Kalp ve damar hastalıklarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en önemli halk sağlığı sorunlarının başında geldiğini kaydeden Özkan, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl milyonlarca insan kalp hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu hastalıkların büyük bir bölümü, yaşam tarzına bağlı risk faktörleriyle doğrudan ilişkilidir. Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara kullanımı, obezite, hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme, kalp-damar hastalıklarının başlıca nedenleri arasında yer alır” dedi.
Kalp Sağlığı Haftasının bireylerin kalp sağlığı konusunda farkındalığını artırmak, risk faktörleri hakkında bilgilendirmek ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmek için önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Özkan, “Sağlıklı bir kalp için tuz ve doymuş yağ tüketimi azaltılmalı, taze sebze-meyve ağırlıklı beslenmeye özen gösterilmeli, haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş gibi fiziksel aktiviteler yapılmalı ve sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Ayrıca, herhangi bir belirti olmasa bile düzenli aralıklarla kalp kontrollerinin yapılması, olası hastalıkların erken tanı ve tedavisinde hayati önem taşır. Unutulmamalıdır ki, kalp sağlığı bireysel olduğu kadar toplumsal bir sorumluluktur. Her bireyin kendi sağlığına göstereceği özen, sağlıklı bir toplumun temelini oluşturur. Kalbinizi koruyun, yaşamınızı güçlendirin” diye konuştu.
