Kutlama programı Atatürk Anıtına çelenk sunumuyla başladı. Hükümet Konağı önünde düzenlenen törende Vali Kamuran Taşbilek ve Belediye Başkanı Ercan Çimen şehit aileleriyle birlikte Atatürk Anıtına çelenk sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın günün anısına yayımladığı kutlama mesajının okunmasının ardından İl Jandarma Komutanlığı adına Astsubay Kıdemli Çavuş Elçin Bozkurt günün anlam ve önemiyle ilgili konuşma gerçekleştirdi.
Öğrencilerin şiirler seslendirdiği programda şehit babası Zihni Arslan ve gazi Yusuf Pezük tarafından Vali Kamuran Taşbilek'e bayrak takdimi gerçekleştirildi.
Anıt önünde hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son bulan programın ardından Vali Kamuran Taşbilek Valilik makamında Belediye Başkanı Ercan Çimen'le tebrikleri kabul etti.
Tebrikat töreninin ardından Valilik fuaye alanında düzenlenen kabul töreninde bir konuşma yapan Vali Taşbilek, bir süredir Covid-19 salgını nedeniyle bayramları bayram gibi yaşayamadıklarını, bugün bir nebze de olsa yaşanan rahatlıkla birlikte Zafer Bayramı’nı icra ettiklerini söyledi.
Türk istiklal mücadelesinin şifrelerinin “ya istiklal ya ölüm” olduğunu dile getiren Vali Taşbilek, “Türk milleti kendisine vurulmak istenen zincirlere boyun eğmeden, zincirlerle esaret içinde yaşamaktansa ya istiklal ya ölüm diyerek şanlı başkomutanımızın 19 Mayıs 1919'da Samsun’a çıkarak başlatmış olduğu milli mücadelemiz Türk milletinin bütün kahraman evlatlarının desteğiyle, kadınıyla, erkeğiyle bütün yokluklar içerisinde çok büyük bir mücadele ile dünyaya parmak ısırtacak, Türk ve dünya harp tarihinde ders olarak okutulacak muazzam bir zaferle taçlandırdı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Sultan Alparslan'ın 20. yüzyıldaki kardeşi olarak gördüğünü ifade eden Vali Taşbilek, “Aynı yiğitlikle, aynı mücadele aşkıyla, aynı kahramanlıkla, aynı ölümü göze almışlıkla 26 Ağustos 1922'de başlatmış olduğu Büyük Taarruzu 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da bütün düşmanımızı önümüze katarak kaçmalarına vesile olduğu, büyük bir bozguna sebebiyet verdiği bir savaşla çok şükür ülkemize, milletimize vurulan esaret zincirlerini paramparça ettiğini bütün dünyaya duyurmuş ve 9 Eylül 1922'de güzel İzmir’imizin tekraren düşman işgalinden kurtararak bütün dünyaya Türk'e esaret vurulamayacağını, Türk milletinin esir olarak yaşamaktansa ölümü göze aldığını, ya istiklal ya ölüm diyerek hayatını idame ettireceğini bütün dünyaya haykırmıştır. Kahramanlarımızın verdiği destansı mücadele sonucunda Türkiye Cumhuriyeti bize büyüklerimiz tarafından armağan edilmiştir. Buradan hareketle Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde kan vardır, gözyaşı vardır, mücadele vardır ve Türk milletinin irfanı vardır. Dün atalarımızın büyük zorluklar içerisinde büyük fedakarlıkla, kanla kurdukları Cumhuriyete, Türk devletine hepimiz çok büyük bir fedakarlıkla sarılacağız. Devletimizi yüceltmek için çok çalışacağız. Milletimizin birliğine, beraberliğine dün olduğu gibi bugün de göz dikenlere karşı bir olacağız, uyanık olacağız, diri olacağız. Hep beraber el ele vererek milletimizin muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız. Milletimizi dünyada yıldız yapacağız. Milletimize, devletimize karşı dikilen kem gözleri, hain gözleri elbirliğimizle beraberliğimizle yok edeceğiz, defedeceğiz. Başta başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere, Anadolu'yu vatan yapan ve vatan uğruna, bayrak uğruna, mukaddesat uğuruna can veren bütün aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle minnetle ve şükranla yad ediyorum” diye konuştu.
