Ara
Gümüşhane
Kapalı
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,2300 %0.13
46,7486 %-0.32
4.303,47 % -0,36

SATIRLARIN SIZILARI 

YAYINLAMA:

Kim iyi gelir yaşlı ve yaslı gönlümüze? Güzel bir güneş mi aydınlatır içimizi yoksa zifiri bir karanlık mı? İnsan insana yük değil bu canda bedene mülk değil diye biliriz,öyle inanırız.

Bu dünyanın malını geçici,mülkünü görücü, nimetini tadıcı diye bilmez isek bilmeyi bilmiyoruz demektir. Bizler emanet için geldik. Ancak bedenimizi ruhumuzun önüne o kadar koyduk ki artık madde manaya üstün gelmeye başladı. Maddeden aldığımız huzuru kalıcı sandık. Asıl cevher bizde idi ama göremedik, görmüyoruz. Her türlü yiyeceğin, giyeceğin olduğu bir devirde bizler huzursuzluklar içerisinde boğuşuyoruz. Ne zaman anlamayı, bilmeyi, görmeyi, sevmeyi kaybettik? Kayıplar içinde bir kayıp olduk. Şimdi bir çay ocağında derdini çayın demine katan bir insan yalnızca baş etmeye çabaladığı derdi ile yalnız kaldı. Biz artık dinlemekten sıkılan, anlatmaktan bunalan bir varlığa dönüştük. Yükümüz bizimle belimiz büküldü. Anadolu'da imece ile yapılan işlerde birlik, evlerde dirlik olurdu. Şimdi her iş tek her ev tek oldu. Kapılar misafire ardına kadar açılırdı. Şimdi kapı dürbününden göz gözü görmez oldu. Sürekli akan bir dünya hali ile sele kapıldık. Boğulduk, boğazımıza kadar sele gittik. 

Elimizi uzatalım el versinler. Kalbimizi uzatalım huzur versinler. Dilimize tad versinler. İyi gelelim birbirimize. Zehir zemberek sözlerimiz öze inmeden, göze görünmeden, yüreğe değmeden toprak olsun. Tohum salmadan, sulamadan, güneşsiz bir diyarda öylece yok olsun. Eğer bu hayatta bir an varsa ana tanıklık edenler ile vardır. Birlikte var olalım, birlikte yürüyelim, birlikte gülelim,birlik ile dirlik olalım. Çok şey istemiyoruz. Sadece bir tebessüm, tebessümle gelen bir tatlı söz istiyoruz. Hayatta nefes almayı mümkün kılan nefesler istiyoruz. Ruhumuz iyileşene kadar, sevmeyi hatırlayana, gülmeyi doya doya tadana kadar, varlığımız değer görene kadar istemekten ve inanmaktan vazgeçmeyelim. 

"İnsanı kalbinden tutamadınız mı,görün bakın nasıl kayıp gidecek elinizden ." (Nuri Pakdil)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *