Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8148 %0.19
50,1838 %-0.03
5.959,53 % 0,07

BUKET

YAYINLAMA:
Adı gibi benim kızım. Çocukluğundan mı bilmem bütün çiçeklerin ferahlığı, sadeliği, güzelliği onda sanki. Dersine girdiğim öğrencilerin arasında onu fark etmem uzun sürmedi. Başka türlü bir mutsuzluk vardı çünkü yüzünde. Ne oyun oynarken, ne boyama yaparken, ne de şarkı söylerken gitmedi o mutsuz surat. Dersimi sevmiyor ya da anlayamıyor belki anlattıklarımı dedim. Bekledim. Ne yaptıysam yüzünü güldüremedim. Dert oldu yüreğime. Dayanamadım, sınıf öğretmenine bahsettim. Öğretmeni iki kelam etti, onlar da bana yetti. Polismiş meğer benim çiçeğimin babası. Şırnak’a gitmiş. O mutsuz surat ondanmış.

Daha 8 yaşında çocuk dediğimiz, görmez, anlamaz sandığımız kız farkında olan biten her şeyin. Görüyor, duyuyor, anlıyor. Pek konuşmuyor dedi öğretmeni. Evde de böyleymiş. Konuştuğunda da hep babasının ne zaman geleceğini soruyormuş.

Buket ne kadar kapalı gözüm varsa açtı benim. Bugüne kadar en fazla haberleri izlerken ağlar, hatta çoğu kez izlemeye bile tahammül edemez kanalı kapatırdım. Anladım ki benim duymaya tahammül edemediklerimi yaşayanlar var. Bilmediğim bir gerçek değildi bu ama Buket’in sessizliği haykırdı vurdumduymazlığımı suratıma. Dersine her girdiğimde de devam ediyor sessiz çığlıklarını atmaya.

İstedim ki bu hafta sessizliğine ses olayım kızımın. Buket gibi binlerce çocuk var, eş var, baba var. Onları tanımasam, bilmesem de; Buket’in gülmeyen yüzü, konuşmayan dili hepsinin yaşadıklarını bir çırpıda anlatıverdi bana. Ne büyük çığlıklar varmış oysa kulak tıkadığımız.

Bugünlerde daha çok kızıyor, düşünüyor ve sorguluyoruz. Ve bir kere daha sevgiden, barıştan, akıldan başka çözüm yolu bulamıyoruz Zor günlerdeyiz, doğru. Kırılıyoruz, dökülüyoruz, çokça ölüyoruz. Ama bilinsin ki ne korkuyor ne de yılıyoruz. Kurtuluş savaşından çıkan bu millet, bu kara günlerden de çıkar elbet. Çanakkale’de tarihe gömdüğümüz atalarının yanına gitti bugün de gömülenler. Evet, tarih tekerrür ediyor. Türkler değil üstelik bu defa insanlık savaşıyor. Dün kazandı, bugün de kazanacak. Ve bu topraklar size yine kalmayacak.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *