Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Avukat Akın Demir, Gümüşhane kent merkezinde yaşanan otopark sorununun çilesinin esnaf tarafından çekildiğini belirterek, bu sorunun artık ötelenecek bir tarafının kalmadığını söyledi.
Yaptığı açıklamada şehirdeki otopark yetersizliğinin en bariz örneklerinin caddelerin otoparka dönüşmüş olması olduğunu belirten Demir, bu tablonun şehrin estetiği açısından olumsuz bir tablo olmasının yanından şehir esnafı açısından da çileye dönüştüğünü söyledi.
Şehir esnafının zor zamanda olduğu bir dönemde bir de buna otopark yetersizliği nedeni ile dükkanların önlerinin otoparka dönüşmüş olmasının eklenmesiyle işin içinden çıkılmaz bir hal aldığına vurgu yapan Demir, “Tabiî ki burada asıl sorumlu olanlar caddelere araçlarını park etmek zorunda kalan değerli halkımız değildir. İşin sorumluları yerel ve mülki idaredir. Şehrin onca imkânı olmasına rağmen eğer en basit bir otopark sorununa çözüm üretilemiyorsa durup çok düşünmek gerekir.” dedi.
Bu sorunun artık ötelenir bir yanı kalmadığının altını çizen Demir, Milletvekilleri ve Belediye Başkanının başkanlığında bir heyet oluşturulup şehrin 50 yıllık ihtiyacı dikkate alınarak projeler yapılıp uygulamaya sokulması tavsiyesinde bulundu.
Otopark ve trafik sıkıntısının yaşandığı Gümüşhane’de yaz aylarında gurbetçilerin gelmesi ile işin alabileceği mahiyeti felakete benzeten Demir, şunları söyledi: “Şehrin otopark çilesi bizlere ıstırap olarak yeterken birde buna Ak Parti Hükümetinin Gümüşhane’ye hediyesi olan Karayolları Şefliğimizin özelleştirilmesi ile birlikte şehriler arası yoların bilhassa Torul sonrası ve Kürtün Kavşağı ile Trabzon arasında ki karayolunun köstebek tarlasına dönen hali eklenince çileden çıkmamak elden değil. Bu yolda çukurlar o kadar çoğalmış ki bunlardan kaçmak için ya uzun atlama yada uçuş yapmak gerekiyor. Karayolları Şefliği özelleştirilmesine rağmen araçlar devletin personel devletin işin karı taşeron firmanın bu adaleti kurt bile yapmazdı kuzulara şah olsa idi. Birde bu taşeron firmalarında asgari ücret üzerinden emeği sömürülen kardeşlerimizi ilave ettiğimizde içimiz kan ağlıyor. Nerede hak ve adalet nerede insan onuru ve izzeti. Adeta Hindistan’da ki kast sistemini andıran ekonomik sistem aynı kurumda çalışan ve aynı işi yapanlar arasında ki bu tezatlık giderilmelidir.”
Yaptığı açıklamada şehirdeki otopark yetersizliğinin en bariz örneklerinin caddelerin otoparka dönüşmüş olması olduğunu belirten Demir, bu tablonun şehrin estetiği açısından olumsuz bir tablo olmasının yanından şehir esnafı açısından da çileye dönüştüğünü söyledi.
Şehir esnafının zor zamanda olduğu bir dönemde bir de buna otopark yetersizliği nedeni ile dükkanların önlerinin otoparka dönüşmüş olmasının eklenmesiyle işin içinden çıkılmaz bir hal aldığına vurgu yapan Demir, “Tabiî ki burada asıl sorumlu olanlar caddelere araçlarını park etmek zorunda kalan değerli halkımız değildir. İşin sorumluları yerel ve mülki idaredir. Şehrin onca imkânı olmasına rağmen eğer en basit bir otopark sorununa çözüm üretilemiyorsa durup çok düşünmek gerekir.” dedi.
Bu sorunun artık ötelenir bir yanı kalmadığının altını çizen Demir, Milletvekilleri ve Belediye Başkanının başkanlığında bir heyet oluşturulup şehrin 50 yıllık ihtiyacı dikkate alınarak projeler yapılıp uygulamaya sokulması tavsiyesinde bulundu.
Otopark ve trafik sıkıntısının yaşandığı Gümüşhane’de yaz aylarında gurbetçilerin gelmesi ile işin alabileceği mahiyeti felakete benzeten Demir, şunları söyledi: “Şehrin otopark çilesi bizlere ıstırap olarak yeterken birde buna Ak Parti Hükümetinin Gümüşhane’ye hediyesi olan Karayolları Şefliğimizin özelleştirilmesi ile birlikte şehriler arası yoların bilhassa Torul sonrası ve Kürtün Kavşağı ile Trabzon arasında ki karayolunun köstebek tarlasına dönen hali eklenince çileden çıkmamak elden değil. Bu yolda çukurlar o kadar çoğalmış ki bunlardan kaçmak için ya uzun atlama yada uçuş yapmak gerekiyor. Karayolları Şefliği özelleştirilmesine rağmen araçlar devletin personel devletin işin karı taşeron firmanın bu adaleti kurt bile yapmazdı kuzulara şah olsa idi. Birde bu taşeron firmalarında asgari ücret üzerinden emeği sömürülen kardeşlerimizi ilave ettiğimizde içimiz kan ağlıyor. Nerede hak ve adalet nerede insan onuru ve izzeti. Adeta Hindistan’da ki kast sistemini andıran ekonomik sistem aynı kurumda çalışan ve aynı işi yapanlar arasında ki bu tezatlık giderilmelidir.”
