Başkan Canlı, Müftü Aktaş'a Cevap Verdi

Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı, İl Müftüsü Dr. Süleyman Aktaş’ın geçtiğimiz Cuma günü Kemaliye Camiinde verdiği Cuma vaazı sırasında sarf ettiği iddiaları cevaplandırdı.

Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı, İl Müftüsü Dr. Süleyman Aktaş’ın geçtiğimiz Cuma günü Kemaliye Camiinde verdiği Cuma vaazı sırasında sarf ettiği iddiaları cevaplandırdı.

Beraberinde Başkan Yardımcıları Bilal Özdener, Şevki Aşkın ve Belediye birim müdürleri ile gazetecilere yaklaşık 1,5 saat açıklamalarda bulunan Başkan Canlı, Müftü Aktaş’ın iddialarını yalanlarken, Müftü Aktaş’ın “akıl tutulması” hadisesi yaşadığını öne sürdü.

“BAHÇELİ ZİYARETİ SİYASET ÜSTÜ İDİ”

Ankara’da Müftülük tarafından Oltanbey Mahallesinde yaptırılan Cami, Kur’an Kursu ve yurt için özel bir firmadan yardım alma görüşmeleri yaptıktan sonra Baro Başkanı İsmail Taştan ve Müftü Dr. Süleyman Aktaş’la birlikte MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettiklerini ve genel sohbetler yaptıklarını kaydeden Başkan Canlı, gerçekleşen görüşmenin siyaset üstü olduğunu ve ardından da hatıra fotoğrafı çekildiklerini söyledi.

“BENDE 2001 YILINDA BAŞBAKAN ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMÜŞTÜM NE VAR BUNDA?”

Bir devlet memurunun ziyaretinin yasa ve kanunlarla yasaklanmadığını kaydeden Başkan Canlı, Müftü Aktaş’ın fotoğrafın medyada yer almasından bu kadar korkmasını bir türlü anlamadığını belirterek, “Bir ziyaretle MHP’li mi oldun? Ben 2001’de MHP’li Belediye Başkanı olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmiştim. AK Partili bir başkanı bir müftü ziyaret etse kim ne der ona? Ben seni kurtlar sofrasına niye atayım?” dedi.

“İYİ Kİ O GÜN KEMALİYE CAMİİNDE NAMAZA GİTMEMİŞİM”

Müftü Aktaş’ın vaazı yaptığı gün yeni Belediye binası altında yapılan mescide gittiğini,
Kemaliye camisine gitmediğini belirten Başkan Canlı, “Allah’tan o gün Kemaliye’ye gitmemişim. Hoca gözümün içine baka baka söyleseydi bu sözleri ne olurdu? Ben cevap verecektim. Camide fitne fesada sebep olabilirdi. İyi ki o camide yoktum. Bu iddialara kargalar bile güler.” diye konuştu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE BİR İLK”

Başkan Canlı, Müftü Aktaş’ın o gün gazetecileri camiye çağırdığını, o güne kadar kapalı olan merkezi sistem vaazını devreye aldığını ve yakın köylerdeki cami imamları ile kent merkezindeki imamların cep telefonlarına mesaj atarak vaazı dinlemeleri yönünde telkinlerde bulunduğunu öne sürerek, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir Belediye Başkanını hedef alan, bir Belediye Başkanını hedef tahtasına koyan ilk vaaz budur.” dedi.

Gümüşhane Belediyesi olarak merkez ilçe başta olmak üzere ilçelerin köylerindeki camilere bile sürekli katkılar sağladıklarını, direk katkı sağlayamazlarsa hayırseverler bularak dolaylı yoldan bir şekilde katkı sağladıklarını dile getiren Başkan Canlı, Belediye olarak katı sağladıkları camileri sıraladı.

“MÜFTÜ EMEKLİ OLMA SÖZÜNDE DURSUN, OLMAYACAKSA DA GÜMÜŞHANE’DE ÇALIŞMASIN”

Bütün bunları yaparken Oltanbey Mahallesinde yapılan Kur’an Kursu ve yurtla ilgili Müftü Aktaş’ın iddia ettiği gibi “zulüm” yapmasının mümkün olmadığının altını çizen Başkan Canlı, “Külliye ile ilgili biri olağanüstü olmak üzere 5 meclis kararımız var. Eğer niyetimiz kötü olsaydı meclisi olağanüstü toplantıya çağırır mıydık? 10 bin lira bedelle bir orada 2 bin 500 metrekare Belediye arazisini Diyanet’e verdik. Önce cami yapacağız dediler imar tadilatında orayı cami olarak gösterdik. Ardından Yurt ve Kur’an Kursu yapacağız dediler yine imar durumunu değiştirdik. Hatta o alandaki işlerden harç alınmaması kararı bile aldık. Biz zulüm ettiysek bunları yapar mıydık? Bu külliyenin yapılması için biz yetkilerimizi en üst seviyede kullanarak sürekli olarak yardımda bulunduk. Hiçbir şekilde yavaşlatmaya gitmedik aksine ruhsatını bile 7 ay öncesinden verdik. Camide beni cemaatin önüne attı. İnsanlar beni tanımasaydı halim ne olurdu? Böyle bir insafsızlık olur mu? Beni toplumun önüne atmak hangi vicdana sığar. Düne kadar iyi olan bir belediye başkanı nasıl bir günde değişti. Devlet Bahçeli ile müftünün resim çekilmesi kimyasını bozdu. Müftünün vaazda belirttiği gibi emeklilik dilekçesini vererek sözünü yerine getirmesini diliyorum. Emekli olmayacaksa da gitsin başka yerde çalışsın.” dedi.

“10 GÜN ÖNCE ALMALARI GEREKEN RUHSATI 7 AY ÖNCE VERDİK”

Belediye olarak Müftülük tarafından bahse konu inşaat alanının ruhsatının geçtiğimiz Nisan ayında verildiğini fakat evraklarının 10 gün önce tamamlandığını kaydeden Başkan Canlı, şöyle konuştu: “Hoca cami kürsüsünden bize zulmettiniz diyor ama biz yeni vermemiz gereken ruhsatı 7 ay önce vermişiz. İnsanlar beni cami ehli bilmese, tanımasa halim ne olurdu? Camiye karşı olan Belediye Başkanı ilan etti beni, cemaatin önüne attı. Bu iddialarının hiçbirisi gerçek değil. Biz külliyenin bitilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. 6 kattan fazla ruhsat vermediği iddiası da yalan. Onlara da 10 kat verdik. Biz oradaki tüm yetkilerimizi sonuna kadar kullandık. Teşekkür beklerken cemaatin önüne atıldık. İl Müftümüzün, Sayın MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'yi ziyaretinden bu derece korkmasını bir türlü hala anlamış değilim. Ortada suç olan, anormal olan bir durum yokken bu denli ağır feveran etmenin hala sebebini anlamış değilim. Ben ziyarette bir sakınca görmüyorum. Müftü bey benim fotoğrafı kasıtlı olarak verdiğimi düşünüyor. Ben dostumu kurtlar sofrasına atmam. Bir gün öncesine kadar iyi bir Belediye başkanı olan ben, bir gün sonra çok kötü oldum. Anlaşılamayan bir durum bu? 6 ay erteleme diye bir şey de yok. Mühürleme yok. Yolumuzu kesmelerine rağmen inşaatı mühürlemedik. Orada hem binalar var, hem bizim yaptırdığımız evler var hem de kentsel dönüşüm var. Şuanda bile yola tecavüzleri devam ediyor. Biz kesinlikle o inşaatı durdurmadık.”

“BEN KİMSENİN İSMİYLE DEĞİL, HALKIN SEVGİ VE TEVECCÜHÜYLE BAŞKAN OLDUM”

Kendisinin kimsenin ismiyle değil, halkın sevgi ve teveccühüyle Belediye Başkanı olduğunu dile getiren Başkan Canlı, bunu en iyi bilenin de Müftü Aktaş olduğunu belirterek, Müftü Aktaş’ın inşaatın hafriyatı ile ilgili iddiasını da şöyle cevaplandırdı: “İnşaatın hafriyatının Tekke Beldesine gönderildiği de yalandır. Oradan çıkan malzemenin yüzde 80’i Süleymaniye yoluna döküldü. İddia ettiği hiçbirşey asla gerçekleşmedi.”

