Boya sandığından 5 yıldızlı otel sahipliğine

Gümüşhane Üniversitesi Kariyer Kulübü tarafından Kariyer Günlerine konuk olarak katılan Arazlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Araz, programa 52 yıl önce para kazanmaya başladığı ayakkabı boya sandığı ile geldi.

Boya sandığından 5 yıldızlı otel sahipliğine

Gümüşhane Üniversitesi Kariyer Kulübü tarafından Kariyer Günlerine konuk olarak katılan Arazlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Araz, programa 52 yıl önce para kazanmaya başladığı ayakkabı boya sandığı ile geldi.

İletişim Fakültesi Çok Amaçlı Salonunda düzenlenen etkinliğe, Gümüşhane’de azmin ve çalışkanlığın timsal isimlerinden biri olan ve şehrin en önemli yatırımları arasında yer alan, şehrin ilk ve tek 5 yıldızlı oteli Ramada Otelin sahibi Gümüşhaneli işadamı Araz’ın, hayata atılışının simgesi olan ayakkabı boya sandığı, salonu tıklım tıklım dolduran öğrencilerin odak noktası oldu.

Gümüşhane’de “İlklerin Adamı” olarak da adlandırılan Araz, burada yaptığı konuşmada, 1958 yılında Torul ilçesinde doğduğunu ve doğumundan 7 yıl sonra iş hayatına ayakkabı boyacılığı ile atıldığını söyledi. Gözleri ama babası ile Torul ilçesinde gezdirirken rastladıkları amcasından, köylerde yapılarak ilçe merkezinde satılan dondurmadan almak için 50 kuruş istemesi üzerine babasının tokat attığını belirterek, “Bu tokat benim 7 yaşında iş hayatına atılmama sebep oldu” dedi.

“Kendi Dondurma Paramı Kendim Kazanacağım”

Araz, köylerde yapılan dondurmayı çok sevdiğini “Bu nedenle kendi dondurma paramı kendim kazanacağım diyerek Dursun amca diye bir atölyeciye bir boya sandığı yaptırdım. Buraya getirdiğim sandık da o sandıktır. Ayakkabı silmeye 50 kuruş, ayakkabı boyamaya da 1 lira alıyordum. Günde 15-16 lira para kazanıyordum. Bu para çok büyük bir paraydı. 5 kiloluk zeytinyağı kutusunun ağzını lehimleterek kumbara yaptım. Kazandığım parayı bu kutuda biriktirdim. Bazen de bahçemizdeki meyvelerden otobüslerdeki yolculara meyve satıyordum. Okula başladıktan sonra da ayakkabı boyamaya devam ettim” dedi.

“Bisiklet Kiraya Vermeye Başladım”

İlçeye gelen bir memurun çocuğunda bisiklet gördüğünü anlatan Araz, şöyle devam etti: “Bisikleti görünce Trabzon’a gittim ve 18 liraya bir bisiklet aldım. Ara sıra okul bahçesinde bisiklet sürüyordum ama önümden arkandan çocuklar koşuyordu. Onlara, ‘koşmayın, 25 kuruş getiren okul bahçesinde bir tur atacak’ dedim. Hepsi kuyruğa girdi, parası olmayanlar eve koşarak anne ve babalarından para alarak bisiklete binmek için bekliyorlardı. Bisikletin parasını böylece iki günde çıkarttım. Bu kez ikinci bir bisiklet daha aldım. Yaz aylarında öğrenci olmayınca kahvehanelerde garsonluk yapıyordum.”

“Gümüşhanelisin, Faşistsin”

