Ara
Gümüşhane
Kapalı
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5354 %0.07
49,5729 %-0.06
5.742,32 % -0,07

AK PARTİLİ BİR ADAY CUMHURBAŞKANI OLAMAZ

YAYINLAMA:
İleriyi görmeye çalışalım düşüncesi ile yazayım dedim…

Gelinen noktada artık ustalık döneminde gücünün zirvesine ulaşan Başbakan Tayyip Erdoğan, eğer ileride Cumhurbaşkanlığına aday olursa; seçilemeyecek!

Neden mi?

12 Eylül referandumundan sonra çok farklı eğilimleri çatısı altında toplayan Ak Parti yavaş yavaş bu guruplardan uzaklaşmaya belirsiz bir politika izlemeye başladı.

Ergenekon’un çökmesi ile ülkede oluşan “SAHİP” boşluğunu “kişisel ilişkilerle belirlenen kadrolar” doldurmaya başladı. Tabi bu durum çoğu çevrelerle Ak Parti’nin ters düşmesine sebep oldu.

Ak Parti derin devletin boşluğunu doldurmaya; “gizli iş ve ilişkiler” diyebileceğimiz “şeffaf toplumla” bağdaşmayacak çok farklı hareketlere girişti.
Güçlü, sağduyulu sivil toplum yapısının tasfiye ettiği Beyaz Türkler’den boşalan alanı; hızla Ak Parti yanlısı “uzlaşmacı” Esmer Türkler doldurdu.

Sonuçta kurumların denetim yapısını ortadan kaldıran hükümet istediği gibi at koşturmaya, parlamentodaki çoğunluğunu kullanarak ta istediği kanunu anında çıkarmaya başladı. Anayasacıların dile getirmediği yasama ve yürütme erkinin tek elde toplanması söz konusu artık. Bu durum Türkiye’de sadece 1920 yılından 1924 yılına kadar olağanüstü güçlere haiz TBMM tarafından kullanılmıştı.

-Saçma sapan bir alana sapan “Kürt açılımı” Kürtleri,

-Saman alevi gibi yanıp sönen “Alevi açılımı” Alevileri,

-“Ergenekon tutuklamaları”,
Ulusalcıları, Kemalistleri ve Laikleri,

-“Komşularla sıfır sorun”
hedefine dayalı dış politikanın iflası ve “komşularla azami kavga” durumuna dönülmüş olması Milliyetçileri,

-En son “bu benim adamım buna dokunamazsınız” hareketleri ise Muhafazakar Kesimleri,

Ak Partiden uzaklaştırdı!

Sayın Tayyip ERDOĞAN, bu aşamadan sonra şunu bilmeli: Yapılacak ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olursa; kendisine %50’nin sahibinin kendisi olmadığı gösterilecek. Gayretlilerin gayreti olmadan Ak Parti’nin boyunun yirmi santimden uzun olmadığı ve mevcut kadroların oy toplama potansiyelinin %10 olarak kaldığı görülecek. Belki iyi bir ders alacak Ak Parti kurmayları…Ancak iş işten geçmiş olacak. Köşkte seçilmiş yeni bir yüz oturuyor olacak…

Tabi Abdullah GÜL, yeniden aday olmazsa…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *