IŞIKLAR ALTINDA

Kuşakkaya’nın ışıklandırıldığı bir Gümüşhane düşünsenize ! Şöyle uçaktan giderken aşağılarda  rengarenk yanan  kalem gibi bir tepe ve onun simgelediği bir şehir… Bu şehir bu tepenin altında;bu tepe sayesinde hak ettiği yerlerin üzerinde bilinen ve tanınan…Tepenin eteğinde  altın renkli  kuşaklar oluşturmuş  birbirine paralel, biri birini gölgelemeyen, biri birinin önünde yada arkasında olmayan, her biri bir gümüş basamak üzerinde, birbirini perdelemeyen mimari tarzda binalardan oluşan bir şehir. Ve bahçeleri kurtarmak için  şehrin şöyle kollarından tutulup iki basamak yukarı kaldırılmış, vadi tabanında Harşiti özgürlüğüne kavuşturacak bir hamle: Harşit etrafında bağ bahçe ,alış veriş merkezleri, yalnızca resmi daireler  yada kamu binaları ve trafiğin yer altından işlediği bir büyük şehir meydanı olabilir mi?

Türkiye’de  kentsel dönüşümün konuşulmaya başladığı son günlerde ilk adımın İzmir’den atılacağını basından öğrenince nedendir bilmem dönüşümde  içimden ikinci şehir Gümüşhane olabilir geçti. Ama bu dönüşümü besleyecek ve Gümüşhane’yi bir dünya kenti yapacak nasıl bir hamle yapılabiliri düşününce aklıma böyle bir çılgınlık geldi işte. (Dünya kenti deyince tebessüm ettiğinizi biliyorum ama ben ciddiyim) Kuşakkaya’yı ışıklandırmak: Hani binaların yüzeylerinde duvara paralel tutunca bütün yüzeyi ışıtan ve yüzeyin tamamında aydınlatma varmış hissi veren  led lambalar var ya onlardan işte; basit ve maliyeti düşük. Boğaz köprüsünü aydınlatan sistemin aynısı…Şehri kollarından tutup yukarı kaldırmak Milyon dolarlar ister ama Kuşakkaya’yı ışıklandırmak yerel imkanlarla mümkün. Aklına bir fikir gelince dünyayı kurtardığını zanneden bir gencin heyecanı ile bu işin tutacağını düşünüyorum. Bu fikir birkaç yıl sonra sıradanlaşır mı, gerçekleşir mi bilemiyorum. Benim hislerimi okuyucular onaylar mı onu da kestiremiyorum. Sadece ilk keşfeden olmanın mutluluğu var içimde şimdilik. Birileri çıkar bunu ilk ben söylemiştim derse de itiraz etmeyeceğim. O zamanda ilk yazan bendim der, işin içinden çıkarım !

Şiran Tekke Camisini bilirsiniz, uzun yıllar minaresiz hizmet verdi. Yaklaşık 12-13 yıl önce hayırseverler bu camimize çok güzel bir minare yaptılar. Bu seferde minare çok görkemli gözükürken cami mekan olarak az gösterişli kaldı .Caminin yanından geçerken öğretmen arkadaşlarımdan birisi(H.K) dedi ki, “Bakın bu minare buraya bir camide yaptırır.(Hocanın ismini şimdilik söylemeyelim, neme lazım ben bu sözü söylemedim derse madara oluruz. Yalnızca baş harflerle yetinelim) Gerçekten de 10 yıl sonra Şiranlı hayır severler eski camiyi yıkarak çok muhteşem bir cami inşa ettiler.

Şimdi kentsel dönüşüm, Kuşakkaya’nın ışıklandırması derken birde karşımıza minare çıktı. Bu  da nedir? diyenler haklı ama anlayın artık canım! Işıklandırılmış, dünyaca tanınan bilinen bir dağın, doğal bir minarenin ışıklandırılmasından sonra bu doğal minare  vadiye bir dünya şehri yaptırmaz mı? Yaptırır, yaptırır…Bak inanır gibi oldunuz neden kentsel dönüşümün ikinci olarak Gümüşhane’de olabileceğine…

Bu hafta bu makalemiz biraz gündem olursa haftaya Işıklar Altında II’yi Şiran için yazacağız. Başkanlarım haklı olarak diyecekler ki, “Vereceksen huzur ver”  ama biz ilimizin bütün üst düzey yöneticilerinin hoşgörülü olduklarını biliriz. Ya bir tebessüm edilir yada zihinlerde “acaba “ sorusu oluşur.

Her ikiside makbulümüzdür ama Mevlam inşallah ikincisini nasip eder. Yaz sıcakları ve bunca yağmur altında bu haftalık bu kadar…
YORUM EKLE