TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilcisi Yusuf Oral, merkeze bağlı Demirkaynak Köyü Mastra mevkiinde bulunan maden işletmesinde atık barajında yasal olmayan yöntemlerle suyu buharlaştırdığını savundu.
Yaptığı açıklamada, maden şirketinin atık barajında biriken tortu üzerinde bulunan suyu kurduğu makinelerle buharlaştırdığını ifade eden Oral, çevresel etkileri açısından atık barajından buharlaşmayı engelleyici tedbirler alınması gerekli iken kurulan sistemle buharlaştırma yapmanın çevresel anlamda risk oluşturduğunu söyledi.
Atık barajı çevresine kurulan fıskiyelerin suyu baraj dışında kalan kısımlarına saçtığını, bu durumun da çevresel anlamda risk oluşturduğunu, bunu da fotoğrafları ve video görüntüleri ile ispatladıklarını kaydeden Oral, bu yöntemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın atık su deşarj yönetmeliğine aykırı biçimde gerçekleştirildiğini belirtti.
TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilciliği olarak Gümüşhane'nin vahşi madenciliğe feda edilmeyecek kadar kıymetli olduğunun altını çizdiklerini dile getiren Oral, “Doğal dengeyi bozan madencilik faaliyetleri Gümüşhane'de devam ettiği sürece başta organik tarım faaliyetleri olmak üzere pestil-köme, arıcılık, balıkçılık, hayvancılık ve seracılık gibi şehrin ana istihdam kaynağı olan doğal kaynaklar yok olma tehlikesi ile karşılaşacaktır. Şehrimizin adının doğa turizmi ile anıldığı bu günlerde doğa turizmine en büyük darbenin madencilik faaliyetleri ile vurulacağı da aşikârdır.” dedi.
Gümüşhane’de an itibariyle üç adet siyanürlü atık barajı bulunduğunu ve üçünün de dolmuş olmasından dolayı üç tane daha yapılmasının planlandığını ifade eden Oral, “Gümüşhane halkının şehrimizde yapılan ve yapılması planlanan madencilik faaliyetlerine karşı ortak bir mücadele ile tepki göstermesi gereklidir. Madenlerde istihdam edilen kardeşlerimiz asla hedefimiz değildir. Onlar ekmeğinin peşinde koşan emekçilerdir. İşsizlik kalıcı olarak çözülmesi gereken bir sorundur. Tonlarca siyanür ve benzeri kimyasal kullanarak üretilen metaller doğal kaynak olmaktan çıkmıştır. Bu şehrin doğal kaynakları elma'sı, kuşburunsu, ceviz’i, dut’u ve doğa turizmimidir.” diye konuştu.
Son zamanlarda Gümüşhane'nin tek istihdam kaynağı olarak madenciliğin gösterilmesini de eleştiren Oral, tek istihdam kaynağı olarak görülen bu sektörün Gümüşhane’de ki tüm maden işletmelerinde hem işçi sağlığı ve güvenliği, hem de çevresel etkileri açısından riskler bulunduğunu, belirterek özellikle dolu olan atık barajlarının etkisinin yıllarca bitmeyeceğini, bölgedeki yaşam kalitesinin düşmesine neden olacağını ve ihtimal de olsa binlerce canlı ve bitki türünü tehdit ettiğini, bu nedenle de asla göz ardı edilmemesi gereken bir durum olduğunu söyledi.
Yaptığı açıklamada, maden şirketinin atık barajında biriken tortu üzerinde bulunan suyu kurduğu makinelerle buharlaştırdığını ifade eden Oral, çevresel etkileri açısından atık barajından buharlaşmayı engelleyici tedbirler alınması gerekli iken kurulan sistemle buharlaştırma yapmanın çevresel anlamda risk oluşturduğunu söyledi.
Atık barajı çevresine kurulan fıskiyelerin suyu baraj dışında kalan kısımlarına saçtığını, bu durumun da çevresel anlamda risk oluşturduğunu, bunu da fotoğrafları ve video görüntüleri ile ispatladıklarını kaydeden Oral, bu yöntemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın atık su deşarj yönetmeliğine aykırı biçimde gerçekleştirildiğini belirtti.
TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilciliği olarak Gümüşhane'nin vahşi madenciliğe feda edilmeyecek kadar kıymetli olduğunun altını çizdiklerini dile getiren Oral, “Doğal dengeyi bozan madencilik faaliyetleri Gümüşhane'de devam ettiği sürece başta organik tarım faaliyetleri olmak üzere pestil-köme, arıcılık, balıkçılık, hayvancılık ve seracılık gibi şehrin ana istihdam kaynağı olan doğal kaynaklar yok olma tehlikesi ile karşılaşacaktır. Şehrimizin adının doğa turizmi ile anıldığı bu günlerde doğa turizmine en büyük darbenin madencilik faaliyetleri ile vurulacağı da aşikârdır.” dedi.
Gümüşhane’de an itibariyle üç adet siyanürlü atık barajı bulunduğunu ve üçünün de dolmuş olmasından dolayı üç tane daha yapılmasının planlandığını ifade eden Oral, “Gümüşhane halkının şehrimizde yapılan ve yapılması planlanan madencilik faaliyetlerine karşı ortak bir mücadele ile tepki göstermesi gereklidir. Madenlerde istihdam edilen kardeşlerimiz asla hedefimiz değildir. Onlar ekmeğinin peşinde koşan emekçilerdir. İşsizlik kalıcı olarak çözülmesi gereken bir sorundur. Tonlarca siyanür ve benzeri kimyasal kullanarak üretilen metaller doğal kaynak olmaktan çıkmıştır. Bu şehrin doğal kaynakları elma'sı, kuşburunsu, ceviz’i, dut’u ve doğa turizmimidir.” diye konuştu.
Son zamanlarda Gümüşhane'nin tek istihdam kaynağı olarak madenciliğin gösterilmesini de eleştiren Oral, tek istihdam kaynağı olarak görülen bu sektörün Gümüşhane’de ki tüm maden işletmelerinde hem işçi sağlığı ve güvenliği, hem de çevresel etkileri açısından riskler bulunduğunu, belirterek özellikle dolu olan atık barajlarının etkisinin yıllarca bitmeyeceğini, bölgedeki yaşam kalitesinin düşmesine neden olacağını ve ihtimal de olsa binlerce canlı ve bitki türünü tehdit ettiğini, bu nedenle de asla göz ardı edilmemesi gereken bir durum olduğunu söyledi.