ANNELER GÜNÜNDE ANNEM İÇİN...

Rahatsızlığı nedeniyle yaklaşık yirmi gündür annem Ankara'da tedavi görüyor. Atamızın "Beni Türk doktorlarına emanet edin" direktifinden yola çıkarak Ankara'da ikamet eden kardeşlerimizin de ortak kararıyla annemin tedavisini Ankara'da yaptırıyoruz.

Şifa elbette ki rabbimizden ancak sizlerin de duaları ile annem hızla sağlığına kavuşuyor. Tedavisi süresince bizlere bir vesile ile ulaşarak geçmiş olsun dileklerini ileten dostlara ailemiz adına teşekkür ediyorum.

Anneler gününde annesi "hasta" olan binlerce evlattan biriyim şüphesiz. İnancımıza göre nihai olarak varmak istediğimiz Cennetin anahtarını yanlarında taşıyan annelerimiz,dünyanın en kutsal varlığıdır.

Annelerimiz, en duygusal, en vefalı, en çok değeri bilinen ve haklarının ödenmesi imkânsız olan "en yüce" değerimizdir. Dokuz ay bizleri karnında taşıyan, taşırken gururlanan, kendi bedeninde bir can oluşturan, daha karnında iken kalbinden kalbimize sevgisini aktaran, bizler için çekinmeden canını veren, ömrümüzün her gününde, bizimle ağlayan, sevincimizle mutlu olan, hastalanınca hasta bakıcı olan, ömrünün her gününde ve gecesinde yüreğinin içinde yaşattığı bizleri bir of bile demeden, sabırla, sevgiyle, nadide çiçekler gibi büyüten, muhterem insanlardır.

Ona bağlılığımız gözlerimizi dünyaya açtığımız ilk gün başlar. Daha hiçbir şeyin farkında değilken onun kucağında ağlamamız kesilir ve her ağlamamızda derdimizin ne olduğunu bilir. Başkalarına kötü gelebilen ağlamamız ama ona en güzel müzik eseridir.

Bizim ona verdiğimiz ilk hediye konuşmaya başladığımız gün, ilk öğrendiğimiz “anne” kelimesidir. Bilinçsizce verdiğimiz bu hediye onun en mutlu olduğu anlardan biridir. Hediyeyi çok duygusal bulduğu için sevincinden ağlar. Hakkını zaten ödeyemeyeceğimiz annelerimize değer verelim, üzmeyelim, gözyaşları üzüntüden değil sevinçten olsun ve onlara her zaman saygılı olalım.

İnsan ancak ayrı düşünce yahut kaybedince anlıyor anne sevgisinin değerini. Anne sevgisinden mahrum insanlar diledikleri kadar değerli, yararlı besinlerle beslensinler, isterse ömürleri boyunca varlık içinde yüzsünler daima aç, doymamış ve bir tarafları eksiktir  dostlar...

Annemizden dinlediğimiz bir çok yaşam öykümüz vardır. Çocuklarına kol kanat geren sabahlara kadar uykusuz kalarak bizlere yatak yorgan olan annelerimiz değil mi?

Henüz üç beş aylıkken bile babaanneme bırakmayıp yanına alıp, köy yaşantısının o zor ve çetin günlerinde ot biçme için gittiği, kuş uçmaz kervan geçmez Dörtkonak dağlarında son anda farkedip büyük bir tehlikeden beni koruyup kollaması  geldi aklıma. Buna benzer daha nice örnekler.

Benim henüz bebek iken yaşadığım bu tehlikeye anlamca çok yakın yüz yıl önce bu toprakları bize vatan toprağı olarak bırakan bir başka anne örneğiyle yazımı bitirmek istiyorum sevgili okurlar...

Cumhuriyetin ilk yıllarında İnebolu’ dan Kastamonu’ ya kağnı ile top mermisi taşıyan bir anne gece boyu yağan kar fırtınasıyla beraber yola devam eder ve Kastamonu Kışlası önüne gelir. Sabaha karşı kağnıyı gören askerler yaklaşınca bakarlar ki yükün üzerinde bir anne donarak şehit olmuş, örtüler açılınca top mermileri arasında canlı bir kız çocuğu bulurlar. Anne yorgan veya çulunu top mermileri ve kız çocuğuna örtmüş, kendisi şehit olmuştur.

Selam olsun top mermisini anne diye kucaklayan o günün Kara Fatmasına, Şerife bacısına, selam olsun bütün tehlikelere karşı evladı için kendini siper eden Sabiha annelere,ve yine selam olsun vatanı için PKK hainler tarafından Bingöl de şehit düşmüş İkram Ciriti yetiştiren Döne annelere...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ahmet DEMİR
Ahmet DEMİR - 11 yıl Önce

allah acil şifalar versin inşallah. bütün annelerin anneler günü kutlu olsun

murat reis
murat reis - 11 yıl Önce

inebolu dan kastamonu ya kağnı ile top mermisi taşıyan bir anne gece boyu yağan kar fırtınasıyla beraber yola devam eder ve kastamonu kışlası önüne gelir. sabaha karşı kağnıyı gören askerler yaklaşınca bakarlar ki yükün üzerinde bir anne donarak şehit olmuş, örtüler açılınca top mermileri arasında canlı bir kız çocuğu bulurlar. anne yorgan veya çulunu top mermileri ve kız çocuğuna örtmüş, kendisi şehit olmuştur..
hüseyin abi ben o yolu 8 ay önce gördüm ilk kez arabayla bile geçerken korktum vallahi..gözlerim yaşlanıyor o günden beri bu konu edilince çünkü gözlerimle gördüm coğrafyanın zorluğunu..biz arabamızla geçerken ürkerken dedelerimiz-nenelerimiz neler çekmiş..şerife bacının kabrini bulamadım ama kime sordysam bilmiyoruz dediler onada ayrıca üzüldüm..bizim işimiz yerin altındakilerle biliyon..teyzemizede selamlar geçmiş olsun..