Ara
Gümüşhane
Az bulutlu
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,5266 %0.12
45,5300 %0.15
4.310,84 % 0,23
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane AGD'den Hindistan kınaması

AGD'den Hindistan kınaması

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Gümüşhane şubesi 200 milyonun üzerinde Müslümanın yaşadığı Hindistan’da Müslümanlara yönelik yapılan baskı ve zulümleri kınadı.

371
Gösterim
4 Dakika
Okunma Süresi

Anadolu Gençlik Derneği Gümüşhane Şubesi Başkanı Naci Şenel, Zafer Meydanı’nda Hindistan’da Müslümanlara yönelik yapılan baskı ve zulümleri kınayan bir basın açıklaması yaptı. 

Hindistan’da ve tüm dünyada yaşanan zulümleri dile getiren Şenel, konuşmasının sonunda mezuniyet konserlerinin sebep olduğu ahlaki problemleri de ifade etti. 

Açıklamasında bugün dünyada Müslümanların zulme uğradığı, haksızlıkların yaşandığı neredeyse tüm coğrafyaların bundan 100 yıl önce İngiliz emperyalizminin işgal ettiği topraklar olduğunu kaydeden Şenel, “İngilizler başta Filistin olmak üzere, Ortadoğu, Kıbrıs, Afrika ve Asya’da işgal ettikleri yerlerden çekilirken o bölgenin siyasi, sosyal ve demografik yapısının altına mayınlar döşeyerek ayrılmışlardır. İngilizlerin sinsi çekilme planları bilinmeden günümüzde yaşanan zulümler anlaşılamaz. İngilizlerin emperyalist politikaları bugün karşımıza Filistin Meselesi, Kıbrıs Meselesi, Keşmir meselesi ve İslam coğrafyasında körüklenmeye çalışılan kavmiyetçilik ve mezhep savaşları olarak çıkmaktadır. British Raj sistemi ile Asya’da kurumsallaşan İngiliz emperyalizminin ektiği tohumlar son dönemde Hindistan’da devlet eliyle Müslümanlara karşı yürütülen insanlık dışı uygulamalar olarak ortaya çıkmaktadır. Yıllarca İngiliz sömürgesine maruz kalan Hint coğrafyası, İngilizler çekilse de zulüm zihniyetini devam ettiren hatta şiddetini artıran yönetimler tarafından idare edilmiştir. 1947’de resmi olarak kurulan Hindistan, kurulduğu günden itibaren Müslümanlara azınlık muamelesi yapmış, temel hak ve hürriyetlerden mahrum etmiş ve şiddet olaylarını desteklemiştir. Hindistan Halk Partisi lideri Narendra Modi’nin 2014 yılında iktidara gelmesinden bu yana Müslümanlara yönelik izlenen ayrımcı politikalar insan hakları ihlali seviyesini çoktan aşmıştır. Hindistan Parlamentosu'ndan 11 Aralık 2019'da kabul edilen 2019 Vatandaşlık (Değişiklik) Yasası, anayasanın adalet ve eşitlik ilkesine en büyük darbeyi vurmuştur. Bu kanun ile Afganistan, Bangladeş ve Pakistan'dan Hindistan’a gelen Hindu, Sih, Budist, Jain, Parsis veya Hıristiyanlar “zulüm gören dini azınlıklar” olarak tanımlanarak Hindistan vatandaşlığının verilmesinin önü açılmıştır. Müslümanlar ise bu kanuni düzenlemeden hariç tutulmuş ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık resmiyet kazanmıştır” dedi.

“Hindistan hükümeti Müslümanları asimetrik psikolojik terörün tüm yönleri ile kıskaca almış durumdadır”

15 Mart 2022'de Karnataka Yüksek Mahkemesince hükümetin Müslüman kadınların eğitim kurumlarında başörtüsü takmalarına kısıtlama getiren kararnamesinin onandığını ve böylelikle Müslümanlara yönelik devlet eliyle yürütülen politikaların sistematik taciz ve işkence seviyesine ulaştığını anlatan Şenel, “Hindistan’da 200 milyonun üzerinde Müslüman yaşamaktadır. Gelinen noktada Hindu çeteler tarafından Müslüman kadın ve erkeklere yönelik yapılan taciz ve saldırılar yetmezmiş gibi, Hindistan güvenlik güçlerinin Müslümanlara yönelik işkence görüntüleri yüreklerimizi dağlamaktadır.  
Bugün Hindistan’da Müslümanların ibadetlerine kısıtlamalar getirilmekte, camilerimiz tahrip edilmekte, çocukların İslami eğitimlerine engeller konulmakta, bacılarımızın tesettürüne el uzatılmakta, Müslüman kardeşlerimizin malları gasp edilmekte ve canlarına kastedilmektedir. Kısacası Hindistan hükümeti Müslümanları asimetrik psikolojik terörün tüm yönleri ile kıskaca alınmış durumdadır. Hindistan Başbakanı Modi’nin Partisinin üst düzey yetkililerinin Peygamberimiz Hz. Muhammed ve eşi Hz. Aişe validemize karşı hakaret içeren ifadeleri bardağı taşıran son damla olmuştur. Kendi değerlerini savunmayanlar, adaleti ayağa kaldırmayanlar, Müslümanların izzet ve şerefini göz ardı edenler, İslam Birliği için çalışmayanlar, Yeni Bir Dünya idealine inanmayanlar elbet ahirette hesap vereceklerdir. Çağrımız; İslam ülke liderlerinin derhal toplanmaları, ülke yöneticilerimizin bu işte öncü olmaları ve dünyada yaşanan zulümlere karşı beraber hareket etmeleridir. Hindistan’daki Müslümanların sıkıntılarının giderilmesi, özgürlüklerine ve insanca yaşama hakkına sahip olmaları için tüm gayreti sarf etmeleridir. Aynı şekilde medyamızın Hindistan’da yaşanan zulümleri tüm gerçekliği ile yansıtmaları, sivil toplum kuruluşlarının ülke yöneticilerine yapacakları her çağrı, sorumluluk alma ve safımızı gösterme açısından önemlidir” diye konuştu.

Hindistan’da Müslümanlara yönelik yürütülen sistematik devlet politikasına ve yapılan haksızlıklara karşı tepki gösterilmezse bir sonraki aşamanın soykırım ve etnik temizlik olacağını sözlerine ekledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *