Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürü Dr. Engin Pehlivan, genelde mikrobik olan yaz ishallerine karşı vatandaşları uyardı.
Özellikle 6 ay ile 2 yaş arasında ki çocuklarda sık görülen ishal vakalarında en ciddi tehdidin aşırı su kaybı olduğunu kaydeden Pehlivan, bu su kaybının zamanında yerine konmaması halinde ölüm tehlikesinin bile oluşabileceğini söyledi.
İshale neden olan pekçok durumun olduğunu, mikrobik olabileceği gibi mikropların salgıladığı toksinler, antibiyotikler, çeşitli ilaçlar, bazı mide-barsak hastalıkları, bazı hormonal hastalıklar, tümoral durumlar, ani ve aşırı ısı değişiklikleri, heyecan, üzüntü, korku nedeniyle de ishal oluşabileceğini kaydeden Pehlivan, ishalin çoğu kez kusma ile birlikte görüldüğünü belirtti.
İshalin en yaygın temiz olmayan suların tüketilmesi ile bulaştığını, sıcaklıklardaki artışla beraber su ihtiyacının da buna paralel arttığını, insanların bu nedenle yazın daha çok su tükettiklerini belirte Pehlivan, “Çoğunlukla da güvenilir olmayan su kaynaklarından da su kullanılması, bu sularla yıkanan sebze ve meyvelerin tüketilmesi ile ishaller ortaya çıkar. Kontamine sularla yıkanmış veya hazırlanmış ya da hijyenik olmayan şartlarda hazırlanmış veya saklanmış gıda maddelerinin tüketilmesi de önemli bulaşma yollarındandır. Bulaşmada önemli etkenlerden bir diğeri de kişisel-hijyen kurallarına dikkat edilmemesidir. Hijyen standartlarının düşük olduğu şartlarda etkenler kişiden kişiye kolayca yayılabilir. Kirli sulardan yakalanmış balık ve deniz ürünleri de akut gastroenteritler için kaynak olabilirler. Özellikle hijyen koşullarının kötü olduğu, kişilerin temizlik alışkanlığının az olduğu, kirli sular, açık tuvaletler, açıkta satılan yiyeceklerin ve sinek, böcek, fare gibi canlıların çok olduğu yerlerde ve genellikle yaz aylarında sık görülürler.” dedi.
İshal tedavisinin uygun antibiyotik ya da antiparaziter tedavi ile birlikte ağızdan ya da damar yolu ile yeterli sıvı desteği verilerek, sıvı-elektrolit dengesinin düzeltilmesi ile sağlandığını dile getiren Pehlivan, ishalden korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Eller uygun şekilde yıkanmalıdır. Özellikle yemek öncesi ve sonrası, tuvalet sonrası, bebeklerin beslenmesi ve alt temizliği öncesi ve sonrası muhakkak eller bol su ve sabunla yıkanmalı. Sokakta ya da açıkta satılan ve kaynağı bilinmeyen yiyecekler tüketilmemeli. Besinlerin hazırlanmasında ve saklanmasında gerekli kurallara uyulmalı, besinlerin bozuk olup olmadığı kontrol edilmeli. Özellikle meyve ve sebzeler yenmeden önce temiz su ile iyice yıkanmalı. Su kesintileri sonrasında ilk gelen su mümkünse kullanılmamalı. İçme suyu olarak temiz su kullanılmalı, temizliğinden emin olunmayan sular içilmemeli, şüpheli durumlarda su kaynatılmalı veya filtre edilmelidir. İçme suların temizliği için, kaynatma da çok etkili bir yöntemdir. Suyun kaynamaya başlamasından sonra 20 dakika daha kaynatılması, gerekli temizliği sağlayacaktır. Şebeke suyunun ve gerekiyorsa evlerde, okullarda, işyerlerinde bulunan depolardaki suların kontrolü ve klorlanması yapılmalıdır. Su ve besinler yoluyla bulaşan hastalıklardan korunmanın en etkin yolu, çevre koşullarının düzeltilmesidir. Umuma açık yerlerde (okul gibi) tuvaletler temiz olmalı, mutlaka su ve sabun bulunmalıdır. Yerlerin, tuvaletlerin vs. temizliğinde çamaşır suyu kullanılması (1 ölçü çamaşır suyu ile 9 ölçü suyun karışımı) sağlanmalıdır. Çöp torbalarının ağızları kapatılmalı ve çöpler kapaklı çöp kovalarında muhafaza edilmelidir.”
