Ara
Gümüşhane
Kapalı
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5818 %0.07
49,6536 %0.1
5.761,00 % 0,26
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane Yeni eğitim öğretim yılı mesajları

Yeni eğitim öğretim yılı mesajları

Gümüşhane’de 8 Eylül Pazartesi günü başlayacak olan 2025-2026 eğitim-öğretim yılı nedeniyle yayımlanan mesajlar.

408
Gösterim
12 Dakika
Okunma Süresi

VALİ AYDIN BARUŞ

“Geleceğimizin teminatı olan minik yavrularımız, okullarına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan sevgili çocuklarımız, kıymetli velilerimiz ve değerli öğretmenlerimizle birlikte yeni bir eğitim-öğretim yılına başlamanın coşkusunu, heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. Bu güzel buluşmanın tüm çocuklarımız, öğretmenlerimiz, eğitim camiası ve velilerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

İçinde yaşadığımız bilgi çağında, bilginin ve bilgiye erişimin önemi tartışılmaz bir gerçektir. Günümüz dünyasında toplumlar; bilgiyi ezberleyen değil, bilgiye ulaşabilen, bilgiyi kullanabilen, sorgulayan ve yaratıcı düşünen bireyler yetiştirme gayreti içindedir. Bilgi üretebilen, bilimsel gelişmeleri takip edebilen, yeniliklere açık, araştırmacı ve girişimci nesiller yetiştirmek hem ülkemizin hem de insanlığın geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle yeni eğitim-öğretim yılı; çocuklarımızın pozitif bilimleri kavramasının yanı sıra, milli ve manevi değerlerimizi öğrenmeleri ve içselleştirmeleri için de önemli bir fırsattır.

Eğitim, yalnızca akademik bilgi kazandırmakla sınırlı değildir. Aynı zamanda çocuklarımızın karakter gelişiminde, sorumluluk bilinci kazanmasında, ahlaki değerlerle donanmasında ve toplumla bütünleşmesinde en etkili süreçtir. Bu hedeflere ulaşabilmek, eğitim hizmetlerinin kalitesini yükseltmek ve eğitimde daha ileri noktalara gelebilmek için idareci, öğretmen, öğrenci ve veli iş birliğinin gerekliliği unutulmamalıdır. Eğitim bir bütün olarak ele alındığında, okul ile aile arasındaki sağlıklı iletişim ve dayanışma, başarının en önemli anahtarıdır.

Değişen ve gelişen dünyaya uyum sağlayabilen, özgüvenli, üretken ve topluma faydalı bireyler yetiştirme yolunda ailenin rolü çok büyüktür. Çocuklarımızın ilk eğitimlerini ailede aldıkları düşünüldüğünde, anne babaların rehberliği ve desteği, öğretmenlerin gayretleri kadar değerlidir. Bu nedenle velilerimizin de eğitim sürecine aktif olarak katılmaları, çocuklarımızın başarılarını daha da artıracaktır.

Bu duygularla, 2025-2026 eğitim-öğretim yılında ülkemizin teminatı yavrularımızı fedakâr öğretmenlerimize emanet ediyor, yeni dönemin başta öğrencilerimize, ailelerine, onurlu mesleği temsil eden saygıdeğer öğretmenlerimize, ilimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.”

MİLLETVEKİLİ VE TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU ÜYESİ MUSA KÜÇÜK

“Yeni bir eğitim-öğretim yılına başlamanın heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. 2025–2026 eğitim-öğretim yılına adım atan sevgili öğrencilerimize başarılar diliyor, onların vatanını ve milletini seven, donanımlı ve özgüvenli bireyler olarak yetişeceğine yürekten inanıyorum.

Bu süreçte fedakarca görev yapan öğretmenlerimizin emekleri her türlü takdirin üzerindedir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı bilgiyle, sevgiyle ve milli-manevi değerlerimizle yetiştiren kıymetli öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.

Velilerimizin de evlatlarına destekleri, onların eğitim yolculuğunda en önemli güç kaynağıdır. Eğitimde başarı, ancak aile, öğretmen ve öğrenci birlikteliğiyle mümkündür.

Bu duygu ve düşüncelerle, 2025–2026 eğitim-öğretim yılının ülkemize, milletimize, değerli öğretmenlerimize, sevgili öğrencilerimize ve tüm eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.”

BELEDİYE BAŞKANI VEDAT SONER BAŞER

“Ülkemizin her yerinde olduğu gibi Gümüşhane’de de 2025-2026 eğitim öğretim yılına büyük bir sevinç, coşku ve heyecanla başlıyoruz.

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi yarınlara en iyi şekilde hazırlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Eğitim, hayatımızın en önemli aşamalarından biri olduğu gibi ülkemizin aydınlık geleceğinin de temelidir.

Onlara ne kadar çok imkân sunar, ne kadar iyi yetiştirirsek, ülkemizin yarınları da o kadar parlak olacaktır. Bu yeni eğitim yılı, araştıran, sorgulayan, bilgi üretebilen ve bilimsel gelişmeleri takip eden nesiller yetiştirmek adına yeni bir heyecanla değerlendirilmelidir. Sevgili öğrencilerimiz, değerli öğretmenlerimiz ve kıymetli velilerimiz, bu süreçte hepimize büyük görevler düşüyor.

Eğitim kalitesini artırmak için hep birlikte çalışmalı, çocuklarımızı kendilerine, vatanımıza, milletimize ve tüm insanlığa faydalı bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Çünkü ülkemizin kalkınması ve gelişmesi, nitelikli insan gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Milletimizin ümidi, güveni evlatlarımızın en iyi şekilde yetişmesine bağlıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta büyük fedakârlıklarla çalışan öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyor, 2025-2026 eğitim öğretim yılının öğrencilerimize, velilerimize, eğitim camiamıza ve ülkemize başarı, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum.”

İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ŞENER DOĞAN

"2025-2026 eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte yeni bir heyecanı hep birlikte yaşıyoruz. Her yeni eğitim yılı, umutlarımızı tazeleyen, geleceğimizin teminatı olan evlatlarımız için yeni fırsatlar sunan, bizlere de daha güçlü bir yarın inşa etme sorumluluğunu hatırlatan özel bir dönemdir.

Bu yıl da öğrencilerimizin okula uyumlarını kolaylaştırmak ve eğitim yolculuklarına sağlıklı bir başlangıç yapmalarına katkı sağlamak amacıyla, okul öncesi eğitime yeni başlayan minik yavrularımız ile ilkokul 1. sınıf öğrencilerimiz için 1-5 Eylül 2025 tarihleri arasında "Okula Uyum Haftası" etkinlikleri düzenlenecektir.

Bu kapsamda yapılacak çalışmalar sayesinde öğrencilerimiz öğretmenleri ve arkadaşlarıyla tanışacak, okul ortamına daha kolay alışacak ve eğitim hayatına güvenle adım atacaktır. Velilerimiz de bu süreçte çocuklarının yanında yer alarak, onların kendilerini güvende hissetmelerine ve uyum sürecini en sağlıklı şekilde tamamlamalarına destek olacaklardır.

Unutmayalım ki eğitim, sadece bilgi aktarmak değil; aynı zamanda sevgi, güven, paylaşım ve değerler etrafında güçlü bireyler yetiştirme sürecidir. Bizler de geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın mutlu, sağlıklı, başarılı ve topluma değer katan bireyler olarak yetişmeleri için özveriyle çalışmaya devam edeceğiz.

Yeni eğitim yılının öğrencilerimize başarı, huzur ve verim; öğretmenlerimize kolaylık ve güç; velilerimize de mutluluk ve gurur getirmesini diliyorum.
Hep birlikte el ele vererek, çocuklarımızın yarınlarını daha aydınlık kılmak için çalışmaya devam edeceğiz.

Başarılarla dolu bir eğitim yılı dileğiyle."

EĞİTİM-BİR-SEN ŞUBE BAŞKANI ERGİN ASLAN

“YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDA EĞİTİM ÇALIŞANLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİDİR
Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte 2025-2026 eğitim-öğretim yılı başlıyor. Ülke genelinde 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmen 8 Eylül Pazartesi günü ders başı yapacak. Eğitim-Bir-Sen olarak temennimiz, eğitim öğretim yılının ve eğitim çalışanlarının sorunlarının bir günlüğüne gündeme gelmesi değil, kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesidir. 
Bir milyonu aşkın eğitim çalışanı, sona eren 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde haklı ve yerinde taleplerinin kamu işvereni tarafından görmezden gelinmesi nedeniyle yeni eğitim-öğretim yılına buruk girmektedir.

