Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığıyla (KKKA) ilgili köy muhtarlarına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Kurumun toplantı salonunda düzenlenen toplantıda Toplum Sağlığı Merkezi Bulaşıcı Hastalıklar Sorumlu Hekimi Dr. Bilge Nur Türkfiliz, KKKA hastalığıyla ilgili Merkez ilçeye bağlı köy muhtarlarına bilgi verdi.
“Hastalık en çok Haziran-Temmuz aylarında ortaya çıkıyor”
Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte hastalığın bulaştırıcısı olan keneler aktif hale geldiğini, hastalığın en çok Haziran ve Temmuz aylarında ortaya çıktığını belirten Dr. Türkfiliz, “İlimizde de vakalar görülmekle birlikte yıllardır süren eğitimler sonrası halkımızda artan bilince bağlı olarak her geçen yıl görülen vaka sayısı azalmaktadır. Son yıllarda görülen vakalar göz önüne alındığında özellikle şehir dışından gelen vatandaşlarımızda sıklıkla hastalık tablosu ortaya çıkmakta bu da gerekli koruma önlemlerini almakta yetersiz kalmalarına bağlanmaktadır” dedi.
“Hastalığa özel tedavi yok, yalnızca destek tedavisi var”
Virüslerin başlıca bulaşma yollarının vücuda kene tutunması, kenelerin çıplak elle çıkarılması yada ezilmesi, hasta insanların tükürük ve kan gibi vücut sıvılarına temas etme, enfekte hayvanların kanları, vücut sıvıları ve dokularına korunmasız temas olduğunu kaydeden Dr. Bilge Nur Türkfiliz, “Hastalığın başlangıcında ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, yüzde ve gözlerde kızarıklık, bulantı-kusma, ishal gibi her viral hastalıkta görülebilen ve gözden kaçabilen bulguları olmaktadır. Bu sebeple yaz aylarında kenelerin yoğun olarak bulunduğu yerler; özellikle hayvancılığın yapıldığı; orman kenarı, çalı ve çırpılı alanlar ile otlakların bulunduğu yerlerde bulunmuş kişilerin yukarda bahsi geçen bulguların görülmesi durumunda sağlık merkezlerine başvurması önerilmektedir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde ise çoklu organ yetmezliği, kanama ve ölüm gerçekleşebilmektedir. Hastalığın kuluçka süresi 10 günü bulabilmektedir. Kene tutunan veya kene ile temas eden kişiler kendilerini en az 10 gün süreyle; hasta insan ve hayvanların kan, vücut sıvıları ile doğrudan temas eden kişiler ise kendilerini 2 hafta süreyle takip etmelidir. Halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtilerin görülmesi halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler. Günümüzde hastalığa özel bir tedavi bulunmamakta hastalara ancak destek tedavisi verilebilmektedir. Henüz geçerliliği ispatlanmış bir aşısı da bulunmamaktadır. Bu sebeple hastalıkla mücadelede en önemli basamak korunma ve gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Tarlaya, piknik alanı gibi riskli alanlara giderken vücutta açık yer kalmamasına özen gösterilmeli (pantolon paçaları çorapların içine sokulmalı), kenelerin kolay fark edilmesi için açık renkli elbiseler giyilmelidir. Kırsal alandan, orman kenarından ve tarladan dönüşte mutlaka vücut ve elbiseler kontrol edilmeli kene olup olmadığı araştırılmalıdır. Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar azalır. Vücuttaki kene asla çıplak elle çıkartılmamalıdır” diye konuştu.
Kenenin eldiven, naylon poşet veya bez parçası ile tutularak yada ince uçlu bir pens veya varsa kene çıkartma kartı ile ezilmeden çıkarılması gerektiğine değinen Türkfiliz, “Çıkartılamıyorsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Vücuda tutunmuş olan kenenin üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, gaz yağı, kolonya) kesinlikle dökülmemeli, üzerine sigara bastırılmamalıdır. Kesinlikle keneler patlatılmamalıdır. Hastalık, hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanların kan ve idrar gibi vücut sıvılarına çıplak el ile temas edilmemelidir. Özetlemek gerekirse Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığında en önemli basamak korunmaktır. Bahar ve yaz aylarında gerekli önlemler alınmalı, hastalık bulgularına karşı tetikte olunmalıdır” ifadelerini kullandı.