Özellikle 6 ay ile 2 yaş arasında ki çocuklarda sık görülen ishal vakalarında en ciddi tehdidin aşırı su kaybı olduğunu kaydeden Pehlivan, bu su kaybının zamanında yerine konmaması halinde ölüm tehlikesinin bile oluşabileceğini söyledi.
İshale neden olan pekçok durumun olduğunu, mikrobik olabileceği gibi mikropların salgıladığı toksinler, antibiyotikler, çeşitli ilaçlar, bazı mide-barsak hastalıkları, bazı hormonal hastalıklar, tümoral durumlar, ani ve aşırı ısı değişiklikleri, heyecan, üzüntü, korku nedeniyle de ishal oluşabileceğini kaydeden Pehlivan, ishalin çoğu kez kusma ile birlikte görüldüğünü belirtti.
İshalin en yaygın temiz olmayan suların tüketilmesi ile bulaştığını, sıcaklıklardaki artışla beraber su ihtiyacının da buna paralel arttığını, insanların bu nedenle yazın daha çok su tükettiklerini belirte Pehlivan, “Çoğunlukla da güvenilir olmayan su kaynaklarından da su kullanılması, bu sularla yıkanan sebze ve meyvelerin tüketilmesi ile ishaller ortaya çıkar. Kontamine sularla yıkanmış veya hazırlanmış ya da hijyenik olmayan şartlarda hazırlanmış veya saklanmış gıda maddelerinin tüketilmesi de önemli bulaşma yollarındandır. Bulaşmada önemli etkenlerden bir diğeri de kişisel-hijyen kurallarına dikkat edilmemesidir. Hijyen standartlarının düşük olduğu şartlarda etkenler kişiden kişiye kolayca yayılabilir. Kirli sulardan yakalanmış balık ve deniz ürünleri de akut gastroenteritler için kaynak olabilirler. Özellikle hijyen koşullarının kötü olduğu, kişilerin temizlik alışkanlığının az olduğu, kirli sular, açık tuvaletler, açıkta satılan yiyeceklerin ve sinek, böcek, fare gibi canlıların çok olduğu yerlerde ve genellikle yaz aylarında sık görülürler.” dedi.
İshal tedavisinin uygun antibiyotik ya da antiparaziter tedavi ile birlikte ağızdan ya da damar yolu ile yeterli sıvı desteği verilerek, sıvı-elektrolit dengesinin düzeltilmesi ile sağlandığını dile getiren Pehlivan, ishalden korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Eller uygun şekilde yıkanmalıdır. Özellikle yemek öncesi ve sonrası, tuvalet sonrası, bebeklerin beslenmesi ve alt temizliği öncesi ve sonrası muhakkak eller bol su ve sabunla yıkanmalı. Sokakta ya da açıkta satılan ve kaynağı bilinmeyen yiyecekler tüketilmemeli. Besinlerin hazırlanmasında ve saklanmasında gerekli kurallara uyulmalı, besinlerin bozuk olup olmadığı kontrol edilmeli. Özellikle meyve ve sebzeler yenmeden önce temiz su ile iyice yıkanmalı. Su kesintileri sonrasında ilk gelen su mümkünse kullanılmamalı. İçme suyu olarak temiz su kullanılmalı, temizliğinden emin olunmayan sular içilmemeli, şüpheli durumlarda su kaynatılmalı veya filtre edilmelidir. İçme suların temizliği için, kaynatma da çok etkili bir yöntemdir. Suyun kaynamaya başlamasından sonra 20 dakika daha kaynatılması, gerekli temizliği sağlayacaktır. Şebeke suyunun ve gerekiyorsa evlerde, okullarda, işyerlerinde bulunan depolardaki suların kontrolü ve klorlanması yapılmalıdır. Su ve besinler yoluyla bulaşan hastalıklardan korunmanın en etkin yolu, çevre koşullarının düzeltilmesidir. Umuma açık yerlerde (okul gibi) tuvaletler temiz olmalı, mutlaka su ve sabun bulunmalıdır. Yerlerin, tuvaletlerin vs. temizliğinde çamaşır suyu kullanılması (1 ölçü çamaşır suyu ile 9 ölçü suyun karışımı) sağlanmalıdır. Çöp torbalarının ağızları kapatılmalı ve çöpler kapaklı çöp kovalarında muhafaza edilmelidir.”