Ara
Gümüşhane
Kapalı
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8044 %0.17
50,1756 %-0.07
5.972,23 % 0,28
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane ‘Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra tüm Müslümanlar için en önemli kutsal mekândır’

‘Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra tüm Müslümanlar için en önemli kutsal mekândır’

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Gümüşhane Şube Başkanı Naci Şenel, Batı’da ve İsrail’de İslam’a ve Müslümanlara yönelik saldırıların artarak devam ettiğini belirterek, İsrail’in Kudüs’te ezan okunmasını yasaklamaya çalışırken Avrupa’da da başörtüsüne yönelik kısıtlamalar tekrar gündemde olduğunu söyledi.

399
Gösterim
3 Dakika
Okunma Süresi

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Gümüşhane Şube Başkanı Naci Şenel, Batı’da ve İsrail’de İslam’a ve Müslümanlara yönelik saldırıların artarak devam ettiğini belirterek, İsrail’in Kudüs’te ezan okunmasını yasaklamaya çalışırken Avrupa’da da başörtüsüne yönelik kısıtlamalar tekrar gündemde olduğunu söyledi.

Yaptığı açıklamada birçok İslam ülkesinde bizzat Batı ve İsrail tarafından silahlandırılmış grupların Müslüman kanı dökmeyi sürdürdüğünü kaydeden Şenel, “Sözde insan hakları, özgürlükler ve demokrasinin beşiği olan Avrupa Birliği’nin üst mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, işverenlerin, Müslüman kadınların işyerinde başörtüsü takmalarına engel olma haklarının olduğuna karar verdi.  Adalet Divanı’nın Müslüman kadınların başörtüsü takmalarının engellenmesinin bir ayrımcılık olmadığını belirtmesi de Batı zihniyetinin özgürlükten ne anladığı bir kez daha gösterdi. Dünyaya insan hakları dersi vermeye kalkan Batı’nın, insanların kılık kıyafetiyle uğraşması, insan hakları noktasında ne seviyede olduğunu aşikâr etmiştir. İşverene tanınan, kadınların başörtülü çalışmasını engellenme kararı, Avrupa Birliği’ni kuran zihniyetin Müslümanların yaşam tarzlarına yönelik tahammülsüzlüğünü yeniden gün yüzüne çıkarmıştır” dedi.

Avrupa Birliği’ni kuran zihniyetin, kendilerinden olmayanların inançlarına, kültürlerine ve yaşam tarzlarına dair en ufak bir saygısı olmadığını vurgulayan Şenel, “Avrupa’nın çifte standartçı, yukarıdan bakan, kendini seçilmiş addeden düşünce yapısı, insanların özgürleşerek birlikte yaşama imkânına dönük bir tehdittir. Yaşananlar gösteriyor ki Avrupa, insan hakları ve özgürlüklerin beşiği değil ve fakat farklı kültürler ve inançlar için inkâr ve asimilasyon politikalarının merkez üssüdür.  Öte yandan İslam coğrafyasının bağrına saplanmış bir hançer olan İsrail hem Müslümanlara yönelik fiziksel kıyıma hem de psikolojik baskıya devam etmektedir. Herkes biliyor ki İsrail’in en önemli ihraç ürünü terördür. İsrail, başta Filistin toprakları olmak üzere İslam coğrafyasının her noktasına ve tüm dünyaya terör ihraç ederek varlığını ikame etmektedir” diye konuştu.

Milyonlarca Müslümanın ve masum insanın katilinin İsrail olduğunu vurgulayan Şenel, “Beyaz yakalı gömlekler, lacivert takım elbiseler, şık kravatlar ve bakımlı yüzler, İsrailli yöneticilerin ellerindeki kanı gizlemeye yetmemektedir. Milyonlarca Müslüman’ın ve masum insanın katili İsrail’dir. İşte bu İsrail’in sözde parlamentosu Knesset, bu günlerde Kudüs’te ezan okunmasına yasak getirmenin peşindedir. İsrail parlamentosu ezan sesine gürültü deme küstahlığında bulunmuştur. Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra tüm Müslümanlar için en önemli kutsal mekândır. Ezan Müslümanlar için bir coğrafyadaki varlığın ve bağımsızlığın göstergesidir. Ezanı yasaklamak İslam’ın ve Müslümanların bir coğrafyadaki tüm varlığını inkâr etmek ve yok saymaktır. Elbette bu küstahlığa başta Müslüman Kudüs halkı olmak üzere tüm Müslümanlar en sert cevabı verecektir.  Müslümanlar bir araya gelemediği müddetçe İsrail’in ve Avrupa Birliği’nin Müslümanlara yönelik zorbalıkları, aşağılayıcı tutumları, direkt ya da dolaylı olarak imhaya yönelik politikaları devam edecektir. Her bir İslam ülkesinin ve her bir Müslüman’ın bu aşağılanmalara, zorbalıklara, tahammülsüzlüklere vereceği en iyi cevap İslam Birliği’ni istemeleri, bunun için adım atmaları ve yeni bir dünyayı kurabilmek için gayret etmeleridir.  Biz, ne İsrail ile normalleşmeye onay veriyoruz ne de Avrupa Birliği kapılarında beklemeye. Çözüm, D-8’in canlandırılması, D-60 ve D-160’a giden sürecin hızlandırılmasıdır.  Hakkın üstün tutulduğu, adalet ve barış ekseninde yeni bir dünya ancak bu şekilde kurulabilir” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *