AK Parti Gümüşhane İl Başkanı Ercan Çimen, halkı manipüle etmeye yönelik girişim ve istismarların Gümüşhane halkının kararlı duruşuyla başarısız olduğunu söyledi.
Çimen, “Kan ve nefret söylemlerinden beslenen siyaset devri sona ererken, bu durumdan paniğe kapılanların kimler olduğunu hep birlikte izliyoruz. Derin bir paniğe kapılan bu marjinal kesimlerin içinde bulundukları ruh hali yaptıkları açıklamalarla pervasızlığa ulaşmakta, halkı kışkırtmaya yönelik provakasyon emaresi taşıyan ifadeleri kendilerini ele vermektedir” dedi.
ÇİMEN’DEN DEMİR’E; "ERBAKAN’IN YOLUNA ASLA İHANET ETME…"
Ülkede son 30 yıldır devam eden kardeş kanının akıtılmasından beslenen zemine son vermek adına AK Parti Hükümeti tarafından başlatılan barış sürecinin bir devri saadet olması için gayret gösterdiklerini ifade eden Çimen, Saadet Partisi Gümüşhane İl Başkanı Akın Demir’in bu süreçle ilgili yerel basına yaptığı açıklamanın her şeyden önce partisinin siyasal geleneğiyle temelden çelişkili bir anlayışa sahip olduğunu belirterek, “Hareketin kurucusu eski başbakanlarımızdan merhum Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın resmi ideolojinin Güneydoğu Bölgemizde yarattığı tahribatlara yönelik değerlendirmelerini bu ülkede siyasetle iştigal etmiş herkes çok iyi bilmektedir. Durum böyleyken Sayın Demir’in bu gelenekten gelen birisi olarak şimdi bu seviyede bir açıklama yapması arka planda yerel siyasetle ilgili ‘kirli bir marjinal koalisyona’ işaret etmektedir. Sayın Demir, söz konusu açıklamasında anaların ağlamasını dahi normal karşılayabilmekte, diğer yandan Merhum Erbakan’ın 1970’lerde o zaman ki ‘Milli Selamet Partisi’ adına hazırladığı bir seçim kitapçığında açıkça dile getirdiği ‘Başkanlık Sistemi’ önerisine bugün karşı çıkabilmektedir. Bu ne yaman çelişki… Eyvahlar olsun… Öte taraftan, ne demek bu ülkede ‘Kürt Sorunu yoktur’? Merhum Erbakan Hoca 1994 yılında Bingöl’de yaptığı meşhur konuşmasında-belki sen yaşın gereği bunu hatırlamazsın ama-bak ne demişti Demir Kardeşim; “Yıllardır bu ülkenin evlatları mektebe besmeleyle başlarlar. Siz ne yaptınız? Besmelenin yerine “Türküm, doğruyum, çalışkanım”ı getirdiniz. E siz böyle yapınca öbür tarafta da Müslüman evladı “ya öyle mi? O zaman “Ben de Kürdüm, daha doğruyum, daha çalışkanım” deme hakkını kazandı ve böylece bu milletin evlatlarını birbirlerine yabancılaştırdınız. Erbakan Hoca, bu konuşmanın hemen ardından Diyarbakır 1 No’lu DGM tarafından, TCK’nın 312. Maddesinin 2. Fıkrasındaki “halkı din ve ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan 1 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. O eski Türkiye’nin karanlık yılları şimdi aşıldı hamd olsun ama sen nerdesin Akın Bey? Kimlerle neyin pazarlığını yapıyorsun? Basın açıklamanda yaslandığın ulusalcı anlayış nerde, Erbakan Hoca’nın anlayışı nerde? Bunları sana benim hatırlatmam nefsine ağır gelecektir, biliyorum Akın bey, ama bizim sana bir abi nasihatimiz var; Yol’un hakikatini bilmeden asla yola çıkma… Şimdi Sayın Demir’in yaslandığı bu marjinal anlayışa öncelikle ‘Milli Görüş’ geleneğinin şahitleri olan parti tabanından anlamlı bir açıklamayı siyaset ahlakının gereği olarak bekliyoruz. Siyaset bu kadar ucuz bir hale asla getirilmemelidir. Yazıklar olsun siyaseti bu şehirde bu duruma düşürenlere” değerlendirmesinde bulundu.
CHP, MARJİNAL GRUPLARI DEĞİL, TABANINI DİNLESİN
Cumhuriyet Halk Partisi Gümüşhane İl Başkanı Atilla Sait Özdamar’ın yaptığı açıklamaları ise hayli agresif ve provakatif bir anlayışa sahip olmakla niteleyen Başkan Çimen, açıklamada yer yer manipülatif ifadelere yer verilmesinin ise partinin içinde bulunduğu derin bir açmazın göstergesi olduğunu belirterek, “Hamd olsun ki şehrimizin sahip olduğu basiret bu söylemlere itibar etmeyerek, bu beylere gerekli dersi suhuletle vermiştir. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onaç’ın CHP tabanının yüzde 65’inin çözüm sürecine destek verdiği yönündeki açıklamalarını sayın il başkanına buradan hatırlatmakta büyük fayda görüyoruz. Ama görülen o ki CHP’nin derdi bu partiye masumane taleplerle gönül vermiş tabanda değilmiş ki, Gülseren Hanım’ı da partiden yaka paça dışarı attılar. Millet sizi ibretle izliyor… Buradan tüm CHP’li kardeşlerimize de sesleniyorum, bunların derdi ne millet ne de ülkemizin yüksek çıkarları. Varsa yoksa kendi menfaatleri! ” dedi.
“SÜRECİN SONUNDA CHP’DE MHP’DE KAYBEDENLER TARAFINDA YER ALACAKTIR”
Barış sürecinin toplumsal anlamda hayırlar getirmesi için kurulan ‘Akil İnsanlar Komisyonu’nun çalışmalarını bölge bölge sürdürdüğünü ifade eden Başkan Çimen, “Verilen mesajların doğru olarak halka ulaştığını görüyoruz. Çözüm süreci Türkiye genelinde kararlı bir umut yolculuğuna dönüştü. Yapılan olumsuz eleştiriler cuzi ve marjinal örgütler tarafından yapılmaktadır. Bu süreç tamamlandığında CHP'de, MHP'de o marjinal gruplarda yalnız kalacak herkes bunu görecek. Süreç ile ilgili hayırlı konuşmayacakların en azından susarak sürece destek olmalarını rica ediyoruz.” diye konuştu.
"KARDEŞLİĞİMİZİN TEMİNATI OLAN İSLAMİ ŞİARLARI YÜKSELTELİM"
Çimen, sürecin hayırlara vesile olması için İslami ilkelerin tüm toplumsal zeminlerde hatırlatılması gereğine de vurgu yaparak, “Bakara suresi 208’inci ayette yüce Allah mealen şöyle buyuruyor: ‘Ey iman edenler, hepiniz topluca barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin, çünkü şeytan barış yolunda bir sürü tuzak kurar, onun tuzaklarına girmeyin. O sizin aranızı açan belli bir düşmandır.’ Hazret-i Peygamber (s.a.v.) ise şöyle buyuruyor: ‘Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulüm etmez, onu aldatmaz ve onu küçük görmez. Müslümanların Müslüman kardeşleri üzerine üç hakkı haram kılınmıştır: 1- Kanının dökülmesi, 2- Malına dokunulması, 3- Namusuna leke getirilmesi.’ Dünyada ve ahrette fitneden uzak olabilmemiz için memleketimizde ve tüm İslam âleminde barışa ve huzura hizmet etmemiz Müslümanlığımızın gereği, boynumuzun borcudur. Fitneye karşı sessiz kalmak en kötü vaziyettir. Dilimizle kalbimizle memleketimizde huzuru açıkça desteklemek vicdani çağrıda bulunmak Müslüman olmamızın bir gereğidir. Her türlü barışa tüm gücümüzle destek vermenin azmiyle Yolumuzu sürdürmeliyiz. Artık tüm sorunlarımızın konuşularak çözüleceği bereketli bir mevsime girdik. Yaşasın halkımızın birlik ve beraberliği…” ifadelerine yer verdi.
“GÜMÜŞHANE; ONURUYLA, BİRLİK VE BERABERLİĞİN ÇİMENTOSU OLDUĞUNU HERKESE GÖSTERDİ”
Öte yandan yerel bazı gelişmelere de temas eden Başkan Çimen, ilde faaliyette bulunan 30’a yakın Sivil Toplum Kuruluşu’nun desteğiyle Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu’nda gerçekleştirilen basın toplantısının Doğu Karadeniz illerinde bir ilk olduğunu belirterek, “İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın Platformu’na AK Parti Gümüşhane İl Teşkilatları adına şükranlarımı ifade ediyorum. Ağırbaşlı ve onurlu tavırlarıyla bu şehrin ve insanının ülkemizin birlik ve beraberliğinin çimentosu olduğunu bu deklarasyon, bir kez daha ortaya koymuştur.” diye konuştu.
Çimen, “Kan ve nefret söylemlerinden beslenen siyaset devri sona ererken, bu durumdan paniğe kapılanların kimler olduğunu hep birlikte izliyoruz. Derin bir paniğe kapılan bu marjinal kesimlerin içinde bulundukları ruh hali yaptıkları açıklamalarla pervasızlığa ulaşmakta, halkı kışkırtmaya yönelik provakasyon emaresi taşıyan ifadeleri kendilerini ele vermektedir” dedi.
ÇİMEN’DEN DEMİR’E; "ERBAKAN’IN YOLUNA ASLA İHANET ETME…"
Ülkede son 30 yıldır devam eden kardeş kanının akıtılmasından beslenen zemine son vermek adına AK Parti Hükümeti tarafından başlatılan barış sürecinin bir devri saadet olması için gayret gösterdiklerini ifade eden Çimen, Saadet Partisi Gümüşhane İl Başkanı Akın Demir’in bu süreçle ilgili yerel basına yaptığı açıklamanın her şeyden önce partisinin siyasal geleneğiyle temelden çelişkili bir anlayışa sahip olduğunu belirterek, “Hareketin kurucusu eski başbakanlarımızdan merhum Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın resmi ideolojinin Güneydoğu Bölgemizde yarattığı tahribatlara yönelik değerlendirmelerini bu ülkede siyasetle iştigal etmiş herkes çok iyi bilmektedir. Durum böyleyken Sayın Demir’in bu gelenekten gelen birisi olarak şimdi bu seviyede bir açıklama yapması arka planda yerel siyasetle ilgili ‘kirli bir marjinal koalisyona’ işaret etmektedir. Sayın Demir, söz konusu açıklamasında anaların ağlamasını dahi normal karşılayabilmekte, diğer yandan Merhum Erbakan’ın 1970’lerde o zaman ki ‘Milli Selamet Partisi’ adına hazırladığı bir seçim kitapçığında açıkça dile getirdiği ‘Başkanlık Sistemi’ önerisine bugün karşı çıkabilmektedir. Bu ne yaman çelişki… Eyvahlar olsun… Öte taraftan, ne demek bu ülkede ‘Kürt Sorunu yoktur’? Merhum Erbakan Hoca 1994 yılında Bingöl’de yaptığı meşhur konuşmasında-belki sen yaşın gereği bunu hatırlamazsın ama-bak ne demişti Demir Kardeşim; “Yıllardır bu ülkenin evlatları mektebe besmeleyle başlarlar. Siz ne yaptınız? Besmelenin yerine “Türküm, doğruyum, çalışkanım”ı getirdiniz. E siz böyle yapınca öbür tarafta da Müslüman evladı “ya öyle mi? O zaman “Ben de Kürdüm, daha doğruyum, daha çalışkanım” deme hakkını kazandı ve böylece bu milletin evlatlarını birbirlerine yabancılaştırdınız. Erbakan Hoca, bu konuşmanın hemen ardından Diyarbakır 1 No’lu DGM tarafından, TCK’nın 312. Maddesinin 2. Fıkrasındaki “halkı din ve ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan 1 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. O eski Türkiye’nin karanlık yılları şimdi aşıldı hamd olsun ama sen nerdesin Akın Bey? Kimlerle neyin pazarlığını yapıyorsun? Basın açıklamanda yaslandığın ulusalcı anlayış nerde, Erbakan Hoca’nın anlayışı nerde? Bunları sana benim hatırlatmam nefsine ağır gelecektir, biliyorum Akın bey, ama bizim sana bir abi nasihatimiz var; Yol’un hakikatini bilmeden asla yola çıkma… Şimdi Sayın Demir’in yaslandığı bu marjinal anlayışa öncelikle ‘Milli Görüş’ geleneğinin şahitleri olan parti tabanından anlamlı bir açıklamayı siyaset ahlakının gereği olarak bekliyoruz. Siyaset bu kadar ucuz bir hale asla getirilmemelidir. Yazıklar olsun siyaseti bu şehirde bu duruma düşürenlere” değerlendirmesinde bulundu.
