Ara
Gümüşhane
Parçalı az bulutlu
-3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8044 %0.17
50,1756 %-0.07
5.972,23 % 0,28
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane Gümüşhanevi Adı Ölümsüzleştirildi

Gümüşhanevi Adı Ölümsüzleştirildi

Gümüşhaneli büyük İslam alimi Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevinin adı Gümüşhane Üniversitesi (GÜ) Merkez Kampüs alanına verildi.

192
Gösterim
4 Dakika
Okunma Süresi
Gümüşhaneli büyük İslam alimi Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevinin adı Gümüşhane Üniversitesi (GÜ) Merkez Kampüs alanına verildi.

GÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, 7 Aralık 2012 Cuma günü yapılan üniversite Senato Toplantısında, Gümüşhane Üniversitesinin Bağlarbaşı Mahallesindeki merkez kampüs alanına “Gümüşhanevi” isminin verilmesi hususunun görüşüldüğü belirtildi.

Açıklamada, yapılan görüşmeler neticesinde, GÜ Merkez Kampus alanına “Gümüşhane Üniversitesi Gümüşhanevi Kampüsü” isminin verilmesinin uygun olduğuna ve gereğinin İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı ile Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığınca yerine getirilmesine oy birliği ile karar verildiği kaydedildi.

Gümüşhanevi Kampüsü ismi ile birlikte Gümüşhane Üniversitesi’nin adresinin de değiştiği belirtilen açıklamada yeni adresin: “Gümüşhane Üniversitesi, Gümüşhanevi Kampüsü, Bağlarbaşı/Gümüşhane” şeklinde olduğu vurgulandı. 

Gümüşhanevi kimdir?
Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri, 1813 yılında Gümüşhane’de doğmuştur. Henüz dört buçuk yaşlarında iken Kur’an-ı Kerim’i tevcid üzere okumaya başlamış ve sekiz yaşına geldiği zaman ise Hafız-ı Kur’an olmakla beraber birçok dualar, zikirler ve hatta Delail-i Şerif’i okumaya mezun kılınmıştır. O sıralarda bir taraftan babasının dükkanına yardım ederken diğer taraftan da sarf ve nahiv ilimlerini ikmal etmiştir.

Kendilerindeki bu Allah vergisi öğrenme ve bilme aşkı on dört yaşlarında iken amcasıyla birlikte alışveriş için geldikleri İstanbul’da kalmalarına sebep olmuştur. Önce Beyazıt ve daha sonra Mahmut Paşa medreselerinde zamanın meşhur hoca efendilerinden akli ve nakli tamamını öğrenmiş, icazet almış ve genç yaşında Beyazıt Medresesinde müderris olarak vazife görmeye başlamıştır.

Binlerce talebe yetiştirip bildiklerini eserlerinde toplamaya başladığı sırada, maddi ve manevi ilimler kutbu, büyük mürşid Mevlana Halidi Bağdadî hazretlerinin kendisine irşad maksadı ile İstanbul’a gönderdikleri Trablus Şam Müftüsü Ahmed Ziyaüddin Evradi hazretlerini karşılarında bulurlar. Hazret İstanbul’a sadece bu maksatla, Gümüşhaneli Hz.’ni irşad maksadi ile gönderilmiştir. Bir nevi şems ve Mevlana misalidir bu. Bu ledün ilmi alışverişi 16 yıl sürer. Kendileri artık manevi ilimlerin de bir kutbu olmuştur. Bu suretle irşad vazifesi de almış ve pek çok talebesini irşadla şereflendirmiştir.

Zamanın padişahının emirlerine tahsis ettikleri bir vapurla 1863 yılında hacca giderler. İskenderiye’de üç gün, Kahire’de otuz gün kalırlar. “Küçük Aşık” unvanlı selahiyetli bir talebesini Mısır’da irşad ve ders okumak için bırakırlar. Hac vazifesini ifa ettikten sonra Medine-i Münevvere’de kaldıkları on bir gün içinde gece gündüz Peygamberimiz (s.a.v) in kabri şerifleri yanında ravzada kalırlar.

1877’deki 93 harbinde talebeleri ile birlikte Kafkas Cephesinde bizzat muharebeye katılmıştır. Daha sonra ikinci haclarına gitmişler ve bu arada Medine’yi Münevvere muhafızı Emin Paşa’nın kerimeleri Seher Hanımla evlenmişlerdir.

Bu defa dönüşte Mısır’da üç yıl kalıp binlerce talebe yetiştirmişlerdir. Mısır’dan İstanbul’a döndükten sonra tedris ve irşad görevlerine devam etmişlerdir. Ta ki Hicri 1311 yılı Zilkade ayının 7. pazar günü sabahına kadar (25 mayıs 1893), o zaman Allah Teâlâ’nın dön emri gelir ve Rahmeti Rahmana kavuşurlar.

Şeyh hz.in son süzleri ''Hepsini isterim ya Kibriya'' olur. Kabirleri Süleymaniye Camisi haziresinde Kannuni Süleymanın türbesine bitişik durumda. Zevceleri Seher Hanım yanındaki kabirde yatmaktadır.

Bütün rivayetlere göre, Gümüşhaneli Ahmed Ziyauddin Hazretlerini insanı kamil Peygamberimiz Hz. Muhamed’in (s.a.v) izinde ve yolunda gitmiş bir Mürşidi kamil idi. Hazretin 18 yıl yatsı abdesti ile sabah namazlarını kıldıkları söylenir. Yasak günler hariç hemen her gün oruçlu olurdu. Yetiştirdiği binlerce talebesinin içinde 116 kişiye irşad ve Tasavvuf eğitimi için icazet vermiştir. Basılı eserleri 60'a yakındır.
Yorumlar
H
Hakikat 4 yıl önce
Altan efendi sizin durumunuz hangisine uyuyor. Liyakat sız mı yoksa Sadakatsız mı olduğunuzdan görevden aldılar.
BEĞENME
0
CEVAPLA