Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Avukat Akın Demir, Ramazan ayında şehirde yapılan tek eğlenceye karşı çıkarak “Popülist yaşam kültürü gençlerimize Fatih modeli yerine Tarkan modelini dayatmaktadır.” dedi.
Yaptığı açıklamada Ramazan ayının eğlence iklimi değil de Kuran iklimini yaşatması gerektiğini belirten Demir, Ramazan eğlenceleri adı ile yapılan etkinliklerin İstanbul’dan başlayarak Gümüşhane’ye kadar sirayet eden bir hastalık haline geldiğini ifade etti.
Gümüşhane’de de iftar vaktinden sahur vaktine kadar sazlı sözlü eğlencelerin yapılır hale geldiğini kaydeden Demir, bunun Ramazan’ın ruhuna aykırı olduğu gibi Ramazan’ı kendi atmosferinde yaşamak isteyen Müslümanları da rahatsız eder safhaya ulaştığını öne sürdü.
"Gümüşhane gibi küçük bir Anadolu şehrinde bile artık camiler bomboş"
Geçmişte Osmanlının çöküşünü hazırlayan sefahat yaşamının Ramazan ayında düzenlenen eğlence programları ile birlikte yaşamımıza sokulmaya çalışıldığını ifade eden Demir, “Ramazan ayı Kuran ve tefekkür ayı olarak idrak edilip yaşanması gerekirken bu tarz etkinliklerle vur patlasın çal oynasın mantığı ile eğlence ayı olarak yaşama dönüşmektedir. Bu kabul edilir ve yaşanabilir bir İslam inancı ve şekli değildir. Gümüşhane gibi küçük bir Anadolu şehrinde bile artık camiler bomboş geçmişte teravih namazı vakitlerinde genci, yaşlısı, kadını erkeği ile camilere gidilir hem hoş sohbet dinlenirken hem de ibadetler yerine getirilmeye çalışılırdı. Günün belli vakitlerinde mukabeleler takip edilir ve Kuran tilavetleri ile farklı bir atmosfer yaşanırdı. Ramazan ayı Kuran ayı olarak bilinir ve Kuranı anlama ve yaşama çabalarına daha fazla gayret gösterilirdi. Yetime, yoksula, komşuya daha farklı bir hissiyatla yaklaşılırdı. Ama maalesef son dönemde icat ettiğimiz Ramazan eğlenceleri ile sadece daha ziyade nasıl eğlenebiliriz derdini, tasasını taşıyoruz. Bu gidişat mahvoluşun resmidir. Maneviyattan mahrum bırakılmak istenen bir toplum modeli bize açıkça dayatılmaktadır. Rahmetli Erbakan Hocamız 40 yıllık siyasi yaşamında her zaman ilk ilkesi önce ahlak ve maneviyat olmuştur. Zira ahlak ve maneviyat bir toplumun, medeniyetin varoluş iksirdir. Ahlak ve maneviyatını yitirmiş toplumlar ne kadar maddi güce sahip olsalar da hiçbir zaman refah ve mutluluğa ulaşamamışlardır. Yakın bir örneğini Norveç ve ABD de gördüğümüz şekli ile maneviyattan uzak yetişmiş bir genç adeta patlamaya hazır bir bomba gibidir.” dedi.
Popülist yaşam kültürünün gençlere Fatih modeli yerine Tarkan modelini dayattığını kaydeden Demir, bu nedenle iddiası, derdi, tasası, hedefi olmayan bir gençliğin karşımıza çıktığını, bu gençliğin ise bunalım ve buhranlarda olduğunu söyledi.
İNTİHAR VAKALARI
Gümüşhane’de çocuk ve gençler arsında son zamanlarda meydana gelen intihara teşebbüs vakalarında ki artışın ne demek istediklerini açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Demir, “Türkiye genelinde ilk sıralarda yer alan bu vakalar bizi tedirgin etmiyorsa eğlenmeye devam edelim. Ama bunu bari Ramazan adı altında yapmayalım.” dedi.
Yaptığı açıklamada Ramazan ayının eğlence iklimi değil de Kuran iklimini yaşatması gerektiğini belirten Demir, Ramazan eğlenceleri adı ile yapılan etkinliklerin İstanbul’dan başlayarak Gümüşhane’ye kadar sirayet eden bir hastalık haline geldiğini ifade etti.
Gümüşhane’de de iftar vaktinden sahur vaktine kadar sazlı sözlü eğlencelerin yapılır hale geldiğini kaydeden Demir, bunun Ramazan’ın ruhuna aykırı olduğu gibi Ramazan’ı kendi atmosferinde yaşamak isteyen Müslümanları da rahatsız eder safhaya ulaştığını öne sürdü.
"Gümüşhane gibi küçük bir Anadolu şehrinde bile artık camiler bomboş"
Geçmişte Osmanlının çöküşünü hazırlayan sefahat yaşamının Ramazan ayında düzenlenen eğlence programları ile birlikte yaşamımıza sokulmaya çalışıldığını ifade eden Demir, “Ramazan ayı Kuran ve tefekkür ayı olarak idrak edilip yaşanması gerekirken bu tarz etkinliklerle vur patlasın çal oynasın mantığı ile eğlence ayı olarak yaşama dönüşmektedir. Bu kabul edilir ve yaşanabilir bir İslam inancı ve şekli değildir. Gümüşhane gibi küçük bir Anadolu şehrinde bile artık camiler bomboş geçmişte teravih namazı vakitlerinde genci, yaşlısı, kadını erkeği ile camilere gidilir hem hoş sohbet dinlenirken hem de ibadetler yerine getirilmeye çalışılırdı. Günün belli vakitlerinde mukabeleler takip edilir ve Kuran tilavetleri ile farklı bir atmosfer yaşanırdı. Ramazan ayı Kuran ayı olarak bilinir ve Kuranı anlama ve yaşama çabalarına daha fazla gayret gösterilirdi. Yetime, yoksula, komşuya daha farklı bir hissiyatla yaklaşılırdı. Ama maalesef son dönemde icat ettiğimiz Ramazan eğlenceleri ile sadece daha ziyade nasıl eğlenebiliriz derdini, tasasını taşıyoruz. Bu gidişat mahvoluşun resmidir. Maneviyattan mahrum bırakılmak istenen bir toplum modeli bize açıkça dayatılmaktadır. Rahmetli Erbakan Hocamız 40 yıllık siyasi yaşamında her zaman ilk ilkesi önce ahlak ve maneviyat olmuştur. Zira ahlak ve maneviyat bir toplumun, medeniyetin varoluş iksirdir. Ahlak ve maneviyatını yitirmiş toplumlar ne kadar maddi güce sahip olsalar da hiçbir zaman refah ve mutluluğa ulaşamamışlardır. Yakın bir örneğini Norveç ve ABD de gördüğümüz şekli ile maneviyattan uzak yetişmiş bir genç adeta patlamaya hazır bir bomba gibidir.” dedi.
Popülist yaşam kültürünün gençlere Fatih modeli yerine Tarkan modelini dayattığını kaydeden Demir, bu nedenle iddiası, derdi, tasası, hedefi olmayan bir gençliğin karşımıza çıktığını, bu gençliğin ise bunalım ve buhranlarda olduğunu söyledi.
İNTİHAR VAKALARI
Gümüşhane’de çocuk ve gençler arsında son zamanlarda meydana gelen intihara teşebbüs vakalarında ki artışın ne demek istediklerini açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Demir, “Türkiye genelinde ilk sıralarda yer alan bu vakalar bizi tedirgin etmiyorsa eğlenmeye devam edelim. Ama bunu bari Ramazan adı altında yapmayalım.” dedi.