“MÜFTÜ BEYE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”

Olanları belgeleriyle paylaştığını dile getiren Başkan Canlı, Müftü Aktaş’ı insafa davet ederek, açıklamasında da söylediği gibi emeklilik dilekçesini vererek sözünü yerine getirmeye davet etti. Başkan Canlı, Müftü Aktaş’ın “Allah bizi kandırarak hedeflerine ulaşmaya çalışanlara fırsat vermesin” sözlerine de atıfta bulunarak Müftü Aktaş’ın açıklamasında ki tek doğru ifadenin bu olduğunu söyledi.

Başkan Canlı, Müftü Aktaş’a hakkını helal etmediğini de “Öteki dünyada hakkım olsun” sözleriyle deklare ederken, Müftü Aktaş’ın yaptığı açıklaması ile akıl tutulması hadisesi yaşadığını öne sürdü.

------

Başkan Canlı'nın açıklamasının tam metni:

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Hepinizin bildiği gibi son bir hafta içinde Gümüşhanemizde çok yoğun bir gündem yaşadık.
Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL’ün Gümüşhane ziyareti, 19 yıl sonra gerçekleşen bir ziyaretti. Bu ziyarette Gümüşhane 7 den 70 e görevini en üst seviyede yerine getirmiş ve Bir Cumhurbaşkanına layık bir karşılama ve ağırlama olmuştur.
Bu güzel karşılama ve uğurlamada emeği geçen herkesi, Başta Sayın Valimiz olmak üzere tüm yetkili ve görevlileri kutluyorum.
Değerli Basın Mensupları;
Sayın Cumhurbaşkanımızın Belediyeyi ziyaretinde ve halka konuşmasında Belediyemiz ve şahsımla ilgili söylemiş olduğu güzel sözlerden dolayı da kendisine teşekkür ediyorum. Bu sözler bizim için daha iyi şeyler yapmak için bir kamçı olacaktır.
Değerli Arkadaşlar
Geçen haftanın bir diğer konusu ise hem bizi, hem Gümüşhane’yi üzmüştür.
İl Müftümüzle ilgili hepinizin bildiği olayı bir kez de ben sizlere aktarmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yasalarla, yasal teamüllerle yönetilen bir devlettir.
Devletin yönetiminde yetkiler, görevler bellidir.
Bir Belediye Başkanının yetkileri ve görevleri belli olduğu gibi, bir memurun, bir müdürün yetki ve görevleri de belirlenmiştir.
Bizler devletin çizdiği sınırlar içinde görevimizi yürütürken, bazen de kamu menfaatleri açısından bir başka arkadaşımızın görevine yardımcı oluruz. Olmak isteriz. Bu bağlamda; Gümüşhane Oltanbey Mahallesinde yapılmakta olan Müftülük sitesi ve Kur’an Kursu ve Camii inşaatı için zaman zaman Müftülüğümüze yardımcı olmak için gerek il içinde gerekse il dışında yetkililerle, vatandaşlarla, iş adamları ile görüşürüz.
Kasım Ayının ilk haftası içinde de, böyle bir çalışma için Ankara’da bazı iş adamlarını ve diğer yetkilileri ziyaret ettik.
İl Müftümüz Sayın Dr. Süleyman Aktaş, Baro Başkanımız Sayın Av. İsmail Taştan’la birlikte ilk önce Yıldızlar Holding yetkilileriyle görüştük. MHP Genel Merkez Binası Yıldızlar Holding'in hemen yanında bulunuyordu. Sayın MHP Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'yi ziyaret etmek benim programımda vardı. Dolayısıyla bu düşüncemi kendilerine ifade ettim. Beraber gidebileceğimizi belirttim. Kendileride bu ziyareti kabul ettiler.
Sayın Genel Başkanımız ile görüşmemiz oldu. Çok memnun bir şekilde ayrılırken fotoğraf çektirme faslı gündeme geldi. Kendi cep telefonumla Baro Başkanımızın da bulunduğu 4 (Dörtlü) resim çektirdik. Daha sonra Müftü Beyin konumunu da düşünerek, "Hocam siz kenara çekilirmisiniz" ifadelerinde bulundum. Baro Başkanımızın telefonuyla beraber 3 (üçlü) fotoğraf çektirdik.
Baro Başkanımız Bu 3 (üçlü) resmi haber yaptı. Bende telefonumda bulunan resimden Müftü Beyin resminin çıkartılarak haber yapılmasını istedim. Görevli arkadaş ise sehven Müftü Beyin de resminin olduğu, fotoğrafı kullanarak haber yaptı.

DEĞERLİ ARKADAŞLAR;

Bir Devlet memurunun ZİYARET maksatlı olarak meşru kurum ve kuruluşlarını ziyaret etmesi yasalarla yasaklanmamış bir husustur.
Buna rağmen İl Müftümüzün, Sayın MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'yi ziyaretinden bu derece korkmasını bir türlü hala anlamış değilim.
Sayın Müftümüzün endişesini gidermek için 14 Kasım Perşembe günü elimden geleni yaptım. Hatta kendisinden özür diledim. Haberi yapan arkadaşı yanına göndermek istedim kabul etmedi.
Ve nihayet 14 Kasım Cuma günü Cuma namazı saatinde Kemaliye Camiinde Vaaz yerine bizi hedef tahtası yapan bir basın toplantısı yaptı.
Bütün bunlar üzücü şeylerdir. Ama ortada suç olan, anormal olan bir durum yokken bu denli ağır feveran etmenin hala sebebini anlamış değilim. Kaldı ki ziyaret edilen kişi, Bu ülkede Başbakan yardımcılığı görevinde bulunmuş ve bu ülkeye hala çok güzel hizmetleri olan Ana Muhalet Partisi MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'dir.

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
BUGÜNE KADAR CAMİLERE YAPTIĞIMIZ YARDIMLAR
    Gümüşhane merkez ve köylerinde ne kadar cami yapıldıysa, görevim boyunca mutlaka  katkım olmuştur.Gerek Belediye katkısı, gerekse de hayırseverlerle kurduğumuz köprüler sayesinde camilerimizin ihtiyaçları büyük oranda karşılanmıştır.
    Bunlarda Bazıları şöyledir:
1- Hacıemin Cami : Hayırsever (iç + dış + çatı + wc + şadırvan)
2- Canca Cami: Hayırsever (iç + dış + çatı + wc + şadırvan)
3- Daltaban Cami: Proje yapımı + Malzeme yardımı
4- Hasanbey mah. Osman Gazi Cami: Yardım + Hayırsever
5-Kemaliye : Belediye + Hayırsever iki minarenin yapımı
6- Hasanbey Bilali Habeşi Cami : Arsa yeri 18 uygulaması yapılarak çözüm üretildi.
7- Özcan mah. ( Ebubekir Cami) : Yardım + Hayırsever
8-Ahmed Ziyaüddin Cami : Arsanın boşaltılması ve Satın alınması
9-  Karaer mah. (Hacı Bayram Cami) : Cami şahıs arazi üzerine yapılmış 18. uygulama      yapıldı. Cami yerine Belediye hissesi kaydırıldı. Daha da önemlisi hayırsever bulundu. Cami tamamlandı.
10- Karşıyaka Cami: (Şadırvan + Çevre Düzenlemesi)
11- İnönü mah. (Lütfi Doğan Cami): Arsanın  2/3 Belediyemiz tarafından verildi .
Şimdi Gelelim, Kur-an Kursu- Yurt ve Cami'den oluşan Külliyeye:
Şunu net olarak ifade ederim ki:
Bu Külliye bu noktaya geldiyse bunda en büyük katkı Belediyemiz ve şahsımındır.
1- 03.03. 2009 tarih ve 13 sayılı meclis kararı ile (2550 m2) arsa Dini Tesis alanı ilan edildi.
2- 21.10.2011 Tarih ve 119 sayılı meclis kararı ile 10 bin Tl bedel ile Türkiye Cumhuriyeti Diyanet Vakfına verilmesine karar verildi. (Olağanüstü toplantı)
3- 09.02.2012 tarih ve 27 sayılı karar ile "İbadet Yeri ve Eğitim Tesis alanı ilan edildi."
4- 07.03.2013 tarih ve 38 sayılı karar il "Harç alınmaması" yönünde çok önemli bir karar alındı.
5- Daha önemlisi verilen arsanın dışına taşınılarak gerek üst gerekse de alt yola arsa kaydırılmıştır.
Bu çerçevede Belediyemiz tarafında yapılan binalar kaydırılmış tekrar imar tadilatı gündeme geldi. Ancak bu sefer imar tadilatının sınırları "Koruma alanına" girdiğinden Trabzon Koruma Kuruluna sunulması gerekiyordu.
07.03.2013  tarih ve 4 sayılı meclis kararı ile imar tadilatı yapılarak arsanın büyüklüğü 3350 m2 çıkartıldı. Kurul kararı ile 05.11.2013 tarihinde yeni geldi. Dikkatinizi çekmek istiyorum binaya henüz yeni ruhsat verilecek hale geldi. Eğer hukuk sistemine göre hareket edeceksek binanın ruhsatı şimdi düzenlenebilecek. Biz ne zaman ruhsatı verdik 16.04.2013 tarih ve 24 ruhsat numarasıyla.
Şimdi soruyorum eziyet mi var? mükafat mı var? öncelik mi var?
Bu açıklamaları yaptıktan sonra müsadenizle isnat edilen sözlere cevap vermek istiyorum.
Şimdi gelelim ortaya atılan iddialara:
1- Müftümüz "Ben bu fotoğraflara sığacak insan değilim" diyor. Buradaki insanlar biri MHP Genel Başkanı, biri Belediye Başkanı, biride Baro Başkanıdır. Bu kadar ağır söz olur mu?
2- " Allahın yanında kim varsa..." devam eden bir cümle var ki, yenilir yutulur değil. Bu söz Müftülük makamına yakışıyor mu?
3-"Belediye emdiğimizi burnumuzdan getirdi" deniliyor. Allah aşkına bu konu için 5 (beş) sefer meclis kararı alan veya olağan üstü toplanan bir başka karar var mı? Ancak konulan kurallara uymayan ve zaman zaman bizleri üzen daha da önemlisi yolların kaymasına vesile olan bu durum karşısında bizde "120 dairelik konutta" yer değiştirmek zorunda kaldık.
4- "Benim ismimle birileri yer etmek istiyor ise" devam eden gerçeği anlar. Bizim kimsenin ismiyle değil, halkın gücü ile ve sevgisiyle burada olduğumuzu burada olduğumuzu bilen en iyi kişi Müftümüzdür.
5- İnşaatın durudurulduğu asla söz konusu değildir. Durdurulan inşaat mühürlenir, Mühürleme tutanağı var da benim mi haberim yok. Ayrıca kat sayısı Belediyenin yaptığı konutlar kadardır. İnsanoğlu gerçekleri bu kadar çarpıtabilir mi?
6- "Bizim komyonlarımız Tekke'ye, Müteahhidin kamyonları Süleymaniye'ye gönderiliyor diyor".Bunlar gerçekleri yansıtmıyor. Hocalara sorsunlar harfiyatın % 80 Süleymaniye'ye döküldü. Hatta daha sonra büyük ihtimalle kaçak bile dökmüşlerdir. Ancak DSİ'nin 07.01.2013 tarihli yazısı ile döküm yasaklandı. Sonra Hiçbir kamyon harfiyat dökmedi.
 
Dahada vahimi, Belediye Başkanı ile hayırseverlere gitmek için defalarca arayacaksın, gerek bu Külliyeye gerekse diğer camilere katkıyı esirgemediğimizi bildiğiniz halde, sadece MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli ile resmin yayınlanmasıyla belki de T.C. tarihinde basını davet ederek insanların dine davet edildikleri mekanı çok insafsızca ilk defa kullanarak olmayan sıfatları şahsıma yönelteceksen bunun dinde yeri var mı? Tekkelime ile insafa davet ediyorum
Bu vaazda belkide tek doğru olan "Allah bizi kandırarak hedeflerine ulaşmaya çalışanlarına fırsat vermesin" sözü ile bitirmek istiyorum. Ayrıca vaazda belirttiği gibi emeklilik dilekçesini vererek sözünü yerine getirmesini diliyorum.

İLGİLİ HABER:

Müftü Aktaş, Canlı'ya Ateş Püskürdü
Güncelleme Tarihi: 18 Kasım 2013, 21:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER