Temiz ve sakin doğasıyla şehir hayatının stresinden uzaklaşarak rahat bir nefes almak için harika bir liman olma potansiyeline sahip bir şehir olarak nitelendirilen Gümüşhane’nin dağları bahar mevsimiyle birlikte doğaseverlerin mekanı oldu.
400 metreden 3 bin 331 metreye kadar yükselti farkı olması nedeniyle doğa sporlarının her türüne uygun bir il olan ve doğanın cömertçe boyadığı tabloya benzetilen Gümüşhane, coğrafyasının yüzde 60’ını dağların oluşturması nedeniyle uzmanlar tarafından “enteresan ve sıradışı bir coğrafya” olarak ifade ediliyor.
Hem Gümüşhane’de hem de Türkiye’nin dört bir tarafından dağcılık kulüplerinin yoğun ilgi gösterdiği bu eşsiz coğrafyasının son konukları ise aralarında kokartlı rehberlerin de yer aldığı 18 kişilik kafile oldu.
Grup 5 gün boyunca Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Zigana Kayak merkezi, Limni Gölü Tabiat Parkı, Karaca Mağarası, Süleymaniye Mahallesi, Canca Kalesi, Vank Kilisesi, Çakırkaya Manastırı, Tomara şelalesi, Çağlayandibi Şelalesi, Örümcek ormanları, Çıkrıkdüzü Yaylası, Erikbeli Yaylası, Santa Harabeleri, Sarıçiçek köy odaları, Taşköprü yaylası, Yağmurdere köy evleri, Kurum Antik Kenti ve İmera Manastırının bulunduğu parkurları yürüdü.
Türkiye’nin önde gelen yürüyüş rotaları rehberi, doğa fotoğrafçısı, Atlas, Magma, AnadoluJet dergileriyle Hürriyet Gezi ekinde de Gümüşhane ile ilgili yazıları bulunan Ersin Demirel’in rehberliğinde gerçekleştirilen programa katılanlardan Dr. Erkan Uslu, “Dünyanın pek çok yerini gezdim. Son 25 yıldır yürüdüğüm en güzel rota Artabel Gölleri Tabiat Parkındaki Dulağa Yaylası-Beşgoller rotasıydı” ifadelerini kullanırken 35 yıllık rehber Ayşegül Şenocak ise Artabel Gölleri Tabiat Parkı için “İsviçre halt yemiş bu güzellik karşısında” dedi.
Birçok dergi ve gazetede gezi yazıları yayımlanan, Türkiye’deki birçok şehrin doğa ve kültür rotalarını turizme kazandıran, Gümüşhane Valiliği tarafından 2016 yılında Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) desteğiyle hazırlanan “Gümüşhane Kültür Rotası ve Turizm Keşif Rehberi” kitabının da yazarı olan Ersin Demirel, pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından Gümüşhane’ye etkileyici bir tur düzenlediklerini söyledi.
Katılımcıların hepsinin yüzölçümüne göre Türkiye’nin en fazla tarihi eserin olduğu şehirlerden birisi olan Gümüşhane’ye hayran kaldıklarını ifade eden Demirel, “Grup içinde 30 yıllık deneyimli 3 kokartlı rehberlerimiz de vardı. Katılımcılar her gün sosyal medya hesapları üzerinden gördükleri manzaraları bol bol paylaştı. Bu paylaşımları gören çok sayıda kişi bize ulaşarak yeni tura katılmak istediklerini iletiyor” dedi.
Gümüşhane’nin tarihi, doğal ve kültürel değerleriyle Türkiye’de turizmden hak ettiği payı alamayan kentlerden birisi olduğunu kaydeden Demirel, “Sadece Gümüşhanelilerin ve bölgedeki diğer insanların değil tüm Türkiye’nin Gümüşhane’ye gelip bu tarihi, doğal ve kültürel değerleri görmesi gerekiyor. Bunun için de biran önce yerel farkındalığın artırılması, öncelikle Gümüşhane’de yaşayan bu kente sevdalı insanların bu şehrin değerlerinin farkına varması, bu değerleri koruması ve bu değerlerin tanıtımını yapması gerekiyor. Bu hem sürdürülebilir bir turizm kalkınmasını getirecek hem de bölgeye ekonomik bir katkı sağlayacak. Bu anlamda yerel dinamikleri harekete geçirmek ve var olan değerleri korumaya çalışmak en önemli amaç olmalı” diye konuştu.
