Antalya’dan Gümüşhane’nin Kelkit ilçesindeki köyüne dönen profesyonel futbolcu ve tenis antrenörü Nejat İbrahim Balcı, köyde yaylacılar tarafından kış mevsimi nedeniyle ölüme terk edilen eşekleri kurda kuşa yem olmasınlar diye Ukraynalı eşiyle birlikte bakıyor.
İlçeye bağlı Aksöğüt köyünde Ukraynalı eşi Nadia ile kendisine yeni bir hayat kuran 60 yaşındaki Balcı, Akciğer kanseri olduktan sonra biraz da terapi amaçlı olarak inek, güvercin, tavuk ve köpek beslemeye başladı.
Avukat, ekonomist ve diyetisyen olan eşinin de desteğiyle kanseri yenen Balcı, kendi köyü ve civar köylerin yaylalarından sonbahar mevsiminde göç edenlerin doğaya bıraktığı eşekleri yaban hayvanlarının zarar vermesi üzerine eşinin de ‘eşekler gelmezse bu akşam eve gelme’ telkiniyle birlikte dağlarda gezerek toplayıp ineklerinin yanına getirdi, yaralarını pansuman ettirdi, bakımlarını yaptırdı.
Emekli maaşıyla kıt kanaat geçinen Balcı ailesi sadece 3 ineğe yetecek ot ve samanı ölümden kurtardığı 3 eşeği ile de paylaşmaya başladı. Bisikletiyle gittiği Kelkit ilçesinde lokanta ve kafelerden topladığı bayat ekmekleri de hayvanlarına yediren Balcı, “Biz gerekirse kendi yiyeceğimizden fedakarlık yapacağız, hayvanlarımızın yiyeceklerinden de fedakarlık yapıp bu hayvanları yaza çıkaracağız” dedi.
“Diplomalı eşek bakıcısıyım”
Karla kaplı coğrafyada ahırda besleyip bakımlarını yaptığı hayvanları yaz aylarına kadar bakacağını kaydeden Balcı, duyarlı vatandaşlardan yardım beklediklerini, maddi, manevi, ilaç, vitamin, yem gibi her türlü yardıma açık olduklarını ve yanlarında “insan” görmek istediklerini belirterek, kendisini diplomalı eşek bakıcısı olarak nitelendirdi.
“Duyarlı insanların yardımlarıyla bunları yaşatmaya, yaza çıkarmaya çalışacağız”
Eşinin de bu konuya duyarlı olduğunu ifade eden Balcı, “Eşim 3 yıldır burada. Geldiği günden beri onun dikkatini çekiyormuş. Çoban yaz boyu eşekleri alıp kullanıyorlar, sırtına semeri vurup yük taşıyorlar, dolaştırıyorlar dağ bayır ne zaman ki sonbahar geldiğinde kendileri göçlerini yükleyip gidiyorlar sadece bizim köyün çobanları değil tüm köylerin çobanları eşeklerini araziye bırakıp geçip gidiyorlar. Geçen yıl da ahıra getirmek istediğim hayvan oldu o gün alamadım ertesi gün gittiğimde yaban hayvanı yemişti. Bu yıl bunları kurda kuşa yem etmeyelim diye eşimin de ‘eşekler gelmezse bu akşam eve gelme’ demesiyle birlikte bende gittim aradım buldum getirdim. Kurt falan saldırdı sanırım, hayvanlar yaralıydı. Sağ salim içeriye aldık ama yetmiyor. Bizim köyün civarlarında 2-3 eşeğin daha dolaştığını duydum. Onları da arayıp bulacağız. Duyarlı insanların yardımlarıyla bunları yaşatmaya, yaza çıkarmaya çalışacağız” diye konuştu.
“Biz gerekirse kendi yiyeceğimizden fedakarlık yapacağız, hayvanlarımızın yiyeceklerinden de fedakarlık yapıp bu hayvanları yaza çıkaracağız”
Kendisinin asgari ücret bile etmeyen bir emekli maaşı olduğunu dile getiren Balcı, “O maaşımla hem geçiniyorum hem hayvanlarımın yiyeceklerini temin ediyorum hem hastalığıma bakmaya çalışıyorum. Eşim aynı zamanda avukat, ekonomist ve diyetisyen fakat dil konusunda yeterliliği olmadığı için iş bulamadık şuana kadar. Dört gözle eşime iş bekliyoruz. Eşim işini bulduğu zaman hem bizim hem de bu hayvanların geçimi kolaylaşacak. Hayvanların yiyeceklerinden endişeli olmamdan dolayı eşime “Bizim tarlamız yok, herşeyi parayı alıyoruz. Sadece 3 ineğimize yetecek kadar otumuz samanımız var” dedim. Eşim dedi ki “Biz gerekirse kendi yiyeceğimizden fedakarlık yapacağız, hayvanlarımızın yiyeceklerinden de fedakarlık yapıp bu hayvanları yaza çıkaracağız”. Bizim bu işe duyarlı vatandaşlardan yardım beklentimiz var. Maddi, manevi her türlü yardımı bekliyoruz. İlaç, vitamin, yem ne olursa. Yanımızda insan görmek istiyoruz. Duyarlı insanların hala var olduğunu çevremize yansıtmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Duyarlı esnafın katkılarıyla bu işi sürdürüyorum”
Kaderine terk edilen eşeklerin yiyeceklerini büyük ölçüde Kelkit ilçe merkezindeki restoranlardan, kafelerden temin ettiğini kaydeden Balcı, “Telefon ediyorlar ekmeğimiz, yiyeceğimiz var diyorlar bende bisikletle gidip alıp geliyorum. 50-60 tavuğum, köpeklerim var onları besliyorum. Duyarlı insanlar var. Onların katkılarıyla bu işi sürdürüyorum” ifadelerini kullandı.
“Kelkit’te tenise rağbet olmadığı için raketli, futbol diplomalı bir eşek bakıcısı olduk şuanda”
Ömrünün büyük bir kısmını futbolcu olarak geçirdiğini, ardından Antalya’da futbol daha sonra da tenis antrenörü olarak görev yaptığını hatırlatan Balcı, “Benim mesleğim sporculuk. 30-40 yıl futbol oynadım. Ondan sonra Antalya’da futbol antrenörü oldum. 3.ligde Burdurspor’u da çalıştırmışlığım var. Antalya Muratpaşa Belediyesi Spor Kompleksinde başladım işe. Futbol, tenis, basketbol. Tenis hocalığım da var. Buraya gelirken de Kelkit Belediyesiyle yaz kursları düşünmüştüm. Kelkit’te tenise rağbet olmadığı için raketli, futbol diplomalı bir eşek bakıcısı olduk şuanda” dedi.
“Buraya gelirken Müslümanların bu konulara çok daha duyarlı olduğunu, çok daha yardımsever olduğunu duyarak geldim”
Balcı’nın Ukraynalı eşi Nadia Balcı ise “3 yıldır Türkiye’deyim. Türkiye çok güzel. Üzüldüğüm şey insanların sorumluluk duyguları. Biraz vurdumduymazlar bu gibi konulara. Buraya gelirken Müslümanların bu konulara çok daha duyarlı olduğunu, çok daha yardımsever olduğunu duyarak geldim. Belki öyleleri de vardı ama bana denk gelmedi sanırım. Bir tezat gördüm. Duyduklarımı uygulayanları pek görmedim. Bu eşekler konusunda da biz aramak üzere yola çıktığımızda insanların ‘Başka işleri yok da şunların yaptığına bak’ der gibi alaylı gülmeleriyle de karşılaştık” ifadelerini kullandı.
“Sadece insanlara karşı duyarlılar, diğer canlılara karşı vurdumduymazlar”
En çok üzüldüğü şeylerden birisinin de namazdan sonra insanların dedikodu ve yalan söylemeleri olduğunu kaydeden Balcı, “Allah’ın huzurundan döner dönmez işe başlıyorlar buna çok üzülüyorum. Bütün canlılar için Allah bize bu sorumluluğu verdi. Sadece insanlara karşı duyarlılar. Diğer canlılara karşı vurdumduymazlar. Ekonomik gelirleri varsa onlarla ilgileniyorlar, maddi çıkarları yoksa hiçbirşeyin yüzüne bakmıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
