Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8116 %0.19
50,1798 %-0.04
5.955,69 % 0,00

Kamu Personeli Olmaya Giden Yol Kısmetten Geçerse

YAYINLAMA:
“Dokuz dil bilen profesör, tuvalet temizliyor.”

Bu sabah bu başlıkla güne başladım. Belki şu sıralar “diplomalı işsizlik” sorunsalına fazla odaklandığım için bu yazıya takıldım bu kadar. Ama hayır. Emeğinin karşılığını alamayan insanlar hep vardı çevremde. Hatta, en yakınımda.

Dört beş yıllık emekleri iki saatte ve bana göre hiç de akılcı olmayan bir şekilde ölçülen üniversite mezunları özel sektöre kaymak zorunda kalıyor ancak yeni mezun olduğunuzda karşılaştığınız deneyim problemi ise özel sektörde iş bulmanızı zorlaştırıyor. Hal böyle olunca üç beş yılını üniversiteyi bitirmeye vermek yetmiyor, KPSS’yi kazanmak için de yıllarını veriyor, ülkemiz üniversite mezunları.

*

En yakınımdan bahsedeceğim, ablam. Yaklaşık on küsür yıldır KPSS’ye giriyor ve atanamıyor. Evlendi, çoluğa çocuğa karıştı. Kucağında çocukla dershaneye gittiğine ben şahidim.

Neymiş efendim, kısmet! Konu komşu herkesin anlaşmış gibi tekrarlayıp durduğu, “Kızım, Ankara’da dayın yoksa işin Allah’a kaldı demektir. ”  ve “ Kısmet tabii, olmayınca olmuyor. ”  benzeri cümleler onu okuduğu üniversiteye ve on küsür kez girdiği sınava lanet ettirmeye yetecek cinsten.

Olayın trajikomikliğinin daha iyi idrak edilmesi açısından tekrar belirtmek istiyorum, bu insan on küsür yıldır atanmayı bekliyor. CHP zamanında da bekledi AKP zamanında da bekliyor.

Buradan Türkiye’deki bu çarpık sistemin düzelmesinin iktidarın el değiştirmesine değil çözüm bulmak istenmesine bağlı olduğu sonucu çıkıyor.

Herkes partisini kabul ettirme derdinde de hiç düşündünüz mü hangisi çözüm buldu, kim bikr-i fikr sundu önümüze. Ne benim oy verdiğim parti ne senin ne de onun.

Ayıp değil ya!

On kere girmiş kazanamamış. Ee, bu nasıl mühendis olmuş? Zekâsında sorun yok demek ki! Sorun nerede ola ki? Sistemde? Yo, haşa!

*

Bir ülkedeki en büyük sorun eğitim sorunudur, işsizlik derecesi ülkenin nerede olduğunu gösterir. Bunlar halledilmeden ne terör durdurulabilir ne ülke geliştirilebilir ne de ekonomik kalkınma sağlanabilir.

*

Onca yıl okul okuyup OKS’sidir, ÖSS’sidir, LGS’sidir bir sürü sınavdan geçip bin bir güçlükle geldiğimiz yola taş koymayın artık. Yeteneğe bakın. Akademik bilgiye bakın. Hatta ve hatta karaktere bakın. Ama görmeye yönelik olsun yaptığınız sınav. KPSS kalkıyor dendiğinden beri gideni aratacak bir uygulama gelmesinden korkar olduk.

*

He bu arada, ablamdan ümidi kestik artık. O mezun olduktan sonra vekil öğretmenlikle başladığı iş hayatına, iş güvenliği uzmanlığıyla devam ediyor. Ama memur olamadı. **KISMET bu ya! O memurluk hayaline rağmen farklı şeyler yapmaya ve KPSS’ye girmeye devam ededursun ben de kendi akıbetimle ilgili olarak içimi kemiren korkunun, yerini selamete bırakıp bırakmayacağını merak etmeye…

**Sistemin kusurlarını, eksikliklerini, salt kişinin başarısızlığı olarak göstermeye yarayan, her fırsatta arkasına sığınılan, özünde şansın veya şanssızlığın Allah tarafından verildiği inancını barındıran kelime.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *