KUNDAK
Şimdi bir kundak düşünün ki kundağa girip aynı zamanda kefene giren.Bu insanlığına bir annenin sessizliği, bir evin yıkılması,bir babanın çökmesi yeter. Ey vicdanın vicdanı kalk yerinden.Nasıl bastırıyor gözlerine uyku? Nasıl aş geçiyor boğazından kalk da at dışarı içindeki küfü. Üzerine ölüm yağan yağmurların şemsiyesi olmaz. Varlığın imtihanı yokluğun yorgunluğu olur. Birisi kalksa da boğazımıza elini atsa kussak insansızlığımızı. Şimdi kelamı kibar etsek neye yarar yazımız.Yazının üzerinde bir yazan varken. Suda yaşayan nilüfer ne bilsin kaktüsün çilesini. Güle bahar olur Çöl Zambağı güneşe yenilir.
Ey ölen, ölmeyi güzel kılan bebekler sahi ne zaman doğdunuz? Annenizin sütünü içebilmek nasip oldu mu size?Helaldir anne sütü kana kana içerken kanınız mı aktı? Ey yeryüzünün ışıkları , ey kalbimizin yetimleri, ey annelerin süt kokuluları.. Kokuları misk-i amber olup kan kokusunu bastıran melekler. Elbet bir gün kana kana içtiğiniz şahadet şerbetini size anneleriniz verecek. Affedin kundağı kırmızıya boyanan, boylanmamış yavrularımız.
Ah anneler.. Anneliğin anneleri.Filistin anneleri, kikalbimizin yaralı anneleri. Yaraları yarılıp sözleri özleri yırtan anneler. Her gün bir güzel gözlüsünün gözlerini elleri ile kapayan anneler. Ah nedir annelik sizin yanınızda. Kevser olsun bulamadığınız bir damla sular. Elleri, ayakları acı çeken kalpleri teslim anneler. Affedin evlat acınıza, yürek sızınıza derman olamadık .
Ölümün kol gezdiği topraklarınızda, zalimlerin zulme doymadığı günlerde sükut ile sabreden insanlığın yüz akları hakkınızı helal edin.Suyun yol bulamadan kuruduğu susuz dudakları dua ile ıslanan yaratılanların en şereflileri.Ekmeğin ununu topraktan eleyen ,rızkı rızıklandıran dudaklar ;dillerinizden çıkan duaların arşa değdiği halka teslim kardeşlerimiz affedin. Affı da affetmeyin bizi de !
Anne ben doğdum mu?
Doğmadan ölümü gördüm mü?
Senden bir damla süt içtim mi?
Üzerimize gerilen bu gökyüzü şahit sizin şahadetinize...
Gökyüzünü yakan alevler şahit sizin teslimiyetinize...
Toprak şahit aldığını geri verdiğinize...
Mazlumun zalime üstün geldiği insanların en mazlumları...
Üzerimizdeki aydınlık, bombasız gökyüzü elbet şahitlik edecek ve biz imtihanın asıl bize olduğunu o zaman anlayacağız.