Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.

Necip Fazıl Kısakürek

"Ben acı vatan Almanya’da doğan gurbetçi bir ailenin kızıyım. Furkan'ımın anneannesi Almanya’da sendika temsilcisi, dedesi gurbette işçi idi yıllarca. Kader inşaat ustası büyükbaba Zakir Hayal‘in torunu Zakir Furkan Hayal'in yolunu bir mimar olarak yine Almanya'ya çıkardı. Efsane büyükbabanın inşaatlardaki izlerine mimar torunu imza atacak kısmetse."

Bu paylaşımı yapan Bursa'dan Binnur Hayal yengemiz gibi evladı ile gurur duyan yüzlerce Gümüşhaneli ebeveynlerimiz var.

Muhacir yıllarında onca çile çeken bu mahrum ve mazlum coğrafyanın insanlarında gizli olan en büyük hazine şüphesiz azim ve kararlılıklarıdır.

Kendisi aç ve susuz gurbet ellerinde çalışan, çile ile yoğrulmuş bu asil ve güzel insanların en büyük sermayeleri şüphesiz evlatlarıdır.

Öte yandan bu güzel başarı hikayeleri şehrimizin misyonu ve vizyonu açısından kayda değer çok güzel hareketler de aynı zamanda.

Dün Çukutlu bir inşaat ustasının çalışkan evladı Hasan Nuri Yaşar bugün başarılı bir Hukuk Profesörü ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olması hangi Gümüşhaneliyi onurlandırmamıştır.

Bugün ise beş altı yıl evvel öğrencimiz olan Sarıçiçek Köyü'nden Kalebodur ustası Merhum Metin Gündüz ağabeyimizin Kaymakam olan evladı Recep Gündüz'ün başarı hikâyesi belki bu bağlamda en güzel ve yerinde bir örnek olacaktır.

Bundan birkaç yıl evvel çıkardığım Gümüş Portreler kitabımda yer alan isimlerin çoğu yukarıda iki örneğini verdiğim, yokluk içinde birer kahramanlık destanı yazan o değerlerimizdir.

Bugün ben bir öğretmen olarak yetiştirdiğim bir öğrencimin kaymakam, doktor, savcı, hakim, öğretmen ve diğer alanlarda bir mevkiye gelmeleri ile gurur duyuyorum. Onların isimlerini -eğer sponsor bulursam- Gümüş Kentin Altın Portreleri adlı yeni eserimde göreceksiniz.

Ben bir öğretmen ve yazar olarak bu şehrin tüm çocukları ve gençlerini aynı derecede seviyor ve önemsiyorum.

Belki birçoğu istediğimiz alanda eğitim alamasa da iyi birer şahsiyet olarak gurur duymamıza vesile olmuşlardır.

Yarın bizleri yönetmeye talip olacak olan bu yavrularımız işte bu yüzden bizim için değerlidir.

Geçen hafta LGS ve bu hafta sonu başlayacak olan yüksek öğrenim sınavlarına girecek olan tüm öğrencilerimize üstün başarılar diliyorum.

Onların başarıları kendilerinin, ailelerinin ve en önemlisi bu mahrum şehrin makus talihini değiştirecek kıvılcımlar olacaktır.

Son söz olarak bir eğitimci ve yazar olarak şunu tüm velilerimize duyurmak isterim ki;

Sakın ha kendi yapamadıklarınızı çocuklarınızdan beklemeyin. Bırakın onlar kendi hayallerini kendileri kursunlar. Sen anne ve baba olarak çocuğunun iyi bir doktor olmasını istiyor olsan da çocuğun eğer istemiyorsa kesinlikle onu zorlamayın.

Çocuğunuzun mutsuz bir doktor yerine mutlu bir öğretmen ve hatta mutlu bir tamirci olması onun en özel ve en güzel değeri olabilir. Kim bilebilir...?