Eskibağlar Mahallesi’nde yaşayan Yunus Yılmazer ve ailesi, 10 yıldır evlerini basan yeraltı kaynak suları nedeniyle mağduriyet yaşıyor.
10 yıl önce başlayan hastane inşaatı ve alternatif yolun açılması nedeniyle yeraltı kaynak sularının yönünün değiştiğini ifade eden Yunus Yılmazer, bu sebeple evlerini sürekli su bastığını söyleyerek yetkililerden çözüm istedi.
93 yaşındaki babaannesi Safiyet Tanguroğlu’nun da evini su bastığını ve duvarlarının yıkıldığını aktaran Yılmazer ailecek tedirginlik içerisinde yaşadıklarını söyledi.
“Gece yatarken sabah acaba neyle karışılacağız diyerek uyuyoruz”
Yapılan çalışmalardan önce evlerinde hiçbir sorun yaşanmadığını dile getiren Yunus Yılmazer (43), “Yeni hastanenin yapımı sırasındaki zemin çalışmalarından sonra hastanenin altındaki yeraltı kaynak suları yön değiştirdi. Bu kaynak suları daha önceden başka bir noktaya doğru akıyordu şimdi bizim evimize doğru akmaya başladılar. Geçen sene o akan sulardan dolayı benim evimi su bastı. Şu an hala evimin içine sular akıyor. Yeni yaptırdığımız mutfak dolapları hep su çekti yakında patladı patlayacak. Ayrıca kullanılan alternatif yol üzerinde bariyer yok. Kar yağışı nedeniyle buzlanma oluyor. Oradan kayacak bir araba benim evimin önüne düşecek. Benim çoluğum çocuğum bahçede oynuyor ve bu mahallede yaşayan bir sürü insan var. 93 yaşında bir babaannemiz var bu sular nedeniyle evini komple su bastı. Biz her sene orayı düzeltip sıva yapıyoruz ama yaza doğru komple su basıyor yine aynı şeyleri yaşıyoruz. Mecburen temizliyoruz, mutfağımı yaklaşık 15 santimetre su bastı geçen sene. Odamı su bastı, döşemelerim çürüdü, çok yüksek bir maliyetle yenilemek zorunda kaldı. Evimin arkasında 10 metrelik bir yer var, burası boşaltılıp şu anki toprak seviyesine inerse benim sorunum çözülür. Bu konuda belediyemizden ve idari amirlerimizden çözüm bekliyoruz. Gece yatarken sabah acaba neyle karışılacağız diyerek uyuyoruz” dedi.
“Hastane yapıldıktan sonra burası böyle oldu”
Evinde sürekli maddi hasar meydana geldiğini söyleyen Safiye Tanguroğlu (93), “İki üç kere sıvadık, yine makinenin arkası çöktü. Dışardan ve içerden hep yıkıldı. Ne halım kalıyor ne kilimim kalıyor. Eskiden böyle bir şey yoktu, bu dağdan su çıkıyordu başka bir yöne gidiyordu. Hastane yapıldıktan sonra burası azdı” diye konuştu.
