Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8117 %0.19
50,2081 %0.02
5.960,87 % 0,09
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane 'Köprülü Saptırıyor'

'Köprülü Saptırıyor'

-“Biz turfa Müslüman değil ilk Müslüman Türklerindeniz”

307
Gösterim
4 Dakika
Okunma Süresi
Kuşakkaya Gazetesi Köşe Yazarı Avukat Halim Mısırlıoğlu, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı ve Denge Hukuk Derneği Başkanı Hasan Köprülü ve yönetim kurulu üyelerinin eleştirilerine cevap verdi.

Yaptığı açıklamada, yazısının Köprülü tarafından saptırıldığını ve kendisi için “başörtüsü karşıtı” imajı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Mısırlıoğlu, Denge Hukuk Derneği’nin açıklamasının gerçekdışı ve saygısızca bir üslupla olduğunu ifade etti.

Açıklamasında, yazdığı yazının hiçbir yerinde “başörtü ayrı türban ayrıdır” ifadesi ile “annemde başörtülü idi” cümlelerini kullanmadığının altını çizen Mısırlıoğlu, 1935 yılında annesinin babası ile nikahlanırken çektirdiği fotoğrafı örnek göstererek, “Türban lafı piyasada yokken annem türban takardı.” dedi.

Mısırlıoğlu’nun açıklaması şu şekilde:

-"Kör parmağım gözüne"

Bir hukukçu olarak yazının başlığını "kanunlar yürürlükten kaldırılmadıkça, içtahatlar değişmedikçe uyulması zorunludur" olarak koydum ve yazımın en başında açık ve net olarak" hak ve özgürlüklere zarar vermemek kaydı ile her türlü hak ve özgürlüklere getirilen kısıtlamalara karşı olduğumu peşinen vurgulamak isterim. Dolayısı ile başörtüsüne karşı getirilen kısıtlamaları da kişinin özgürlük haklarına müdahale olduğunu düşünmekteyim" tarzındaki açık ve net beyanım ile başörtüsüne getirilen kısıtlamalara karşı olduğumu ifade ettiğim gibi yazımın 7 paragrafındada "baştada açıkça belirttiğim gibi başörtüsüne karşı her türlü kısıtlamaya karşı olduğumu yineliyorum" tarzındaki açık ve net ifadelerime rağmen avukat Köprülünün "Mısırlıoğlu nun gerçekte başörtüsüne karşı birisi olduğu apaçık ortada" tarzındaki açıklaması "kör parmağım gözüne" den başka bir şey değildir.

-“Köprülü’nün ya okuduğunu anlama kabiliyeti yok yada istediği gibi anlıyor”

Ben başörtüsüne karşı olmadığımı açık ve net ifade ettim. Eğer karşı olsa idim bunu da açıkça söylemekten çekinmeyeceğimi, Yüce Allahtan başka kimseden korkmadığımı, Baroda herkes ne kadar dobra dobra olduğumu ve yeri geldiğinde lafımı esirgemediğimi bilir. Köprülü’nün ya okuduğunu anlama kabiliyeti yok yada istediği gibi anlıyor. Ben o yazımda hem başörtüsüne karşı getirilen kısıtlamalara karşı olduğumu, hem de Ak Partinin bu yasal kısıtlamaları kaldırabilme imkanı varken bunu yapmamasını irdeliyorum. Açın bakın iktidarlarının ikinci dönemi öncesi seçim bildirgelerini başörtü meselesini halledecekleri yazılıdır. Buna rağmen bu konunun hala çözüme kavuşturulmamasının rahatsızlığını dile getiriyorum. Kişi hak ve özgürlüklerine getirilen kısıtlamalar kalksın istiyorum. Yazımın devamının içeriğinde de bu konuda bir adım atılmadıkça mevcut yürürlükteki kanunlara uyulmasının yasal zorunluluk olduğunu bir hukukçu olarak vurgulamak bir hukukçunun görevidir.

Buna rağmen Köprülü aynı paragrafta çelişkiye düşüyor şöyle ki açıklamasında "Başörtü meselesi ile ilgili Ak Partiye kapatma davası açıldığını görmekte zorlandığını hatırlatmak isterim, kaldı ki başörtüyü yasaklayan bir hüküm yoktur" beyanı ile kendi içinde çelişkiye düşüyor demek ki yasal hükümler varki kapatma davası açıldı. Ben diyorum ki kısıtlamalar kalksın Köprülü bunu duymazdan geliyor.

-“Biz turfa Müslüman değil ilk Müslüman Türklerindeniz”

Köprülü saptırdığı açıklamasında hiç benimle bağdaşması mümkün olmayan "şecaat arzederken sirkatin söylemek" Tarzındaki beyanı bana değil ancak kendisine yakışır. O sözün aslı "Şecaat arz ederken Kıpti sirkatini söyler" dir acaba doğrusunu mu bilmiyordu yoksa söylemekten mi korktu. Ben soyu sopu belli Müslüman bir aileden geliyorum. Divan şairi Halil bir şiirinde "Ceddidir peygamberi zişan Mısırlızadeler" demektedir. Baba tarafım Tarhanoğullarıdır, Anadolu’yu fetheden ve Müslümanlığı yayan uç beyleridir, dedemin dedesi Süleymaniye camii altındaki türbede yatan El Ezher’de din alimi olan Hacı Tahir efendidir. Ana soyum ise Şeyhülislam vekili Yangın Hafız’a dayanır. Biz turfa Müslüman değil ilk Müslüman Türklerindeniz.
Yorumlar
K
Kelkitli 11 yıl önce
sonuna kadar katılıyorum
BEĞENME
0
CEVAPLA
m
murat aksu 12 yıl önce
kaleminize sağlık sevgili hocam
BEĞENME
0
CEVAPLA