İlkokul, ortaokul ve liseden sonra girdiği üniversite sınavını kazandığını belirten Araz, “1976 yılında ise Orta Doğu Üniversitesi’nin Matematik Bölümü’nü kazandım. Ankara’ya, ODTÜ’ye kaydımı yaptırmaya gittiğimde, dosyamı alan ekipler, ‘Gümüşhanelisin, faşistsin, kayıt yaptıramazsın’ deyip beni okuldan dışarıya attılar. 15 gün Ankara Cebeci’deki amcamın evinde durdum. Ancak kayıt yaptıramadım ve tekrar Gümüşhane’ye döndüm. Gümüşhane’ye döndükten sonra Erzurum Atatürk Üniversitesine bağlı Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsünü açtığını öğrendim. Eğitim enstitüsü sınavlarına girdim, sınavı kazandım, iki yıl eğitim enstitüsünde okudum. Eğitim enstitüsüne girdiğimde 1965’den 1976 yılına kadar olan kumbaralarımı açtım. O yıllarda Gümüşhane’de TOFAŞ Bayisi Zülfikar Ataç vardı. O yıllarda 131 otomobiller yeni çıkmıştı. Kumbaralarımdan o zamanın parası ile 565 bin lira çıktı. 480 bin liraya otomobili aldım. O taksiyle beraber hem okulda okudum, hem de taksicilik yaptım. 1978 yılında iki yıllık eğitim enstitüsünü bitirdim ve çekilen kura ile Sivas ilinde öğretmen olarak göreve başladım” dedi.

“Öğretmenlikten İstifa Ettim”

Bir yıl Sivas’ta öğretmenlik yaptıktan sonra Gümüşhane’ye atandığını öğretmenlik görevini 5 yıl sürdürdükten sonra istifa ettiğini anlatan Araz, şunları söyledi: “Zaman geçirmeden taksimi yine o dönemin parasıyla 1 milyon 150 bin liraya sattım ve bir kamyon alarak, Ankara’da kamyonculuğa başladım. Harfiyat kamyonculuğu yapıyordum. Kış aylarında özellikle Kasım ayından Nisan ayına kadar iş olmuyor, tabir caizse adeta yatıyorduk. Her zaman rahmetle andığım Ali Osman Ulusoy’a Ankara’dan gelirken, Trabzon’da kendilerine uğradım. Kendisine, ‘bizim arabamız damperli, kış aylarında bize iş verebilir misiniz?’ diye sordum. O zaman İran’a, Trabzon’dan müthiş nakliyat vardı. Nakliye arabaları Zigana Dağında adeta bir kuyruk oluşturuyordu. Rahmetli, hemen müdürünü çağırdı ve bana nakliye yapma işini verdi. İran’a 10 tekerlekli damperli arabayı sokan benim. İran sınırına gittiğimde bana ‘bu toprak arabası içeriye alamayız’ dediler. En sonunda ikna ederek arabayı İran’a soktum.”

“Hep Ticaret Yapmayı Düşünüyordum”

Nakliyeciliğinde hep ticaret yapmayı planladığını ifade eden Araz, “1986 yılında lastik bayiliğini aldım. Şu anda 35-40 yıldır Lassa’nın bayisiyim. Hedefim Ankara’ya gitmekti. Ancak, rahmetli annem engel oldu. Bana, ‘sen gidersen biz yalnız kalırız’ deyince ailemi dinledim ve Gümüşhane’de kaldım. Yazın Ankara’ya gidiyordum, kışın da Trabzon’a gelerek İran’a çalışıyordum. Böylece en azından kış mevsiminde ailemi görüyordum. Ankara’da kazandığım paranın çoğunu tarlalarda biçilen buğdayı taşıyarak kazandım. Harika bir para kazandım. Üreticiler tarlayı biçiyor, tarlaya döküp daha sonra depoya naklediyorlardı. Ben de ‘dökmeyin deponuza ben hemen taşırım’ dedim ve öyle çalıştım. Geceleri evde yatmadım, arabamı tarlaya çektim, onlar bitirince ben buğdayı depoya taşıdım. Geceleri buğday, gündüzleri de inşaatlara malzeme taşıdım. Çok şükür Allah’ıma, gecemi gündüzüme kattım. Ben bugüne kadar daha 5 gün tatil yaptığımı hatırlamıyorum” diye konuştu.

“Mermi ve Patlayıcı Bayisini Açtım”

Gümüşhane’de mermi ve patlayıcı bayisini ilk kez kendisinin açtığını anlatan Araz, “Patlayıcı madde deposunu kurdum ve o gün bu gündür devam ediyoruz. Şu anda depomuz Avrupa Birliği standartlarına göre yer altı galerili depodur. Gazetelerden, Bayındırlık Bakanlığı’nın ‘dere yataklarındaki kumun depreme dayanıklı olmadığını ve dere yataklarındaki kumu yasaklayacağını öğrenince Torul’da taş ocağı kurmaya karar verdim. Çeşitli taşlarımızın tahlilini yaptırdıktan sonra iki taş ocağı açtım. O taşa ocaklarımızla beraber bölgeye en kaliteli beton ve beton malzemesini sunmaya çalışıyorum. Trabzon ve bölgemiz bizden en üst düzeyde kumu alıyor. Bizim kumumuzun kalitesi çimentonun yüzde 85’i çimentonun yapım malzemesi olarak geçiyor. Bugün çimento fabrikası kuracak olsak yüzde 85 taşı bizde var” açıklamasında bulundu.

“Hayallerimi hiç sınırlamadım”

Aile büyükleriyle geçirdiği her anın kıymetini bildiğini ve tecrübelerini kendisine rehber edindiğini dile getiren Araz, “Çalışkan bir ailenin ferdi olunca geleceğinizi şekillendirirken bambaşka hayallere dalıyorsunuz. Hayaliniz, küçükken kahramanınız olan babanızın gerçekleştirebildiklerini bir adım öteye nasıl taşıyabilirim oluyor. Hep hayatımda birtakım hayallerim oldu. Her insanın olduğu gibi ama ben hayallerimi hiç sınırlamadım. Sonra bunları makul bir hale getirip hedef olarak kendime belirledim. Zamanla da bu hayalleri gerçekleştirmenin yollarını bularak her zaman üzerine koymayı hedefleyerek yaşamıma devam ediyorum” diye konuştu.

“Memleketimize yatırım yapmak istedik”

“Nasıl bir dünya markası Gümüşhane’ye geldiyse neden bu üniversiteden mezun olan bir marka da dünyanın herhangi bir yerinde çalışmasın” diyen Araz, “Biz bölgenin en büyük yatırımı Gümüşhane’de olmaz demedik, getirdik. Bölgemizin ihtiyacıydı. Doğduğumuz şehre katkı sağlamak için. Burada kazandığımızı başka bir yerde yatırım yapmak istemedik. Birçok yerden teklif aldık ama memleketimize yatırım yapmak istedik” dedi.

“Diploma ile okul bitmiyor”

Öğrencilere zorlu şartları nasıl fırsata çevirebilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunan Araz şunları söyledi: “Not almayı severim. Vehbi Koç’un sözü vardır. “Hafızanıza asla güvenmeyin, söz uçar yazı kalır.” Not almayı alışkanlık haline getirin. Bakın buraya kaç tane ajanda ile geldim. İş başvurusuna giderken ön hazırlık yapılmalı. Kıyafete önem verildiği kadar okulda bilgi olarak da pişmeli. Diploma ile okul bitmiyor. Staj çok önemli. Staj yapacağınız yeri iyi seçmelisiniz. Staj size iş hayatınızı etkileyecek disiplinleri kazandırmalı. Yabancı dile de mutlaka önem verin. Şu anda bir şirkete gittiğinizde ilk karşılaştığınız sorulardan bir tanesi de dil oluyor. Eğitim döneminizde bu işi halledin.”

“Sesimiz Daha Kuvvetli, Daha Güçlü Çıkacaktır”

Gümüşhane Üniversitesi Kariyer Kulübü Başkanı Berk Yanaloğlu da yaptığı konuşmada, Kariyer Kulübü’nün kuruluşundan itibaren yaptığı etkinliklerle Üniversitede ses getirerek büyük başarılara imza attığını belirterek, “Bizim bu yıl amacımız ise geçen yıl belirlediğimiz misyon ve vizyon çerçevesinde daha büyük adımlar atarak, daha büyük etkinliklere imza atmaktır. Sene başında slogan olarak belirlediğimiz ‘sen yoksan biz bir kişi eksiğiz’ düşüncesinin bu gün de bu salonda görüldüğü gibi gerçekleşmiş olmasından büyük murtluluk duyuyoruz. Herkes emin olmalı ki, bu mutluluğun verdiği güçle üniversitedeki sesimiz daha kuvvetli daha güçlü çıkacaktır. Bu etkinlikler bir saate sıkıştırılmış olsa da bir aylık emeğin ürünüdür. Bu davetimize icabet eden Arazlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Araz’a teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Yapılan konuşmalardan sonra, Arazlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Araz’a hediye takdim edildi.

Etkinlik, Ramada Otel’de 40 öğrenciye verilecek yemek, kura çekimi ile belirlendikten sonra hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
 

Haberin Kaynağı: Gümüşkoza Gazetesi

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER