Gümüşhane’de INTER Marka pikabı ile 47 yıllık bir dostluğa imza atan Naki Yılmaz, devlet kurumunda başlayan ve her ikisinin de emekliliği sonrasında da devam eden kadim dostluğun hikâyesini Gümüşkoza’ya anlattı.
1960 yılların sonlarına doğru Gümüşhane Tarım İl Müdürlüğünde başladığı şoförlük mesleği sırasında tanıştığı ve “Yeşil At” olarak adlandırdığı INTER Marka aracı, 1985 yılında eskimesi nedeniyle müdürlükçe satışa çıkartıldığında ihaleye girerek aldığını belirten Yılmaz, kendisinin ise 1997 yılında emekli olduğunu söyledi.
İlk Karşılaşama
Gümüşhane Canca Mahallesinde 1940 yılında doğduğunu ve çocukluğundan beri arabalarla haşır neşir olduğunu belirten Yılmaz, “Gençlik yıllarımdan beri araba kullanıyorum. O zamanlarda Gümüşhane Tarım İl Müdürlüğüne şoför olarak girdim. Başladığım yıllarda pikap müdürlükte kullanılıyordu ve ben işe başlayınca bana verildi. O zamandan beri aşağı yukarı 47 yıldır da ben kullanıyorum” dedi.
Tarım İl Müdürlüğü Dönemi
Aracının Ford ve Dodge parçalarıyla üretildiğini kaydeden Yılmaz, “1985 yılından ihaleye çıkartılana kadar ben kullandım. İhalede de ben alarak kullanmaya devam ettim. O zamanlar köylere aşıya, budamaya, ilaçlamaya giderdik. Başka kurumların işini görürdük. Araç tabi o zamanlar tek tük. Tarımın olsun diğer kurumların olsun yükünü bu pikap çekerdi. Her yere giderdi. Gümüşhane’de gitmediğim köy kalmadı. Bu süre zarfında ne aracım, ne de ben ciddi bir kaza yapmadık” diye konuştu.
“Yeni Gelin Gibi Nazlanmaz”
Pikabının yeni model araçların yaptığı gibi soğukta, sıcakta nazlanmadığına vurgu yapan Yılmaz, “Yeni gelin gibi nazlanmaz. Soğuk sıcak her koşulda sorun çıkartmadan çalışır. Dağlarda bellerde çalıştır. Kötü yollarda, tarlada, bahçede, hayvanların peşinde gezer dururuz. Köy işlerinde; ot taşırım, saman taşırım, hayvan gübresi taşırım traktör niyetine kullanırım. Hastası olur, yolcusu olur, yolda kalanı olur ulaşım aracı diye kullanırım. Köylerde inşaat yapanı olur inşaat malzemesi taşımasında yardımcı olmak için nakliye aracı olur. Bir nevi benim, benim olduğu kadar da köylülerimin cansız atıdır o” dedi.
“Gümüşhane’de 500 Bin Kilometre Yol Yaptı”
Pikabın fabrika çıkışının benzinli olduğunu ifade eden Yılmaz, “Her halde şu ana kadar 500 bin kilometre yol yapmıştır. Bu yolu da sadece Gümüşhane ve köylerinde yaptı. Tarımdayken benzinliydi. Daha sonra ben dizel motor attırdım. Pikabımla dağları yırtar çıkardım. Hem traktör görevi, hem at görevi hem de çobanlık görevi yerine getirir. Her işime koşar. Yolar yapılınca at yerine onu koydum Onun içinde adını ‘Yeşil At’ koydum” ifadelerini kullandı.
“Yeni Bir Araç Hiç Düşünmedim”
Hiçbir zaman yeni bir araç almayı düşünmediğini dile getiren Yılmaz, “Arabamla bir bağımız var. Yeni araba alsam ne olacak. Yok şurası çizildi, yok boyası bozuldu diye dertlenmektense emektarımla çalışmaya devam ederim. Ayrıca yeni araçla yapılan işlerin de parası çok oluyor. Yaptığım iş onu karşılamaz. Benim emektarın yakıtı çok az. Bir garibanın işini görmek istesen yeni araçla bir sürü masraf olur. Pikabımla sadece yakıt parası ile onların işini de görüyorum” şeklinde konuştu.
“İkimizden Bir Yolda Kalıncaya Kadar Bu Birliktelik Devam Edecek”
Aracıyla olan ilişkisini; “İkimizden bir yolda kalıncaya kadar bu birliktelik devam edecek” ifadeleri ile özetleyen Naki Yılmaz, “Pikabımın her şeyi orijinaldir. Lastikleri sıfırdır. Fren balataları, lambaları, yürür aksamları hep sıfırdır. Hiçbir sıkıntı yaşatmaz ve arızasını da kendim çözerim. Bütün evrakları tamamdır. Şehirlerarası yol gitmez. Çiftçi malıdır. Bu nedenle benim yetkililerden isteğim, bu emektara muayene sırasında sıfır araç muamelesi yapmamaları” diye konuştu.
Yeşil At; Kör Göze Parmak
Öte yandan Naki Yılmaz’ın İnter Marka diye söylediği aracın İnternational Markası ile üretim yapan Türk Otomotiv Endüstrisi(TOE) tarafından çıkartıldığı, dışarıdan gelen parçaların montajının yapılarak satışa sunuluyordu. Yerli otomobil için verilen büyük mücadeleler ile ilgili yıllar boyu ortaya atılan çok ciddi iddiaların varlığı göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık yarım asırlık ömrü ile 29 AD 124 Plakalı YEŞİL AT’ın var olma savaşı ‘Kör göze parmak’ niteliği taşıyor.
