Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından ‘Mesnevi'de Eğitim’ konulu konferans düzenlendi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Doğan’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonunda düzenlendi.
Konferansa Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Celalettin Vatandaş, Rektör Yardımcısı ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Muhsin Kalkışım ile akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Katılımın yoğun olduğu konferansta Mesnevi ve Pedagoji üzerine konuşan Doç. Dr. Süleyman Doğan, Mevlana'nın pedagojiyle ile ilgili çalışmaları olduğunu söyleyerek Mevlana'nın eğitim anlayışı hakkında, “Mevlana, eğitimi bir ihtiyaç olarak gören ve eğitimin gücüne inanan biri olarak, eğitimcide bulunması gereken özellikler ve öğretim yöntemleri ile ilgili ortaya koyduğu ve sürekli uygulama alanı bulabilecek görüşleri ile evrensel bir şahsiyet olma özelliği taşımaktadır. Mevlana modern eğitimde yer alan, “çocuğun benliğini öne çıkarma” düşüncesine ters düşmemektedir. Mevlana modern görüşten biraz daha ileri giderek, çocuğun gerçek benliğini yakalayıp öne çıkmasını istemektedir. Bu benlik, eğitim sayesinde kendini bulacak, eğitimin hür havasında, çocuğun bağımsızlık dünyasında kendini öne sürecektir. Kendi kendini eğitmenin bir yolu da kendi kusurlarını tespit etmektir. Zira Mevlana Celâleddîn Rûmî’nin Mesnevi’si taşıdığı bir takım özellikleriyle kendisi ile insanlar arasında kurulması lazım gelen köprünün ta kendisidir. Mesnevi’yi anlamak onun yaşadığı dini ve toplumsal arka planı anlamakla mümkündür. Eğitimciler, gözlem yaparak görebilmeyi öğrencilerine öğretmelidirler. Mevlana, öğretmeni Tebrizli Şems’inden bunu istemektedir. Eğitimci öğrencisinin gözü ve görüşü olmalıdır. Mevlana, hakikate ulaşmak için gerçek olmayandan şüphe etmeyi doğru görmektedir. Descartes’ın ifadesiyle “metodik şüphe” diyoruz. Mevlana bunu asırlar öncesinden fark etmiş, bazen şüphenin insanı gerçeğe ulaştıracak yollardan biri olacağını savunmuştur. Mevlana’nın eğitim anlayışında değişim hayatın bizzat kendisidir. Fert ve toplum olarak hayatı sürdürmenin, hayatta kalmanın canını teşkil etmektedir. Ona göre, değişime uğramayan ve değişime gönül vermeyen bir eğitim, fert ve toplumları yıkılmaya mahkûm eder, zehirler, ve karanlıklara gömer. Mevlana, baharın yeryüzüne getirdiklerinin bir benzerini eğitimin insan hayatında meydana getireceğini ısrarla savunmaktadır.” dedi.
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın da Doç. Dr. Süleyman Doğan'a yaptığı konuşma nedeniyle teşekkür ederek kendisine hediye taktim etti. Konferans sonunda Doç. Dr. Süleyman Doğan öğrenciler için “Mesnevi’den Pedagojik Telkinler” isimli kitabını imzaladı.
Güncelleme Tarihi: 09 Mart 2015, 15:39
Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Doğan’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonunda düzenlendi.
Konferansa Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Celalettin Vatandaş, Rektör Yardımcısı ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Muhsin Kalkışım ile akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Katılımın yoğun olduğu konferansta Mesnevi ve Pedagoji üzerine konuşan Doç. Dr. Süleyman Doğan, Mevlana'nın pedagojiyle ile ilgili çalışmaları olduğunu söyleyerek Mevlana'nın eğitim anlayışı hakkında, “Mevlana, eğitimi bir ihtiyaç olarak gören ve eğitimin gücüne inanan biri olarak, eğitimcide bulunması gereken özellikler ve öğretim yöntemleri ile ilgili ortaya koyduğu ve sürekli uygulama alanı bulabilecek görüşleri ile evrensel bir şahsiyet olma özelliği taşımaktadır. Mevlana modern eğitimde yer alan, “çocuğun benliğini öne çıkarma” düşüncesine ters düşmemektedir. Mevlana modern görüşten biraz daha ileri giderek, çocuğun gerçek benliğini yakalayıp öne çıkmasını istemektedir. Bu benlik, eğitim sayesinde kendini bulacak, eğitimin hür havasında, çocuğun bağımsızlık dünyasında kendini öne sürecektir. Kendi kendini eğitmenin bir yolu da kendi kusurlarını tespit etmektir. Zira Mevlana Celâleddîn Rûmî’nin Mesnevi’si taşıdığı bir takım özellikleriyle kendisi ile insanlar arasında kurulması lazım gelen köprünün ta kendisidir. Mesnevi’yi anlamak onun yaşadığı dini ve toplumsal arka planı anlamakla mümkündür. Eğitimciler, gözlem yaparak görebilmeyi öğrencilerine öğretmelidirler. Mevlana, öğretmeni Tebrizli Şems’inden bunu istemektedir. Eğitimci öğrencisinin gözü ve görüşü olmalıdır. Mevlana, hakikate ulaşmak için gerçek olmayandan şüphe etmeyi doğru görmektedir. Descartes’ın ifadesiyle “metodik şüphe” diyoruz. Mevlana bunu asırlar öncesinden fark etmiş, bazen şüphenin insanı gerçeğe ulaştıracak yollardan biri olacağını savunmuştur. Mevlana’nın eğitim anlayışında değişim hayatın bizzat kendisidir. Fert ve toplum olarak hayatı sürdürmenin, hayatta kalmanın canını teşkil etmektedir. Ona göre, değişime uğramayan ve değişime gönül vermeyen bir eğitim, fert ve toplumları yıkılmaya mahkûm eder, zehirler, ve karanlıklara gömer. Mevlana, baharın yeryüzüne getirdiklerinin bir benzerini eğitimin insan hayatında meydana getireceğini ısrarla savunmaktadır.” dedi.
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın da Doç. Dr. Süleyman Doğan'a yaptığı konuşma nedeniyle teşekkür ederek kendisine hediye taktim etti. Konferans sonunda Doç. Dr. Süleyman Doğan öğrenciler için “Mesnevi’den Pedagojik Telkinler” isimli kitabını imzaladı.
