Dumlupınar Ortaokulu Din kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Tuba Erdem’in organize ettiği etkinliklerde Son Peygamber Hz.Muhammed’in (s.a.v) öğrencilere tanıtılıp sevdirilmesi amaçlandı.
Dün gece kutlanan Mevlid Kandili öncesinde okulun tüm sınıflarında yapılan etkinlikler kapsamında Peygamberimiz Hz.Muhammed’in sembolü olan gül figüründen okul yönetici ve öğretmenleri tarafından yapılan 700 kurabiye öğrencilere dağıtıldı.
Okuldaki tüm öğrenci ve öğretmenlerin dahil edildiği Peygamberimizi anma etkinliklerinde öğrenci ve öğretmenlere “Canım peygamberim seni çok seviyorum” yaka kartı takıldı.
Etkinlik programında Peygamberimiz ile ilgili bilgiler de verilerek şunlar söylendi: “Mevlit kandiliniz mübarek olsun öğretmenim, Hayırlı kandiller arkadaşlar Allah Celle celalühü Kur'an-ı Kerim'de andolsun size, içinizden öyle bir peygamber geldi ki gayet izzetli ve şereflidir, sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir, üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir. Mahşerin dehşetinden herkes hatta peygamberler dahi nefsi nefsi- nefsim, nefsim… dedikleri zaman gül Peygamberimiz ümmeti ümmeti - ümmetim ümmetim diyerek bize korumasını ve şefkatini gösterecektir. Yeryüzünde şimdiye kadar gelmiş geçmiş hiçbir insan onun kadar sevilmedi, hiçbir insan onun kadar anılmadı, hiçbir insanın vefatının ardından ona duyulduğu kadar üzüntü duyulmadı, gözyaşı dökülmedi ve yine hiçbir insan onun kadar özlenmedi. Gelişiyle umut oldu. Âlemlere gelen en güzel örnek oldu onun dünyaya gelişi bize kandil oldu. Babası Cabir'i sık sık Peygamberimizin yanına götürüyordu. Cabir, Peygamberimizi çok severdi. Peygamberimiz de Cabir'i çok seviyordu. Peygamberimiz bir gün sokakta oynayan çocuklarla karşılaştı, aralarında Cabir de vardı. Onlara selam verdi, hepsi ile tek tek ilgilendi. sırasıyla başlarını okşadı ve yanaklarını hafifçe sıktı. Tam o sırada çok acayip bir şey oldu, etrafa misk gibi bir koku yayıldı Cabir şaşırdı ve etrafına bakındı. Bu güzel koku acaba nereden geliyordu? Kokunun nereden geldiğini bir türlü bulamadı ama ne güzel bir kokuydu… Sonunda sıra Cabire geldi. Peygamberimiz onun da başına okşadı. İşte o zaman Cabir o güzel kokunun nereden geldiğini anladı. O güzel misk kokusu Peygamberimizin ellerinden geliyordu.”
