Yaptığı açıklamada Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının keneler tarafından taşınan bir virüs nedeniyle oluşan ateş, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır hastalık durumunda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölüme neden olabilen bir enfeksiyon hastalığı olduğunu kaydeden Kurt, vakaların kenelerin aktifleştiği ilkbahar ve yaz aylarında görüldüğünü söyledi.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin başlıca bulaşma yolunun hastalık etkenini taşıyan kenelerin insan vücuduna tutunması olduğunu ifade eden Kurt, “Hastalık genellikle insan vücuduna kenenin tutunmasından 1-3 gün (en fazla 9 gün) sonra görülmektedir. Bu hastalıktan korunmak için etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya hastalık sırasında kullanılacak spesifik bir tedavi bulunmamaktadır. Hastaların şikayetlerine yönelik destek tedavisi uygulanmaktadır” diye konuştu.
KKKA hastalığının etkin bir tedavisi olmadığı için korunma önlemlerinin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Kurt, alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı: “Tarla, bahçe, orman, piknik alanları gibi kene açısından riskli alanlara gidilirken mümkün olduğunca vücudu örten açık renkli giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine yerleştirilmelidir. Riskli alanlardan döndükten sonra kişiler vücutlarında kene olup olmadığını kontrol etmelidir. Kene vücuda tutunmuşsa hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak kaydıyla kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden uygun bir malzeme (bez, eldiven, naylon poşet gibi) aracılığıyla tutularak kene çıkarılmalıdır. Kene tutunan kişiler kendilerini hastalık belirtileri yönünden 10 gün boyunca dikkatlice izlemeli ve şikayet gelişmesi halinde derhal sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir. Eğer kişi keneyi kendisi çıkaramıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna hızlıca başvurmalıdır. Vücuda tutunan kene üzerine sigara basmak veya alkol, kolonya, gaz yağı, deterjan gibi maddeler dökmek kenenin kusmasına yol açarak virüsün kan emdiği kişiye daha kolay bulaşmasını sağlayacağı için yapılmamalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra ise tutunma bölgesine antiseptik solüsyonlar sürülmelidir.”