Öğretmenlerin işlerinden duydukları memnuniyet ya da memnuniyetsizlik, doğrudan eğitimin niteliğini ve dolayısıyla ülkenin geleceğini etkilemektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmaması ve kaliteli hizmet sunabilmesi için onlara iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkanlar sunulmalıdır. Mevcut koşulların öğretmenleri “mutsuz mecburlar” haline getirme riski görülmeli ve sorunların çözümü ile beklentilerin karşılanması için çaba gösterilmelidir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim öğretim yılı başında, çözüm bekleyen sorunları ve bunlara ilişkin önerilerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

Eğitim çalışanlarının mali hakları iyileştirilmelidir
Enflasyonist ortamın alım gücünü aşındırdığı, ekonomik toparlanmanın sabit gelirlilere yansımadığı mevcut koşullar kamu görevlilerinin yaşamını zorlaştırmaktadır. Eğitim çalışanlarının ve diğer kamu görevlilerinin ücret kayıpları telafi edilmeli; enflasyona ezdirilmeyecek şekilde iyileştirmeler yapılmalıdır.
Öğretmen açığı sorunu tarih olmalıdır
Eğitimin niteliğinin artırılması ve okullar arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi, derslerin boş geçmemesine ve sınıflarda yalnızca kadrolu öğretmenlerin görev yapmasına bağlıdır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta; yeterli aday bulunmasına rağmen bu ihtiyaç karşılanmamaktadır. Bu tablo, “önce eğitim” anlayışıyla çelişmektedir.
Öğretmen atamaları ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılmalıdır; ücretli öğretmen istihdamının doğurduğu olumsuzluklar sona erdirilerek öğretmen açığı sorunu tarih olmalıdır.

Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarına son verilmelidir

Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan ve mesleğin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmelidir. Tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli, kalıcı bir düzenleme beklenmeden sözleşmeli öğretmenlere de mazerete bağlı ve isteğe bağlı yer değişikliği hakkı başta olmak üzere kadrolu öğretmenlere tanınan haklar verilmelidir. Öğretmen açığının, kadrolu istihdam yerine insan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı olan ücretli öğretmenlik uygulamasıyla giderilmeye çalışılmasına son verilmeli, bu uygulama kaldırılmalıdır.

Yer değişikliği talepleri karşılanmalıdır

Bakanlık, anayasal bir hak olan mazerete ve isteğe bağlı yer değişiklikleri ile yaşa ve tecrübeye dayalı bölgeler arası adil bir öğretmen istihdamını bir arada yürütmek zorundadır.

Atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerinin neredeyse tüm yıl sürmesi eğitim-öğretim faaliyetlerini aksatmakta ve öğretmenleri huzursuz etmektedir. Günümüz bilgi teknolojileriyle bu süreçler, hızlı ve güvenilir bir şekilde yürütülmelidir.

Öğretmenlerin bölgeler arası adaletsiz dağılım sorunu çözülmelidir

Sözleşmeli veya kadrolu öğretmenlerin ilk atamalarının büyük oranda dezavantajlı bölgelere yapılması, deneyimli öğretmenlerin büyükşehirlerde ve gelişmiş yerlerde yoğunlaşmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum okullar arasında başarı farkına dönüşecek şekilde mesleki tecrübe ve bilgi birikiminin eğitim kurumları arasındaki dengeli ve adil dağılımını olumsuz etkilemektedir.

Halihazırda Sağlık ve Teknik Hizmetler sınıfına uygulanan ek tazminatın Eğitim-Öğretim Hizmetleri sınıfına da yansıtılması önemli bir teşvik olacak, toplu sözleşme taleplerimiz arasında yer alan bu teklifin hayata geçirilmesi, öğretmen açığı sorununu büyük ölçüde çözecektir.


Eğitim kurumları yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır

Eğitim kurumları yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalı ve 
atamaların, görevlendirmelerin yazılı sınav puanı ile nesnel kriterlere dayalı mesleki çaba ve başarı ölçümü üzerinden gerçekleştirileceği bir sistem kurulmalıdır.

Ek ders esaslarındaki ücret dengesizliği giderilmeli, ders ücretleri artırılmalıdır

Ek ders esaslarında branşlara ve okul türlerine oluşan ücret farklılıkları ortadan kaldırılmalı; ek ders birim ücreti artırılmalıdır.

