SEN AĞLAMAZSAN

“Ağlamazsanız anlayamazsınız”
         İsmail HAYAL

At ve it izinin birbirine karıştığı, kimin gerçek dost, kimin düşman olduğunun belli olmadığı bir ahir zamanda yaşamaya çalışıyoruz. Âlim sandıklarımızın zalim çıktığı, peygamber ocağı bildiğimiz yerlerin ihanetçiler tarafından istila edildiği, mazlumların gözyaşları üzerine saltanatın hüküm sürdüğü, sanatçı, aydın ve edip diyerek baş tacı ettiklerimizin bozguncu çıktığı, zalimlerin suyun başını tuttuğu halde ‘neden suyumu bulandırıyorsun’ teraneleri ile zulüm çarkını kendi lehine, vatanın aleyhine çevirdiği bu yalan ve sanal alemde yaşamak hayli zor olsa da ümitlerimizi yeşertecek iman ehli insanların varlığı ile az da olsa teselli buluyoruz.   

Dört bir tarafımızın şerefsiz ve zalimlerle çevrili olduğunu bilsek de asıl hainlerin içimizde cirit attığını çok sonralardan öğrenebildik. Şahadet haberleri ile adeta yangın yerine dönen hanelerde anne ve babaların feryadı figanı yüreğimizi titretiyor.

Biz öylesine necip bir milletiz ki tarih boyunca atalarımızın savaşta dahi olsa mazluma, kadına, yaşlıya ve çocuğa ve de teslim olmuş olana asla kurşun sıkmamış bilakis yardım ve merhamet elimizi uzatmıştır.       

Afrin’deki çatışmada şahadete yürüyen Jandarma Uzman Çavuş Burhan Açıkkol’un sosyal medyada paylaştığı;

“Ben aşkı annemin el işi yapıp kazandığı parayı gizlice cebime koymasında tattım” sözü ile tarumar olan yüreğimden çıkan feryada bu satırları yazmaya çalışırken klavyeme dökülen gözyaşlarımı şahit tutarak diyorum ki bu aziz ve mazlum milletler sizin değerinizi asırlar geçse de unutmayacak, unutmayacaklardır. 

Teröre kurban verdiğimiz öğretmenler, askerler, polisler ve masum insanların birbirinden acı ve yürek dağlayan hikâyeleri var şüphesiz. Bizler rahat yataklarımızda çoluk çocuğumuzla huzur içinde uyuyalım diye kendi evlatlarından ve tüm sevdiklerinden mahrum kalanlara ve bu yolda şehit düşenlere minnet borcumuz olduğunu asla unutmayalım. Ama bizler şehit ve gazi yakınlarına bırakın değer vermeyi 2,5 lira için onu milletin içinde rezil etmeyi marifet sayan ahde vefa göstermeyen bir nesil olduk maalesef. Terörle çarpışırken kurşun yiyen o gül yüzlü şehidimiz bu hadiseleri duysa idi ‘ben bunun için mi savaşıyorum, şehit düşüyorum’ derdi sanırım.

Ama içimizdeki terör sevicileri, emir aldıkları perde arkasındaki güçler sayesinde bu kadar küstah, ait oldukları toplumdan uzak, adeta sırça köşklerde Yahudi mantığıyla ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ mantığıyla hareket ededursunlar biz inananlar olarak bu soytarılara tepkimizi koymadığımız sürece hakir görülmeye müstahakız diyebiliyorum.

Gece gündüz bu aziz vatan için sınır boylarında, karda, kışta, cehennem sıcağı altında nöbet tutan, yedi düvel kahpe ile çarpışan, daha güzel ve huzurlu Türkiye’de yaşamamız adına kendini feda eden gazilerimize, şehitlerimize, şehit ve gazi yakınlarına her şeyden önce vefa, minnet ve saygı borcumuz vardır.

Bu gece gündüz demeden çalışan, her an bir kahpe kurşuna maruz kalma ihtimali olan, bu uğurda candan, atadan, yardan ve evlad-ı ayalden geçen asker, polis ve diğer güvenlik güçlerimize saygı en asli vazifemizdir. Çünkü onlar saygıların ve sevgilerin en üstününü hak ediyorlardır.

Ya sen, kadir kıymet bilmeyen sorumsuz, şuursuz, gamsız ve kedersiz bizler hiç muhasebe yaptın mı? Senin ocağına hiç ateş düştü mü? Ve sen en son ne zaman bu vatan için, asker için, polis için veyahut mazlumlar için küçücük bir damla dökebildin mi? Yok öyle değil mi? Çünkü siz ‘ağlamazsanız anlayamazsınız’ da ondan.

AĞLAMAZSAN

Yüreği taş kesmiş kurumuş izan,

Bir öte âlemde kurulmuş mizan,

İhanet sarmalı çürümüş düzen,

Sen ki ağlamazsan, anlayamazsın.

Sen ki anlamazsan, ağlayamazsın.

Varlığı bilmemiş sefa sürmemiş,

Bir yetim yavruyu sevip sarmamış,

Aç susuz kalmamış yokluk görmemiş,

Sen ki ağlamazsan, anlayamazsın.

Sen ki anlamazsan, ağlayamazsın.

Evlad-ı ayalden kopmuş eşinden,

Kızılelma için koşmuş peşinden,

Bu vatan uğruna geçmiş başından,

Sen ki ağlamazsan, anlayamazsın.

Sen ki anlamazsan, ağlayamazsın.

Bir deli rüzgârda esmiş savrulmuş,

İbrahim narında yanmış kavrulmuş,

Bir küçük fiskeyle yere devrilmiş,

Sen ki ağlamazsan, anlayamazsın.

Sen ki anlamazsan, ağlayamazsın.

Ve oyuncak olmuş zalim elinde,

Dünyanın çilesi, yükü belinde,

Bembeyaz bir desen saçı telinde,

Sen ki ağlamazsan, anlayamazsın.

Sen ki anlamazsan, ağlayamazsın.

Millete tefrika bozgun girmeden,

Bu vatan uğruna canın vermeden,

Zalimin başını yere sermeden,

Sen ki ağlamazsan, anlayamazsın.

Sen ki anlamazsan, ağlayamazsın.

Hayaloğlu desin sen dinle sözüm,

Merhamet besbelli tek doğru çözüm.

Adalet olursa doğrulur özüm,

Sen ki ağlamazsan, anlayamazsın.

Sen ki anlamazsan, ağlayamazsın.

İsmail HAYAL

YORUM EKLE