Ara
Gümüşhane
Kapalı
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7986 %0.14
50,2176 %0.01
5.990,38 % 0,58
KILIÇ  ve  TERAZİ

KILIÇ ve TERAZİ

YAYINLAMA:
I

Son zamanlarda Türkiye’de en çok tartışılan konu adalet olsa gerek. Dolayısıyla yazılı ve görsel basında en çok bu konu tartışılıyor. Yeni anayasa tartışmaları ise bu işin tuzu biberi oldu. Şuan için yeni anayasa çıkmaz sokak gibi görünüyor.

Yukarıdaki konu tartışıla dursun, birde uygulama alanlarında sıkıntılar var. Çünkü verilen kararlar bir tarafı memnun ederken diğer tarafı rahatsız etmektedir. Bu konuda karar vericilere  büyük sorumluluklar düşmektedir.  Hakimlerimiz kanunlara göre karar verirken inisiyatiflerini de kullanırlar. Yalnız bu inisiyatiflerini tam yerinde kullanamazlarsa bu kez de toplumda farklı algılamalara sebep olurlar. Bu verilen kararların artması neticesinde ise halkın adalet mekanizmasına olan güven zamanla azalır. Bu güvensizlik daha da çoğalırsa devletin temelleri sarsılır. Onun için bu duruma mahal vermemek gerekir. Çünkü adalet mülkün (devletin) temelidir.

Adaletsizlik çoğaldıkça cemiyet içerisinde ve fertler arasında başlayan homurtular toplumun bütün kurum ve kuruluşlarına yayılır. Bu da toplumda fitne ve fesada yol açar. Mevcut toplumlarda kargaşanın başlıca sebebi de budur.

Adaleti uygulayan ve adaleti sağlamaya çalışanlar ile adaletin yerleşmesi için  kanun çıkaranlar başta olmak üzere toplumun her ferdi adaletin yerleşmesi için üzerine düşen görevi yapmak zorundadır. Nemelazımcılıkla,  bana değmeyen yılan bin yaşasın safsatası ile toplum hiçbir yere varamaz. Eğer üzerimize düşen görevleri yapmazsak A’raf suresi 165 . ayette de belirtildiği gibi ahde vefasızlık noktasına ulaşırız.

Ülkemizde mevcut bu sorunun kaynaklarından biride bazı fikir ve düşüncelerin bize dışarıdan empoze  edilmesidir. Bu empozeler neticesinde toplumda bazı ayrımcılıklar oluşmaktadır. Bunlar laik-anti laik, milliyetçi-komünist,sunni-şiî, Türk- gayri Türk, çağdaş-gerici vs vs. ayrımlarının  ve de hakim zümrelerin uyguladıkları kayırmaların vicdanlarda doğurduğu kin, nefret ,haset ve intikam gibi menfi hislerin birikimlerinden doğacak olumsuzluklar eğer tedbirler alınmazsa ülkemiz için kötü sonuçlar doğuracaktır.

Devamı gelecek yazımızda…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *