Ara
Gümüşhane
Kapalı
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5250 %0.05
49,6577 %0.12
5.776,09 % 0,40
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane Dr. Kızıltan: Yaylalar Akılla Yönetilmeli!

Dr. Kızıltan: Yaylalar Akılla Yönetilmeli!

Doğu Karadeniz bölgesinin kanayan yarası olan yaylalardaki kaçak yapılaşma Gümüşhane’nin Taşköprü Yaylası’nda gündeme gelen konteyner tartışmasına akademisyen Dr. Sabri Kızıltan da çarpıcı bir makale ile dahil oldu.

578
Gösterim
2 Dakika
Okunma Süresi

Makalesinde yaylaların sadece otlak değil, aynı zamanda Türk kültürünün binlerce yıllık hafızası ve kimliği olduğunu vurgulayan Kızıltan, İsviçre örneğini vererek Türkiye'nin yaylalarını turizme açmak ve kültürel mirasını korumak için hukuki zeminde yeni ve akılcı adımlar atması gerektiğini vurguladı.

“Göç, bizim varoluş biçimimizdir”

Göbekli Tepe’deki arkeolojik keşiflerden yola çıkan Kızıltan, göçebeliğin Türklerin tarihi ve kültürel kimliğinin temel bir unsuru olduğunu belirtti. Kızıltan’a göre, yaylalara göç, yalnızca hayvancılık faaliyeti değil, aynı zamanda ruhsal bir ihtiyaç ve ontolojik bir eylem.

“Yaylaya çıkan insan fiziksel bir mekâna değil, kendi özüne çıkar” diyen Kızıltan, bu geleneği yalnızca teknik bir mevzuat çerçevesinde ele almanın toplumsal barışı zedeleyebileceği uyarısında bulundu.

“Devletin görevi ceza değil, çözüm üretmektir”

Taşköprü Yaylası’ndaki konteyner olayında kamu otoritesinin reflekslerini eleştiren Kızıltan, “Devlet vatandaşla vatandaşın ya da vatandaşla devletin karşı karşıya gelmesini değil; hakkaniyeti ve düzeni sağlamalıdır” ifadelerini kullandı. Kızıltan, devletin süreci profesyonel ve bilimsel zeminde yönetmesi gerektiğini belirtti.

Yaylalar nefes alma alanlarımızdır”

Kızıltan, Türkiye’deki mülteci nüfus artışına dikkat çekerek, “Milyonlarca göçmenin şehirlerimize yerleştiği bir ortamda, bu ülkenin asli unsuruna yaylada birkaç ay geçirmesi çok mu?” sorusunu yöneltti. Kızıltan, emeklilerin otel tatili yapamadığı bir ülkede konteynere dahi tahammül gösterilmemesini “vicdani bir sorun” olarak değerlendirdi.

Çifte standart toplumsal güveni zedeler”

Dr. Sabri Kızıltan, birçok kamu görevlisinin yaylalarda kaçak ve lüks yapılar inşa ettiğini, ancak sıradan vatandaşın geçici bir konteynerle hedef haline getirilmesinin çifte standart algısını güçlendirdiğini ifade ederek bu durumun kamuoyunda adalete olan inancı da sarsabileceği uyarısında bulundu.

“Yasak değil, kural gerekir”

Yaylalardaki kontrolsüz yapılaşmanın mevcut yasalarla engellenemediğini belirten Kızıltan, mevcut düzenlemelerin kaçak ve plansız büyümeyi körüklediğini söyledi. İsviçre örneğini veren akademisyen, Türkiye’nin yaylalarını turizme açmak ve kültürel mirasını korumak için hukuki zeminde yeni adımlar atması gerektiğini vurguladı.

“Devlet bir karar aşamasında”

Kızıltan, “Yaylalarımız Latin Amerika gettolarına mı dönecek, yoksa İsviçre Alpleri gibi mi olacak? Bu bir tercihtir. Mesele konteyner değil, meselemiz kuralsızlıktır” diyerek devleti akılcı, kapsayıcı ve kültürel hafızaya saygılı bir yol haritası çizmeye davet etti.


 

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 4 ay önce
Kardeşim adam oteller yapmış restorant açmış sen konteynerdasın kimse zengini göremiyorum sanırım
BEĞENME
0
CEVAPLA
Z
Ziyaretçi 4 ay önce
3091 sayılı kanun gayet yeterli Bu kanunu uygulamayanlar hakkında ne yaptık? Yasal haklarımızı kullanabildik mi? Bu kanunu uygulamayan valilerimiz için ne yaptık ?
BEĞENME
0
CEVAPLA