Norm kadro fazlası öğretmenlerimizin mağduriyetleri giderilmelidir

Norm kadro güncellemeleri yapılmadan gerçekleştirilen resen atamalar yeni mağduriyetlere haksız uygulamalara kapı aralamıştır.  Bu yöndeki uyarılarımız dikkate alınmayarak başlatılan atamalar neticesinde mağdur olan üyelerimiz adına yetkili idari mahkemelerde iptal davaları açıyoruz.

Resen atamaların Ekim sonuna ertelenmesi ve mevcut resen atamaların iptali gerekmektedir.

Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir

Öğretim yılına hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir.

Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları yapılmalıdır

Eğitim-Bir-Sen olarak uzun süredir gündeme getirdiğimiz görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavlarının ivedilikle ve en geç iki yıllık periyotlarla yinelenmesi talebimiz, son Kurum İdari Kurulu çalışma raporlarında kabul edilerek çalışma başlatılması kararı alınmıştır. Bu doğrultuda, Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında oluşan norm kadro açığı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak sınavlar bir an önce açılmalı, takvim ivedilikle ilan edilmelidir.
Memur, hizmetli ve diğer çalışanların mali ve sosyal hakları iyileştirilmelidir

Eğitim hizmetinin aksamadan yürütülmesi için büyük emek veren memur, Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve diğer çalışanların mali, sosyal ve özlük hakları iyileştirilmelidir. Memur ve hizmetlilerin görev tanımları yapılmalı; personel yetersizliği gerekçesiyle çalışanların mağduriyetine son verilmeli, fazla çalışma ücretleri ödenmelidir.

Yönetici kadroların sorunları bir an evvel çözülmelidir

Milli eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il milli eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, şef ve eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik, başöğretmenlik ünvanına dayalı haklar tanınmalıdır.

Okulların yardımcı personel ve ödenek sorunu çözülmelidir

Okulların zorunlu harcamalarını karşılayabilecek doğrudan bir ödeneği bulunmamakta, bu durum ciddi bir sorun oluşturmaktadır. İŞKUR’un İşgücü Uygulama Programı ise yardımcı personel ihtiyacına kalıcı çözüm getirmemekte; iş güvencesi ve adil gelir sağlamayan, güvencesiz bir çalışma biçimi olduğu; bu haliyle okulların personel ihtiyacına kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm sunmadığı aşikardır.
Her okula münhasır ödenek tahsis edilmeli; yardımcı personel ihtiyacı doğrudan karşılanmalı veya kaynak aktarımı yapılmalıdır.
Proje okulları yeniden ele alınmalıdır

Proje okulları ve bu okullara öğretmen, yönetici atama ve görevlendirme esasları yeniden ele alınarak amaç ve hedef bütünlüğüne kavuşturulmalıdır

Öğretmen ve yönetici atama ve görevlendirme usulü, proje okullarından olan beklentiyi yansıtacak şekilde bu kurumlara özgü ancak nesnel, eşit, adil ve erişilebilir kriterlere dayalı olarak puan üstünlüğü esasına göre kurgulanmalıdır.

Okul kantinlerinde boykot ürünlerinin satışına izin verilmemelidir

Okul kantinlerinde İsrail menşeili veya İsrail’in Gazze katliamına destek açıklamasında bulunan yerli ve yabancı ürünlerin satışının yasaklanması sağlanmalıdır.

Deprem bölgesindeki sorunlar giderilmelidir
Deprem bölgesindeki eğitim kurumu ihtiyacı giderilmeli, mevcut kurumların altyapıları ve kapasiteleri güçlendirilmelidir.

Bölgedeki öğretmenlerin hem de yeni atanacak öğretmenlerin kalıcı konutlarına ulaşması önceliklendirilmeli ve öğretmenlerin bölgedeki görevlerinin sürekliliği sağlanmalıdır.


Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim-öğretim yılının umut dolu gelişmelerin yaşandığı, verilen vaatleri yerine getirecek somut adımların atıldığı bir yıl olmasını temenni ediyoruz.

Bu süreçte, Milli Eğitim Bakanlığı’na eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün aynı zamanda eğitimin sorunlarının aşılması anlamına geldiğini bir kez daha hatırlatıyor ve gerekli adımların atılması çağrısında bulunuyoruz.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *