Denizden 2 bin metre yükseklikte çam ormanları arasında temiz havası, eşsiz doğası ve huzur veren ortamıyla büyüleyen Limni Gölü Tabiat Parkında yeni turizm sezonu hızlı başladı.
Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Zigana köyü sınırlarında bulunan ve denizden 2 bin 24 metre yükseklikteki Limni Gölü Tabiat Parkı 2018 turizm sezonunu açtı. Araçla rahatlıkla ulaşılan alanda kalınlığı 20 santimetreyi geçen karda vatandaşlar Nisan ayının ilk gününde kar topu oynadı.
Karadeniz bölgesinin dikkat çeken turizm bölgelerinden birisi olan Limni Gölü Tabiat Parkında turizm sezonu hızlı başladı. Havanın güneşli olmasını fırsat bilen Arap, İranlı ve yerli turistler soluğu Limni Gölünde aldı.
Geçtiğimiz yıl 100 bin kişinin ziyaret ettiği ve kır evlerinde konaklama imkanı sunulan Limni Gölünün yüzeyindeki buz tabakası halen gölü çepeçevre sararken, bu eşsiz manzaranın tadını çıkarmak isteyen çok sayıda vatandaş tesislerde semaver çayı ve dünyanın en lezzetli işlenmemiş etlerinden birisi olarak kabul edilen Zigana dağının kuzu etinden yapılan pirzolanın tadını çıkardı.
Yeşil ve beyaz tonun hakim olduğu bölge düşük nem oranı, temiz havası ve eşsiz doğasıyla adeta beyaz cenneti andırırken, kartpostallık görüntüler eşlinde doğada huzur bulmaya gelen çok sayıda kişiyi ağırladı.
Hem Gümüşhane hem de Trabzon’dan yaklaşık 45 dakikada ulaşımın sağlanabildiği 2 bin 24 metre rakımlı tesisin hafta içi İl Özel İdaresi ekiplerinin yolu ulaşıma açmasının ardından 1 Nisan itibariyle hizmet vermeye başladığını kaydeden işletmeci Murat Eroğlu, karla kaplı göz yüzeyine rağmen havanın sıcak olmasını fırsat bilen yüzlerce kişinin ilk günden tesisi ziyaret ettiğini söyledi.
“Herkesi huzura davet ediyoruz”
Geçtiğimiz yıl Limni Gölü Tabiat Parkında 100 bin civarı misafir ağırladıklarını bu yıl ki hedeflerinin geçen yılı en az ikiye katlamak olduğunu belirten Eroğlu, “Bu mevsimde buraya gelen misafirlerimiz kartopu oynayabiliyor, kızaklarla kayabiliyor. Güneşli bir havada karlı kamelyaların içerisinde semaver çayını yudumlayıp işlenmemiş yerli Zigana kuzusunun tadına bakabiliyor. Doğa, orman, hepsi bir arada. Manzara mükemmel. Anlatmaya gerek yok. Herşey doğal. Limni gölü huzur dolu bir yer. Limni Gölü Tabiat Parkında huzur var, doğa var, çam ağaçları, rüzgar sesi, kuş sesleri, göl var. Herkesi huzura davet ediyoruz” dedi.
Geçtiğimiz sezon yapılan 11 kır eviyle Limni Gölünde konaklama imkanı da sağlandığını ifade eden Eroğlu, 2018 yılında mevcut 11 kır evinin yanına 14 kır evi daha tamamlanacağını, göl çevresindeki gece aydınlatmasının da tamamlandığını ve böylelikle hergün saat 23.00’a kadar hizmet verebildiklerini söyledi.
“Bizim Uludağ’ımız var ama buralar daha yeşil daha güzel, daha el değmemiş, daha bakir yerler”
Eşi, çocukları ve torunuyla Limni Gölü Tabiat Parkını ziyaret ederek Nisan ayında kar topu oynamanın tadını çıkaran Muharrem Öner, Bursa, İznik’ten geldiğini belirterek, “Çocuğum üniversitede öğretim görevlisi. Onu ziyarete geldik. O getirdi buraya. Tabiat çok güzel. Bizim Uludağ’ımız var ama buralar daha yeşil daha güzel, daha el değmemiş, daha bakir yerler. Çok hoşumuza gitti. Gölü de buz tutmuş haliyle gördük. Beni en çok etkileyen tabiat ve yeşillik oldu. Tabiatı çok seviyorum. Nisan ayında burayı görmek, kar topu oynamak çok güzel. Her durduğumuz yerde karla oynadık” dedi.
İlkokul 3.sınıf öğrencisi Revna Öner ise bölgeyi çok beğendiğini ve çok eğlendiğini belirterek bu mevsimde böyle kar beklemediğini söyledi ve dedesi ve babaannesiyle kar topu oynadı.
Gümüşhane temasları kapsamında beraberinde seyahat acentalarının temsilcileriyle Limni Gölü Tabiat Parkını ziyaret eden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Doğu Karadeniz Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Suat Gürkök, yerli ve yabancı turistlerin ilgiyle ziyaret ettiği doğal güzelliklerinden birisi olan Limni Gölü Tabiat Parkının ziyaretçi sayısının her geçen gün arttığını söyledi.
“Burası da İsviçre sayılır”
Limni Gölünde Nisan ayının başında kar ve güneşin bir arada olduğunu, bu manzarayı başka yerde bulmanın mümkün olmadığını kaydeden Gürkök, “Zigana Dağı'nın tepesinde çok güzel bir yer. Gölün etrafındaki yeşil ağaçlar gölün güzelliği bambaşka bir manzara. Hani diyoruz ki İsviçre, İsviçre. Burası da İsviçre sayılır. Onun da bir özelliği var buranın da değişik bir özelliği var. Bize düşen görev burayı çok güzel bir şeklide pazarlamak ve tanıtımını yapmak. Tanıtımı çok önemli. Şimdiye kadar çok fazla bilinmiyordu Limni gölü. Tanıtımını yapacağız. Pazarlamasını da seyahat acentalarımız yapacak. Dolayısıyla Limni gölünü ziyaretin bundan sonra artacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Uzungöl ne ise Limni de aynı”
Bu tür güzel yerlerin korunması gerektiğinin altını çizen Gürkök, şunları söyledi: “En önemli şey korumak. Eğer korumazsanız ilerde bunu kaybedersiniz. Üzülen taraf da biz oluruz. Doğal tarihi yerlerimizi öncelikli olarak korumamız gerektiğini düşünüyorum. Böyle güzel yerimiz daha çok var. Gümüşhane'ye bağlı doğal ziyaret edilecek yerlerimiz var. Trabzon'da Uzungöl bir marka haline geldi. Doğa harikası bir beldemiz. Her geçen gün ziyaretçi sayısı artıyor. İşte Uzungöl ne ise Limni de aynı bugün. Çünkü Limni şimdilik daha fazla tanınmıyor, bilinmiyor. İleride Limni gölünde potansiyelin artacağına inanıyorum. Uzungöl’ün bu halini ve geçmişini bir mukayese edersek yapılan binalarla beraber o doğal güzelliği kaybolma yolunda. Diyorum ki aynı şeyleri Limni de aman aman yapmayalım.”
