Ara
Gümüşhane
Kapalı
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5924 %0.12
49,6837 %0.14
5.757,37 % 0,19

VATANIMA GÖZ DİKENİ EZ OĞUL

YAYINLAMA:

Bil Oğul
gün gidende ay gelende gel oğlum
cihan yanar sen gülende gül oğlum
bir yol vardır hakk yoludur bul oğlum
yeri bilmek göğü bilmek bil oğlum

çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

senden gider sonsuzluğa yol oğlum
dört bir yana salmalısın kol oğlum
ekmeğini aç olanla böl oğlum
haram yeme, hakk uğruna öl oğlum.!

çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
hain gezen şu dağlarda gez oğlum
gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

zulum dolu saltanattan in oğlum
zalimlere duymalısın kin oğlum
nefis kibir mantık yutan dev oğlum
mağrur olma insanları sev oğlum

çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
hain gezen şu dağlarda gez oğlum

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!


İnsanın vatan, millet, hürriyet, hakkaniyet, duygularını zirveye çıkaran bu şiiri  1980’li yıllarda Serhat Kabaklı, oğlunun doğumunda  yazdı. Bir babanın oğluna nasihatlarıydı. Esat Kabaklı 2000 senesinde bu sözlere müzik besteleyip türkü formunda yorumladı. Şiir öyle bir ruh haletiyle yazılmış ki bütün devirlere hükmedecek anlamlı cümlelerle dolu. Bizim kadim medeniyetimizin öğretileri ile dolu. Bil Oğlum şiirini geçtiğimiz yıl demokrasi nöbetlerinde mitinglerinde liderlerden, şairlerden, bestecilerden çokça duyduk. Duydukça da şiiri yazan kadar bizler de bu aziz vatanın asil evlatları olarak duygulandık. Sanki bu günlerin olacağı yaşanacağı biliniyormuşçasına duygularını, hislerini, isteklerini, belki arzularını dile getirmiş şair. Bu sadece kendi çocuğuna bir nasihatten öte sanki Türk Milletine bir nasihat niteliğinde. Öncelikle hak yolun yani doğru yolun bulunması gerekliliği vurgulanarak, her zaman haktan hakikatten yana olmamız gerektiğine vurgu yapılmış. İçten ve dış mihraklardan hainlerin olduğu, bu memlekette çakalların gezdiği dağlarda sen gez ki o hainlere fırsat verme, kirli planlarını boşa çıkar diye serzenişte bulunuyor. Artık hepimizin malumudur çakallar dağlardan şehirlere indi devletin bütün hücrelerine sindi. Gizli bir virüs gibi her yere yerleşti. İçten içe yanan bir yanardağ gibi 15 Temmuz 2016 gecesi patlayıverdi. Belli ki bu patlama darbecilerin harakiri yapmasını sağlamış. Aslında darbeyi kendilerine vurmuş oldular. Darbe heveslileri darbe yapmayıp daha organize bir şekilde hareket kabiliyetine ulaştıkları anda darbeye kalkışsa idiler belki kirli hedeflerine ulaşacaklardı. Ne olursa olsun bu aziz Milletin hiçbir zaman onlara fırsat vermeyeceğini 15 Temmuz gecesi ve daha sonrasında gösterdi. Vatanına göz diken hainleri ezdi ve geçti. Belki şiiri yazan bu baba duygularını yazı ile anlatma yeteneğine sahip olduğu için bu mısraları anlamlı, duygulu, ahenkli bir şekilde yazdı. Emin olun ki bu asil milletin çoğunun duyguları, istekleri, arzuları, hevesleri bu şekildedir de onu ifade edemiyordur. O baba seksenli yıllarda hepimizin duygularına yukarıdaki anlamlı cümlelerle tercüman oldu. O sözleri işitince ben de şiir yazmayı becerebilseydim aynı ifadeleri ben de kullanırdım, ben de bu şekilde ifade ederdim derdik. Dost ve düşmanın belli olmadığı, at izinin it izine karıştığı bu dönemde uyanık olmazız gerektiğini, dostunu ve düşmanını sez oğul cümlesi ile yavrularımıza hissettirmemizin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Anlamalıyız çünkü bize dost görünen ama gerçekte dost olmayanları son bir yılda çok iyi gördük görmeye devam ediyoruz. O oğullar ki ekmeğini aç olanlarla bölüşürken bile neden bunu bu şekilde yaptığımızı sorgularlar. Onlar ki açlığın, sefaletin, vatansızlığın ne olduğunu bilmez ülke meselelerinden uzak,  hatta ve hatta haberi olmayan güruh. Onların vatan millet konusunda kaygıları da yoktur. Neden mi? Bir sıkıntı olduğu vakit bavulunu toplayıp hemen ülkeyi terk etmeye bakarlar, yahutta bankamatik kuyruğuna girip para çekmeye kalkarlar, market alışverişi ile meşgul olurlar. Onlar için önemli olan sadece ve sadece kendi keyifleri, diğer her şey onlar için teferruat. Çünkü onlar sadece bu dünyaya aitler. Ama biz sadece ve sadece bu dünyaya ait değiliz. Tabiki anlayışımız, duruşumuz, işimiz, imanımız, düşüncemiz, vatan konusundaki hassasiyetimiz onlardan çok farklı, yüce ve ali olacak. Vatan ve millet mesele olunca bizim için her şey teferruat olacak. Bu aziz Millet tarihini şanı ile  şerefi ile yazmaya devam edecek.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *