TÜYAP’ta düzenlenen ve geçen yıla göre yüzde 11,3 artışla 621 bin kişiyle rekor kıran fuarda kurulan stantta ikinci kitabını imzalayan Turan, üçüncü kitabının da bitmek üzere olduğunu söyledi.
Yazmanın sırrının okumakta olduğuna vurgu yapan Turan, “Saatlerce sıkılmadan kitap okuyabilirim. Okunacak o kadar kitap var ki okumayla bitmez. Fırsat buldukça okuyorum ve bundan keyif alıyorum” ifadelerini kullandı.
Yazma ve okumayı kendisi için bir “tutku” olarak nitelendiren Turan, yazarken ve okurken kendisini, anı ve zamanı unuttuğunu söyledi. Kendisini bildi bileli yazdığını, öğrencilik döneminde amatörce yazarak ödüller aldığını ifade eden Turan, üniversite ve ardından meslek hayatına başlamasıyla birlikte yazma işini bir kenara bırakarak daha çok okumaya ağırlık verdiğini kaydetti.
Yeniden yazma kararını edebiyat öğretmeni olan eşinden de aldığı destekle veren Turan, ilk olarak hikayelerden oluşan “Deli Adamlar Ülkesi” adıyla Yakın Plan Yayınlarından yayınlanan kitabıyla yayın hayatına atılırken, ikinci kitabını ise “Alaturka Münzevi” adlı romanıyla bu yıl içerisinde Doğan Kitap’tan yayınladı.
Turan, edebiyat öğretmeni olan eşinin bu konuda kendisine çok destek olduğunu hatta hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda da acımasızca eleştirdiğini söyledi.
“Ömrüm vefa ettikçe yazacağım”
Kitap yazmanın bir evveliyatının olduğunu ifade eden Turan, bunu da şu cümleleriyle açıkladı: “Okuduğum herşeyden notlar alırım. Belli bir sürede hazırlık dönemi var kitap için. Çalakalem yazdığımız doğru değil. Temennimiz Türk edebiyatında güzel bir yerimizin olması. Bunu zaman tayin edecek. Zamanla olacak bir şey. Bunun için de yazmak lazım. Ömrüm vefa ettikçe yazacağım.”
Kitap yazmayı “Yazmak kendi çocuğunu sevmek gibi, okumak ta başkasının çocuğunu sevmek gibi” sözleriyle anlatan Turan, “Alaturka Münzevi” isimli romanıyla ilgili çok güzel geri dönüşler olduğunu kaydetti.
