Eğitim-Bir-Sen Gümüşhane Şube Başkanı Veli Ağaç, öğretmenlerin iş huzurunun iç huzuruna bağlı olduğunu söyledi.

Yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığının hizmet alanı ve kapsamı itibarıyla toplumun genelini ilgilendiren bir bakanlık olduğunu, aldığı ve alacağı kararların toplum hayatında anında karşılık bulduğunu ifade eden Ağaç, bakanlığın aldığı kararlarda isabet edildiği takdirde toplumun memnuniyeti arttığı gibi, aksi durumda ise huzursuzluğun merkezi haline geldiğinin altını çizdi.

Bu noktadan hareketle, yeni eğitim sisteminin toplumun bütün fertlerini ilgilendirdiğini, hayata geçirilme aşamasında ihmal edilen, gözden kaçırılan hususların yeni sorunları tetikleyebildiğini kaydeden Ağaç, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın, paydaşlar dahil olmak üzere kendi birimlerinde istişareye dikkat ederek, alacağı kararlar kabul görüp, genel memnuniyeti artıracağı gibi, merkeziyetçi bir tutumla, insani talepleri gözardı ederek alacağı katı kararlar huzursuzluğa neden olmakla kalmayacak, başta kurum çalışanları olmak üzere herkesi mağdur edecektir.  Eğitim tarihimizin en önemli kararlarından olan yeni eğitim sisteminin başlamasına sayılı günler kalmıştır. Zaman daralmasına rağmen öğretmen, öğrenci, veli ve yöneticiler açısından bazı konularda hala belirsizlikler devam etmektedir. Bu durum kaygıları artırmakta, sistemin sorunsuz başlamasının önünde engel olarak durmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın başarılı başlangıç yapmasının en önemli belirtisinin, sistemi uygulamaya koyacak olan öğretmenlerin memnuniyet derecesi olduğu asla gözden kaçırılmamalıdır. Öğretmenlerin iş huzuru, aynı zamanda iç huzuruna bağlıdır. Belirsizliklerin ortadan kalkması, iç huzurun ve iş huzurunun yakalanması için kısa vadede bazı hususların ivedilikle yerine getirilmesi germektedir. Eş durumu özründe, il emri uygulaması ve öğretmenlerin norm durumu başta olmak üzere, yeni eğitim sisteminin uygulamaya konulmasıyla yaşanması muhtemel mağduriyetlerin önüne geçilmesi için adım atılmalıdır. Sınıf öğretmenlerinden norm fazlası olabilecek durumda olanların mağdur edilmemesi için; Norm fazlası olan öğretmenler eğitim bölgesi dışına çıkarılmamalıdır. Norm fazlası olan sınıf öğretmeni olduğu takdirde en az 3 yıl kendi okulunda kadrosunun tutulmasına imkân verilmeli ve ilerleyen zamanlarda oluşabilecek fırsatlar için öğretmene zaman tanınmalıdır. Geçmiş yıllarda olduğu gibi eş durumu özründe ‘il emri’ yeniden uygulanmalıdır. İl dışı isteğe bağlı yer değiştirme dâhil tayini çıkan öğretmenlerin, aile bütünlüğünün sağlanamaması söz konusu ise istekleri dâhilinde gerekirse il dışı ataması iptal edilmelidir. Zorunlu hizmete tabi personelin öğretmen eşlerinin norm fazlası olması halinde bile özür grubu ataması yapılmalıdır. SBS ile çocukları ortaöğretim kurumlarına yerleşen öğretmenlerin atamaları yapılmalıdır. Alan değişikliği, yan alanı kapsayacak ve iller arası da olacak şekilde ilk atamadan önce yapılmalıdır. İller arasında öğretmenlerin karşılıklı olarak yer değiştirmesine imkân tanımak için becayiş uygulamasına izin verilmelidir. Öğrenim özrü dolayısıyla tayin isteyemeyenlerin mağduriyeti giderilmelidir. Özür grubu tayin taleplerinde ilk başvuru sürecinde şartları tutmadığı için başvuramayan, fakat ilerleyen günlerde şartları oluşan öğretmenlerin özür grubu tayin taleplerinde ilk başvuruda tercihte bulunmuş olma şartı aranmamalıdır. 5. sınıfların bazı derslerine sınıf öğretmenlerinin girmesine müsaade edilerek, norm fazlası öğretmenlerin bir sonraki tayin döneminde oluşabilecek norm açıklarında tayin isteyebilmesi ya da kurumunda norma dâhil olmasına imkân verilmesi için yeni sisteme geçiş sürecinde esnek davranılmalıdır. Derslik oluşma ihtimali olan okullarda sınıf öğretmeni norm fazlalığı oluşma ihtimalinin önüne geçilmesi için  1, 2 3. ve 4. sınıflarda sınıf mevcutları yeniden ayarlanarak, yeni şubeler oluşturulmalıdır.” dedi.