CHP, MARJİNAL GRUPLARI DEĞİL, TABANINI DİNLESİN
Cumhuriyet Halk Partisi Gümüşhane İl Başkanı Atilla Sait Özdamar’ın yaptığı açıklamaları ise hayli agresif ve provakatif bir anlayışa sahip olmakla niteleyen Başkan Çimen, açıklamada yer yer manipülatif ifadelere yer verilmesinin ise partinin içinde bulunduğu derin bir açmazın göstergesi olduğunu belirterek, “Hamd olsun ki şehrimizin sahip olduğu basiret bu söylemlere itibar etmeyerek, bu beylere gerekli dersi suhuletle vermiştir. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onaç’ın CHP tabanının yüzde 65’inin çözüm sürecine destek verdiği yönündeki açıklamalarını sayın il başkanına buradan hatırlatmakta büyük fayda görüyoruz. Ama görülen o ki CHP’nin derdi bu partiye masumane taleplerle gönül vermiş tabanda değilmiş ki, Gülseren Hanım’ı da partiden yaka paça dışarı attılar. Millet sizi ibretle izliyor… Buradan tüm CHP’li kardeşlerimize de sesleniyorum, bunların derdi ne millet ne de ülkemizin yüksek çıkarları. Varsa yoksa kendi menfaatleri! ” dedi.
“SÜRECİN SONUNDA CHP’DE MHP’DE KAYBEDENLER TARAFINDA YER ALACAKTIR”
Barış sürecinin toplumsal anlamda hayırlar getirmesi için kurulan ‘Akil İnsanlar Komisyonu’nun çalışmalarını bölge bölge sürdürdüğünü ifade eden Başkan Çimen, “Verilen mesajların doğru olarak halka ulaştığını görüyoruz. Çözüm süreci Türkiye genelinde kararlı bir umut yolculuğuna dönüştü. Yapılan olumsuz eleştiriler cuzi ve marjinal örgütler tarafından yapılmaktadır. Bu süreç tamamlandığında CHP'de, MHP'de o marjinal gruplarda yalnız kalacak herkes bunu görecek. Süreç ile ilgili hayırlı konuşmayacakların en azından susarak sürece destek olmalarını rica ediyoruz.” diye konuştu.
"KARDEŞLİĞİMİZİN TEMİNATI OLAN İSLAMİ ŞİARLARI YÜKSELTELİM"
Çimen, sürecin hayırlara vesile olması için İslami ilkelerin tüm toplumsal zeminlerde hatırlatılması gereğine de vurgu yaparak, “Bakara suresi 208’inci ayette yüce Allah mealen şöyle buyuruyor: ‘Ey iman edenler, hepiniz topluca barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin, çünkü şeytan barış yolunda bir sürü tuzak kurar, onun tuzaklarına girmeyin. O sizin aranızı açan belli bir düşmandır.’ Hazret-i Peygamber (s.a.v.) ise şöyle buyuruyor: ‘Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulüm etmez, onu aldatmaz ve onu küçük görmez. Müslümanların Müslüman kardeşleri üzerine üç hakkı haram kılınmıştır: 1- Kanının dökülmesi, 2- Malına dokunulması, 3- Namusuna leke getirilmesi.’ Dünyada ve ahrette fitneden uzak olabilmemiz için memleketimizde ve tüm İslam âleminde barışa ve huzura hizmet etmemiz Müslümanlığımızın gereği, boynumuzun borcudur. Fitneye karşı sessiz kalmak en kötü vaziyettir. Dilimizle kalbimizle memleketimizde huzuru açıkça desteklemek vicdani çağrıda bulunmak Müslüman olmamızın bir gereğidir. Her türlü barışa tüm gücümüzle destek vermenin azmiyle Yolumuzu sürdürmeliyiz. Artık tüm sorunlarımızın konuşularak çözüleceği bereketli bir mevsime girdik. Yaşasın halkımızın birlik ve beraberliği…” ifadelerine yer verdi.
“GÜMÜŞHANE; ONURUYLA, BİRLİK VE BERABERLİĞİN ÇİMENTOSU OLDUĞUNU HERKESE GÖSTERDİ”
Öte yandan yerel bazı gelişmelere de temas eden Başkan Çimen, ilde faaliyette bulunan 30’a yakın Sivil Toplum Kuruluşu’nun desteğiyle Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu’nda gerçekleştirilen basın toplantısının Doğu Karadeniz illerinde bir ilk olduğunu belirterek, “İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın Platformu’na AK Parti Gümüşhane İl Teşkilatları adına şükranlarımı ifade ediyorum. Ağırbaşlı ve onurlu tavırlarıyla bu şehrin ve insanının ülkemizin birlik ve beraberliğinin çimentosu olduğunu bu deklarasyon, bir kez daha ortaya koymuştur.” diye konuştu.
