Gümüşhane Haberleri

Cebeci, Avrupa'da ki Türklerin Sesi Oldu

data-auto-format="rspv" data-full-width>
Gurbetten

Gümüşhanemizin yetiştirdiği eğitimci, siyasetçi ve Hollanda’da bir sivil toplum kuruluşu olan Türk Danışma ve Eğitim Vakfı (SİOT) Başkanı Bekir Ankara’da yapılan Dünya Türklerinin STK’lar Buluşması toplantısına katılıp orada Avrupalı Türklerin sorunlarını dile getirdi.

Gümüşhanemizin yetiştirdiği eğitimci, siyasetçi ve Hollanda’da bir sivil toplum kuruluşu olan Türk Danışma ve Eğitim Vakfı (SİOT) Başkanı Bekir Ankara’da yapılan Dünya Türklerinin STK’lar Buluşması toplantısına katılıp orada Avrupalı Türklerin sorunlarını dile getirdi. 

2003 – 2007 yılları arasında Güney Hollanda Eyalet Milletvekiliği yapan hemşerimiz  Bekir Cebeci, Hollanda Kraliyeti tarafından  yaptığı hizmetlere karşılık olarak  30 Nisan 2012 tarihinde üstün hizmet ödülü olan  şövalye madalyası ve nişanı ile de ödüllendirilmişti.

Yurdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından Ankara’da düzenlenen STK’lar Buluşması toplantısına Bakanlardan Bekir Bozdağ, Bülent Arınç, Hayati Yazıcı, Fatma Şahin ve Suat Kılıç katıldılar. Diyanet İşleri Başkanı, Milli Eğitim Bakanı Başmüşaviri ve TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıkoğlu katıldı.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sorunlarının ele alındığı toplantıya Hollanda’dan Türk Danışma ve Eğitim Vakfı (SİOT) Başkanı olarak katılan hemşerimiz Bekir Cebeci , özellikle Avrupalı Türklerin temel sorunlarından bazılarını şöyle dile getirdi :

“Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL,   ‘Artı 90’ dergisinde Avrupa’daki ırkçılığın 1930’ların Avrupasını anımsattığını söylüyor. Bu görüşlere biz de candan katılıyoruz. Ve diyoruz ki müslümanları, İkinci Dünya Savaşında Yahudilerin akibetinden korumak için devletlerin güvencesine ve korumasına alınması gerekiyor. Bunun bir yolu da Müslümanları da Azınlıkları Koruyan Çerçeve Antlaşma’nın kapsamına almaktır. Çünkü o zaman bütün Müslüman ve Türklerin anadilleri, dinleri, kültürleri ve varlıkları, ilgili devletler tarafından koruma altına alınacaktır. Avrupa’da yeniden hortlayan ırkçılığı ve ekonomik krizi hesaba kattığımızda bu konu bizler için bir var olma ve yok olma meselesi olarak önümüzde durmaktadır. İkinci olarak Avrupa’daki T.C. vatandaşlarının çifte vatandaşlık hakkı için yeni Anayasaya eklenecek bir madde ile T.C. vatandaşlığından çıkmak zorlaştırılmalıdır. Böylece T.C. vatandaşları da aynen Yunan ve Fas vatandaşları gibi kolayca çifte vatandaş olabilecekler. Eğer bu öneri yeni Anayasa’da yer alırsa Avrupalı Türkler için çifte vatandaşlık hakkı kolay bir şekilde kazanılmış olacaktır. O zaman bu başarı, sadece bizim değil, bütün STK’ların olacaktır.


Üçüncü olarak çocuk yetiştirme ve eğitim sorunlarını anlatmak istiyorum. SİOT Vakfının Hollanda’da TERBİYE ve TAHSİL adlı bir kitap yazdı ve bu kitabı Hollanda Eğitim Bakanına da imzalayıp takdim etti. Hollanda’da çocuk yetiştirmek çocuklara kuralları ve kurallara uymayı öğreterek başlanır. Bu bakımdan aile terbiyesine çok büyük önem verilir. Çocuk yetiştirmedeki temel hedefler şöyledir:  çocuk;  terbiyeli, tahsilli, çalışkan, disiplinli ve etik değerlere bağlı olarak yetiştirilmelidir. Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de Ailelere çoçuk yetiştirme kursları verilebilir. Bunun yanında Türkiye’de yılda 120 bin aile boşanmaktadır. Bunun da mağdurları ne yazık ki çocuklar olmaktadır. Bu konuda da ailenin korunması ve geleceği için “Evlilik Okulu” açılabilinir. Öyleyse toplum olarak terbiye ve tahsile, eğitim ve öğretime önem ve öncelik verelim. Çünkü anne ve babalar, çocuklarına güzel bir terbiye ve iyi bir eğitimden daha iyi bir miras bırakamazlar.

Diyanet, Türk Müslümanlarının yanında Avrupa vatandaşlarına da İslam’ı doğru bir şekilde anlatılmalıdır. Böylece islamofobinin güçlenmesi frenlenmiş olacaktır. Gerçekten bu konu bizlerin geleceği için çok önemli. Diyanet, imamların yanında o ülkelerin dilini bilen yeni elamanlar yetiştiremez mi? Ya da imamlara dil öğretip görev alanlarını da genişletemez mi? Aksi durum İslam bilgileri yerli halka islam karşıtları tarafından şırınga ediliyor. Bu durum da bizlerin aleyhine olmaktadır. Ne yazık ki bu konuda Hollanda başı çeken ülkelerden birisidir.

Gençler için ‘Demokrasi kampları’ açılmalı. Böylece gençler arasında demokrasi, karşı görüşü kabullenme ve hoş görü kültürü güçlenecektir”
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.