Trabzon'dan yayın yapan Karadeniz’de Son Nokta gazetesi ve internet sitelerinin yazarlarından Hakkı Emiroğlu, “Gümüşhane Tehlikenin Farkında Değil” başlıklı ve şehirle ilgili önemli noktalara değinen bir makale yazdı.
Gazetenin bugünkü sayısında yer alan makalede Gümüşhane'nin yatırımlarından, turizmine, Zigana Tünelinden, karayolları çalışmalarına kadar çok önemli uyarılar yer alıyor.
Emiroğlu'nun yazısı şu şekilde:
GÜMÜŞHANE TEHLİKENİN FARKINDA DEĞİL
KTÜ’nün temelinin atıldığı ildir Gümüşhane.
Tarihi kimliği, örfü ve adetleri, kendi bozulmayan ender illerimizden biridir de..
Bu ülkeyi yıllarca yöneten siyasi ve bürokratik kadroları yetiştiren, nice başarılı iş adamlarını ülkeye kazandıran ve kazandırmaya da devam eden bir ilimizdir de.
Gümüşhane'nin bu kadar teşvike ve bu kadar devlet yatırımına rağmen ne yazık ki sürekli göç veren il konumunda olması üzücü oluyor. 1955 yılında Trabzon'da KTÜ adı altında bir üniversite kurmaya karar veren şehrin önde gelen isimleri, Anadolu'nun ilk üniversitesini kurmak için kollarının sıvarlar. Bir dernek kurarlar ve o yıllarda Gümüşhane ilini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a Trabzon Milletvekili Mustafa ve Av. Ali Kemal Bayraktar'ı yollarlar.
Valiliği ziyaret eden Cumhurbaşkanı Bayar, kendisine sunulan dosyayı alır ve ‘Ben konuyu Başbakan Adnan Menderes’le görüşeceğim. Sayın milletvekili siz KTÜ bölgenin ihtiyacına istinaden kurulacaktır ibaresini ekleyin’ der.
Milletvekili, kanun teklifini TBMM’ye sunar ve KTÜ kurulur. Gümüşhane ve diğer illere de bağlı bölümler, yerel imkanlar zorlanarak kurulur daha sonra bu yüksek okullar ve fakülteler üniversitelere dönüştürülerek her ile bir üniversite projesiyle Gümüşhane üniversitesi de kurulur.
Ancak hiçbir sosyal imkan bulunmayan bu güzel ilimizde, bir de öğrenciler yeteri kadar yurt bulunmadığından ve ev kiralarının yüksekliğinden, hayat pahalılığından söz etmeye başlarlar. Bu öğrencilerin bir çoğu kayıtlarını dondurmuş ili terk etmişler veya özel üniversiteleri tercih etmişler. İşte bu noktada ilin idarecilerine ve STÖ'lerine büyük görevler düşüyor. Tüm esnafı bilinçlendirmeliyiz öğrenciyi yonulacak kaz olarak görmemeliyiz. Hatta onlara iş vermeliyiz, hayatlarını kolaylaştırmalıyız.
Bu ilin en büyük sorunu olan göçün önünü kesmeliyiz. Yatırımcıyı teşvik etmeliyiz, il dışında yaşayan Gümüşhaneleri hiç değilse ortak şirketler kurarak istihdam sağlamaya yönlendirmeliyiz.
Merhum başbakan ve cumhurbaşkanı Turgut Özal ve o zamanın devlet bakanı halen TBMM Başkanı Cemil Çicek'in birlikte temelini attığı o zamanki Gümüşhane çimento, şimdilerde Aşkale Çimento fabrikası olarak tam kapasite ile çalışıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik'i bizzat işinin başında fabrikasının çalışmasını izlerken gördüm.
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, 2000'li yılların başında doğup büyüdüğü ile her zaman olduğu gibi vefasını göstermiş, bu ile kayda değer yatırımlar yapmış küçümsenmeyecek bir istihdam sağlamış, taşın altına elini koymuştur. Ancak bu ilde doğan yalnız Aydın Doğan değil ki, bir sürü iş adamı var. Onlar da bu taşın altına ellerini koymalı.
