Günaydın cevap verdi

Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İhsan Günaydın, son günlerde kendisi ve üniversitedeki icraatları hakkında kamuoyunda gündem olan konular hakkında genel bir açıklama yaptı.

Daha çok genel bir değerlendirme yapan Günaydın’ın açıklaması şu şekilde:

“Gümüşhane Üniversitesi 2008 yılında “her ile bir üniversite projesi” kapsamında kurulmuştur. 2007 ve 2008 yıllarında kurulan toplam 23 Üniversitemizin rektör ataması Eylül 2008 tarihinde yapılmıştır. Geçen süre içinde Gümüşhane Üniversitesi kendisiyle aynı yılda ve kendisinden önce kurulan üniversiteler arasında gelişim bakımından hep ön sıralarda yer almıştır.

Üniversite gibi kurumlar için çok kısa sayılabilecek bir zaman diliminde ulaştığı akademik ve idari personel sayısıyla, öğrenci sayısıyla, fiziki ve akademik gelişimiyle ilimizin alternatifsiz bir kalkınma modeli, bölgemizin ve ülkemizin önemli bir eğitim kurumu haline gelmiştir.

Gümüşhane Üniversitesi, 17.500 öğrencisi, 638 akademik personeli, 300 idari personeli ve bu yılsonunda tamamlanmış olacak olan fiziki altyapısı ile şehir nüfusu 200 bini aşan illerde 2006 yılında kurulan üniversitelerden bazılarının önüne geçmeyi başarmıştır. Sekiz yılda ulaşılan bu başarının arkasında, sadece kurumun ve kamunun menfaatlerini temel alan ve her türlü kişisel menfaati dışlayan bir anlayış ve inanç vardır.

Rektörlük seçimleri yaklaşırken bazı menfaat gruplarının yönlendirmesiyle yeni dönemi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeyi amaçlayan girişimlere her geçen gün artan bir dozda tanık olunmaktadır. Bunlardan bazıları, bir kısım medya üzerinden mevcut yapıyı karalamaya yönelik yazılar ve haberlerle gerçekleri manipüle etmeye çalışırken, bazıları da muhatabı yargı olan iftiralar atmaya başlamışlardır. Din, ahlak, dürüstlük, hemşehrilik gibi Milletimizin kadim değerlerinin arkasına sığınarak kişisel çıkarlarını sağlamayı bir yöntem olarak benimsemiş bu bazı kimseler şu an itibariyle gözlerini üniversiteye dikmiş bulunmaktadırlar. Bir üniversitenin yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmiş kurumsal işleyişini bilmeyen veya bilmek istemeyenler bir yandan üniversitenin nasıl yönetileceği ile ilgili akıl hocalığına soyunmuş, diğer yandan da “çamur at tutmazsa izi kalır” anlayışı ile hareket etmeye başlamışlardır.

Rektörlüğe atandığımız ilk yıllarda itibarsızlaştırmaya yönelik çeşitli mizansenler ve karalamalarla önümüz kesilmeye ve başarımız engellenmeye çalışılmasına rağmen biz mesai mefhumu gözetmeden, hiçbir kişi veya grubun adamı olmadan ve ayrıcalık tanımadan sadece kurumun ve kamunun menfaatini gözeterek çalışmaya devam ettik. İlerleyen zaman içinde Trabzonluluk üzerinden ve özellikle son yıllarda kamuda belirli pozisyonlarda çalışanların da bulunduğu kesimlerce bu sefer şahsımı ve ailemi belirli gruplara mensup göstermeye yönelik beyanlarla,  alçakça ve iğrenç yalan ve iftiralarla itibarsızlaştırma ve ön kesme kampanyası yürütüldüğünü hayret ve ibretle yakından izlemekteyiz.

Üniversite yönetimini yalan ve iftiralara dayalı bu dengesiz ruh haline teslim etmeye matuf bu tür yalan ve iftiraların arkasında kimlerin olduğunu biliyoruz ve bu kişi veya grupları zamanı gelince hem siz değerli kamuoyu ile hem de yetkili mercilerle paylaşacağımızın bilinmesini istiyoruz.

Gümüşhane Üniversitesi, ilimizin menfaatleriyle örtüşmeyen ve bütünüyle kişisel hesaplar üzerine kurulan iftira ve dedikoduları muhatap almaktan kaçınmış ve kaçınmaya devam edecektir. İlimizdeki artan öğrenci sayısını bile sorun olarak gören zavallı anlayışı ve yegane sermayesi yalan ve iftira olan ahlak yoksunlarını hiç bir şekilde kaale almıyoruz.

Ancak sağduyulu kamuoyunun şunu bilmesini önemsiyoruz. Bir gazetede şahsıma yönelik yazılanların tamamı yanlış bilgiye dayalı, maksatlı ve iftira niteliğindedir. Bu ve benzeri iftira ve karalamaların devam edeceğini biliyoruz ve bunları yapanları ve yaptıranları yeri geldikçe sizlerle ve yetkili mercilerle paylaşacağımız gibi yasal haklarımızı da kullanacağız. Bu iftiraları yazanlar dikkate alındığında amacın ne olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Görevimiz boyunca, hiçbir akademik personelin özlük haklarını vermemezlik yapmadık. Sadece, hakkında etik ihlali (bilimsel hırsızlık) suçlaması ile şikayette bulunulan ve kendisine ceza verilen, YÖK'e yapılan ikinci şikayette de etik incelemesi geçiren doçent bir öğretim üyesine profesörlük kadrosu verilmemiştir, o kadar.

Görev yaptığımız yedi buçuk yılda Gümüşhane Üniversitesinde, üniversal bir anlayışla her ilden, toplumumuzun her kesiminden ve yabancı ülkelerden öğretim üyesi alma yoluna gidilmiştir. Bölgecilik ve benzeri ayırımlara asla yönelmeksizin, Üniversiteyi hiçbir Üniversitenin arka bahçesi yapmadan, hiçbir kişi veya gruba imtiyaz tanımadan, akademide evrenseli yakalamak kaygısı ve anlayışı ile yönetilen Gümüşhane Üniversitesi bu gün ülkemizin önemli bir kurumu haline gelmiştir. Bundan sonra da görevimin son gününe kadar hiçbir şeyi kurumun ve kamunun menfaatinin önüne geçirmeden ilk günkü heyecanla çalışmaya devem edeceğimi kamuoyuna saygıyla bildiririm.”