Gümüşhane Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi "Aşkın Gözyaşları" serisiyle tanınan yazar Sinan Yağmur’un konuk olduğu şiir söyleşisine ev sahipliği yaptı.
Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öncülüğünde düzenlenen etkinlik, Edebiyat Fakültesi Çok Amaçlı Salonu’nda yoğun bir katılımla yapıldı. Akademisyenlerin ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği programda, edebiyatın iyileştirici gücü ve tasavvufi derinlikler ele alındı.
"Kitaplar En Büyük Yol Göstericidir"
Programın açılış konuşmasını yapan Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız, etkinliğin Hz. Mevlânâ’nın vuslat yıldönümü olan Şeb-i Arûs haftasına denk gelmesinin tevafuk olduğunu belirterek, bu durumun programa ayrı bir anlam kattığını vurguladı.
Gençlere hitap eden Rektör Yıldız, kitapların sadece bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam rehberi olduğuna dikkat çekti. Yıldız konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Bütün mesleklerin ortak paydasında kitaplar vardır. Çünkü kitaplar sadece birer başvuru kaynağı değil; yerine göre bir yoldaş, bir sırdaş, bir rehber ve hatta bir psikolojik danışmandır. Yıllar bana gösterdi ki, hayatımın şekillenmesinde ve hedeflerimde en büyük yol göstericim hep kitaplar olmuştur. Mevlânâ’nın 'İnsan arayıştadır' sözünden yola çıkarsak, sizler de bir kariyer yolculuğunun arayışındasınız. Bu yolculuğun en güvenilir rehberi, arkasında büyük bir emek ve birikim barındıran kitaplardır."
Sinan Yağmur’dan Yunus Emre Nefesi
Rektör Yıldız’ın konuşmasının ardından sahneye çıkan yazar Sinan Yağmur, söyleşisine Tekke şiirinin zirve ismi Yunus Emre’nin "Gel Gör Beni Aşk Neyledi" eserini seslendirerek başladı. Salonda duygusal anların yaşanmasına vesile olan Yağmur, 752. Şeb-i Arûs döneminde Gümüşhane’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"Bu vuslat döneminde Gümüşhane’de sizlerle gönülden gönüle bir buluşmanın şükrü içerisindeyim" diyen Yağmur, sözün ve sohbetin bir nasip işi olduğunu hatırlattı.
"Yazmak İçin Önce Yanmak Gerekir"
Söyleşisinde yazarlık serüvenine ve "Aşkın Gözyaşları" serisinin ortaya çıkış sürecine de değinen Sinan Yağmur, Mevlânâ’yı kaleme almanın getirdiği sorumluluğun altını çizdi. Yazarlığın sadece kelimeleri yan yana getirmek olmadığını, bir ruh halini yansıtmak olduğunu belirten Yağmur, şu çarpıcı tespitte bulundu: "Önce Mevlânâ beni tanımalıydı. Önce ben yanmalıydım, ben anlamalıydım. Anlamadığımı elbette başkalarına sunamazdım. Marifet takdir ve alkış getiren kişide değil, o ruhu taşıyabilmektedir. Kitaplar hayatı anlamada, iletişim ve ifade becerilerini güçlendirmede bizlere açılan bir gönül penceresidir."
Program, yazar Sinan Yağmur’un öğrencilerin sorularını yanıtlaması ve kitaplarını imzalamasının ardından sona erdi.