Bir televizyon dizisinden esinlenerek Bağlarbaşı Mahallesi’ne Gümüşhaneli girişimci Sebahattin Saraç tarafından açılan ‘Küçük Ev’ ilgi odağı oluyor.
“Soba semaverde çayımızın suyunu da köyden getiriyoruz”
Yöresel ürünlerin müşterilerine sunulmasının yanı sıra ev içerisindeki aksesuarları ile de ilgi gören Küçük Ev’in sahibi Saraç, Gümüşkoza Gazetesine yaptığı açıklamada Gümüşhane’de hiç olmayan bir semaver yaptıklarını belirterek, “Soba semaver diye bir semaver yaptırdım. Alt kısmını soba, üst kısmı ise semaver olarak kullanıyoruz. Sobamızda tamamen odun kullanıyor, çayımızı da sobanın üzerindeki semaverde demliyoruz” dedi.
“Şebeke Değil Kaynak Suyu Kullanıyoruz”
Semaverde şebeke suyu kullanmadıklarını anlatan Saraç, şöyle devam etti: “Çay suyumuzu köyden damacanalarla getiriyoruz. Odun ateşinde çayımızı demliyoruz. Gümüşhane’de bu hizmet eksikliği vardı, biz de bundan hareket ettik. Çay tiryakileri var. En azından onlara hizmet edelim dedik.”
“Odunları Aksesuar Olarak Düşündük”
Ev içerisindeki sobalık odunları aksesuar olarak düşündüklerini ifade eden Saraç, şunları kaydetti: “Hem sobada yakmak ve yenilemek gibi düşünmüştüm ama müşterilerimiz tarafından hatıra defterine dönüştürüldü. Bu bizi mutlu eden bir olay oldu. Müşterilerimizin burada hatıralarını bırakmaları daha sonra geldikleri zaman bu benim kütüğüm, yeri değişmiş, kütüğüm nerde gibi şeylerle de zaman zaman karşılaşıyoruz. Bunları yakıp yenilerini koyacağız. Sosyal medyadan dolayı yazma alışkanlığımız oluştu. Masaların üzeri, kütükler, ekranlar hep yazıyla doldu.
“Marketten kahvaltıyı restorana taşımak yerine köyden taşıdık”
Müşterilerinin genellikle üniversite öğrencileri ve çok olmamakla birlikte vatandaşlardan oluştuğunu anlatan Saraç, daha sonra şu ifadeleri kullandı: “Mekanı açarken belli bir kesime hitap etsin diye düşünmedik. Ev tarzında düşündük. Zaten adı da küçük ev. Gelen insanlar burada evlerinin sıcaklığını ve evdeki yemeklerinin lezzetini alsınlar istedik. Mutfakta o noktada bir hassasiyetimiz var. Genelde ev yemekleri ve Gümüşhane yöresel yemekleri yapıyoruz. Kazan tadına değil de tencere tadında yemek yapıyoruz. Bu da Gümüşhane insanında karşılık buldu. Belli kesimlerden yoğun olarak gelenler var. Özellikle Gümüşhane’de olmayan, marketten kahvaltıyı restorana taşımak yerine köyden taşıdık. Bu da karşılık buldu. Süt, tereyağı, peynir, yumurtayı marketten değil köyden alıyoruz. Modern hayatta insanlar bunu özlüyorlar.”
“Gümüşhane kuymağı en çok ilgi gören ürünümüz”
Küçük Ev’de meyve çayları da demlediklerini kaydeden Sebahattin Saraç, “Gümüşhane mutfağına ait kaymak kuymağını ilk kez müşterilerimizle buluşturduk. Piyasada daha çok yöresel adıyla bilinen “mıhlama” var. Bu mısır ununun tereyağıyla kavrulup eriyen peynirle sunulmasıdır. Ama bizim Gümüşhane kuymağı dediğimiz ürün süt kaymağı ve beyaz undan yapılıyor. En öne çıkan ürünlerimizden birisi de bu oldu” şeklinde konuştu.