İlinin kalkınması için uğraşmalıdır. Bazı altın maden ocaklarının ruhsatları iptal edilerek istihdama darbe vurulmuş. Bu ilde arazi yok denecek kadar az, burada öyle büyük sanayiler olmaz, kalkınmasının yolu turizmdir. Ancak turizm için yapılmış tek bir yatırım yok, tesis yok, otel yok, turiste gösterecek Karaca Mağarası dışında şimdilik hiçbir şey yok.
Bir kooperatif yıllar önce bir alabalık tesisi kurmuş, orada oturacak iskemle ve masa yok, kalacak yer yok ve hatta yolu yok. Hiç kimsenin aklına buraya veya bu tip tesislere yol yapmak gelmemiş.
Gümüşhane ve Torul belediyeleri yıllar önce beton parke fabrikası kurmuşlar, çalışmıyor. Kısacası bu ildeki karayolları yatırımlarını çekin alın ve Gümüşhane Üniversitesi’ni kapatın çıkın, Gümüşhane Gümüş Hacı Köy’den farksız olur. O nedenle herkesin Gümüşhane'ye sahip çıkması, Gümüşhane'nin gelişmesinde taşın altına elini koyması gerekir.
Öyle Gümüşhaneli olmakla iş bitmiyor.
Bu ülkede bu şehrin bağrından çıkan, yetişen iş adamları Gümüşhane'ye fazla değil küçük bir şekilde ellerini atsalar, Gümüşhane'nin zor doğa şartları altındaki coğrafyasını bile yenerek şehrin kaderini değiştirebilir.
Çünkü Gümüşhane öyle vadi arasında sıkışmış bir şehir değil.
Bunu sakın unutmayın!
Ayrıca Trabzon ile mesafeyi 90 km'ye indirecek Bayburt-Aydıntepe-Araklı tüneli açılmak üzere. Betonlaması yapıldı. Eğer Gümüşhaneliler Zigana Tüneli’nin ihalesi için ellerini çabuk tutmazsalar, Zigana hayal olur. Çünkü nasılsa Karadeniz'e bağlantı Bayburt-Aydıntepe üzerinden yapıldı denir.
Gümüşhaneliler ellerini çabuk tutmalı.
Yoksa kaçan balık büyük olur.
Gazetenin bugünkü sayısında yer alan makalede Gümüşhane'nin yatırımlarından, turizmine, Zigana Tünelinden, karayolları çalışmalarına kadar çok önemli uyarılar yer alıyor.
Emiroğlu'nun yazısı şu şekilde:
GÜMÜŞHANE TEHLİKENİN FARKINDA DEĞİL
KTÜ’nün temelinin atıldığı ildir Gümüşhane.
Tarihi kimliği, örfü ve adetleri, kendi bozulmayan ender illerimizden biridir de..
Bu ülkeyi yıllarca yöneten siyasi ve bürokratik kadroları yetiştiren, nice başarılı iş adamlarını ülkeye kazandıran ve kazandırmaya da devam eden bir ilimizdir de.
Gümüşhane'nin bu kadar teşvike ve bu kadar devlet yatırımına rağmen ne yazık ki sürekli göç veren il konumunda olması üzücü oluyor. 1955 yılında Trabzon'da KTÜ adı altında bir üniversite kurmaya karar veren şehrin önde gelen isimleri, Anadolu'nun ilk üniversitesini kurmak için kollarının sıvarlar. Bir dernek kurarlar ve o yıllarda Gümüşhane ilini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a Trabzon Milletvekili Mustafa ve Av. Ali Kemal Bayraktar'ı yollarlar.
Valiliği ziyaret eden Cumhurbaşkanı Bayar, kendisine sunulan dosyayı alır ve ‘Ben konuyu Başbakan Adnan Menderes’le görüşeceğim. Sayın milletvekili siz KTÜ bölgenin ihtiyacına istinaden kurulacaktır ibaresini ekleyin’ der.
Milletvekili, kanun teklifini TBMM’ye sunar ve KTÜ kurulur. Gümüşhane ve diğer illere de bağlı bölümler, yerel imkanlar zorlanarak kurulur daha sonra bu yüksek okullar ve fakülteler üniversitelere dönüştürülerek her ile bir üniversite projesiyle Gümüşhane üniversitesi de kurulur.
Ancak hiçbir sosyal imkan bulunmayan bu güzel ilimizde, bir de öğrenciler yeteri kadar yurt bulunmadığından ve ev kiralarının yüksekliğinden, hayat pahalılığından söz etmeye başlarlar. Bu öğrencilerin bir çoğu kayıtlarını dondurmuş ili terk etmişler veya özel üniversiteleri tercih etmişler. İşte bu noktada ilin idarecilerine ve STÖ'lerine büyük görevler düşüyor. Tüm esnafı bilinçlendirmeliyiz öğrenciyi yonulacak kaz olarak görmemeliyiz. Hatta onlara iş vermeliyiz, hayatlarını kolaylaştırmalıyız.
Bu ilin en büyük sorunu olan göçün önünü kesmeliyiz. Yatırımcıyı teşvik etmeliyiz, il dışında yaşayan Gümüşhaneleri hiç değilse ortak şirketler kurarak istihdam sağlamaya yönlendirmeliyiz.
Merhum başbakan ve cumhurbaşkanı Turgut Özal ve o zamanın devlet bakanı halen TBMM Başkanı Cemil Çicek'in birlikte temelini attığı o zamanki Gümüşhane çimento, şimdilerde Aşkale Çimento fabrikası olarak tam kapasite ile çalışıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik'i bizzat işinin başında fabrikasının çalışmasını izlerken gördüm.
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, 2000'li yılların başında doğup büyüdüğü ile her zaman olduğu gibi vefasını göstermiş, bu ile kayda değer yatırımlar yapmış küçümsenmeyecek bir istihdam sağlamış, taşın altına elini koymuştur. Ancak bu ilde doğan yalnız Aydın Doğan değil ki, bir sürü iş adamı var. Onlar da bu taşın altına ellerini koymalı.
İlinin kalkınması için uğraşmalıdır. Bazı altın maden ocaklarının ruhsatları iptal edilerek istihdama darbe vurulmuş. Bu ilde arazi yok denecek kadar az, burada öyle büyük sanayiler olmaz, kalkınmasının yolu turizmdir. Ancak turizm için yapılmış tek bir yatırım yok, tesis yok, otel yok, turiste gösterecek Karaca Mağarası dışında şimdilik hiçbir şey yok.
Bir kooperatif yıllar önce bir alabalık tesisi kurmuş, orada oturacak iskemle ve masa yok, kalacak yer yok ve hatta yolu yok. Hiç kimsenin aklına buraya veya bu tip tesislere yol yapmak gelmemiş.
Gümüşhane ve Torul belediyeleri yıllar önce beton parke fabrikası kurmuşlar, çalışmıyor. Kısacası bu ildeki karayolları yatırımlarını çekin alın ve Gümüşhane Üniversitesi’ni kapatın çıkın, Gümüşhane Gümüş Hacı Köy’den farksız olur. O nedenle herkesin Gümüşhane'ye sahip çıkması, Gümüşhane'nin gelişmesinde taşın altına elini koyması gerekir.
Öyle Gümüşhaneli olmakla iş bitmiyor.
Bu ülkede bu şehrin bağrından çıkan, yetişen iş adamları Gümüşhane'ye fazla değil küçük bir şekilde ellerini atsalar, Gümüşhane'nin zor doğa şartları altındaki coğrafyasını bile yenerek şehrin kaderini değiştirebilir.
Çünkü Gümüşhane öyle vadi arasında sıkışmış bir şehir değil.
Bunu sakın unutmayın!
Ayrıca Trabzon ile mesafeyi 90 km'ye indirecek Bayburt-Aydıntepe-Araklı tüneli açılmak üzere. Betonlaması yapıldı. Eğer Gümüşhaneliler Zigana Tüneli’nin ihalesi için ellerini çabuk tutmazsalar, Zigana hayal olur. Çünkü nasılsa Karadeniz'e bağlantı Bayburt-Aydıntepe üzerinden yapıldı denir.
Gümüşhaneliler ellerini çabuk tutmalı.
Yoksa kaçan balık büyük olur.
