Ara
Gümüşhane
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,0509 %0.02
46,9647 %-0.11
4.243,58 % -0,16
SEN OKUMALISIN

SEN OKUMALISIN

YAYINLAMA:

Günümüzde okumak her ne kadar cazibesini yitirmişse de Gümüşhane gibi coğrafya yönünden hayata ekside başlayan çocukların kurtuluş reçetesidir okumak. Elinde ticareti, turizmi, sanayisi, tarımı adına elle tutulur bir çıkış yolu olmayan Gümüşhane gibi illerin evlatlarının okumaktan başka bir hal çaresini göremiyorum.

1994 yılında Kars’ın Kağızman İlçesinde başlayan ve bugün Gümüşhane Halk Eğitim Merkezi’nde otuzuncu mesleki yılıma merhaba diyeceğim 2024 eğitim öğretim yılı arasında yüzlerce öğrencimizi okutmanın yanı sıra onların kalplerine dokunmanın ve onları bu ülkeye özü, sözü bir, vatana ve milletine, değerlerine âşık bireyler olarak yetiştirmenin hazzını yaşamaktayım.

Meslek yılının üçte birini köy öğretmeni olarak beş sınıfın bir arada eğitim gördüğü birleştirilmiş sınıf sisteminde geçirdiğim halde bu öğrencilerim içinde kendi çocuklarım dâhil onları bugün doktor, öğretmen, psikolog, mühendis, avukat, hâkim, savcı ve diğer alanlarda görünce vazifemizi yapmanın huzurunu görmekteyim.

Bizleri yetiştiren öğretmenlerimize nasıl derin bir vefa ve saygı gösteriyorsam, bugün yetiştirdiğim en haşarı öğrencimden bile aynı vefa ve saygıyı görebilmekteyim.

Her ne kadar sistemin bazı yanlışlarına rağmen okumak geçmişte olduğu gibi gelecekte de en cazip çıkış yolumuz olacaktır. Biz eğitimciler bizlere teslim edilen o taze hamurları şekillendiren bir nevi heykeltıraşlar hükmündeyiz. Zihniyetimiz bozuk ise Tevfik Fikret’in Avrupa’ya okumaya yolladığı Haluk gibi maalesef –Allah korusun- vatanına ve milletine asi birer papaz, yok zihniyetimiz temiz ve milli ise çocuklarımız yarınlarımızın en sağlam koruyucuları olarak bu memleketin en önemli değerleri olacaktır.

Maalesef dediğimiz bazı hususlar var ki liyakat olsun, eğitim olsun ve sonunda bir iş sahibi olduğumuzda okumayanın bir şekilde okuyan, çile çeken ve bedel ödeyenlerden daha avantajlı olmasını kabullenemiyoruz. Amcası, dayısı ve birileri tarafından korunan ve kollananlar arpalık denen yerlerde adeta çalıştıkları kurumlara dahi uğramadan bankamatik memuru olurken, okuyan, çile çeken, bedel ödeyen, gece gündüz tırnaklarıyla bir yerlere gelenler maddi ve manevi olarak bu asalakların gerisinde kalması insanın zoruna gidiyor.

Örneğin 1987 yılında Trabzon Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü’nden mezun olduğumda üniversiteyi kazanan beş öğrenciden biriydim. Ankara gibi bir yerde dört yıllık sürede yanlarına sığındığım öğretmenlerin merhametiyle, onların yemeği, bulaşığı ve ev temizliğini yapmam karşılığında okumaya çalışırken, üniversite kazanamayan diğer arkadaşlarımın tamamına yakını Köy Hizmetleri, DSİ ve Karayolları gibi yerlerden yüksek tazminat ve maaş ile emekli olurken biz öğretmen olarak en düşük memurun biraz üstünde çalışmaya devam ediyoruz.

Elbette halimize şükürler olsun. Demem o ki bugün çocuklarımız okumak varken diğer yandan taşeron gibi yerlerden bir an önce kapağı devletin çatısı altına atmak istemelerini kabullenemiyorum ben. Çalışmadan, ter dökmeden, liyakati olmadan, adaletsiz bir şekilde başkalarının haklarını bilerek ya da bilmeyerek yiyenler önce kendi vicdanlarına, sonra haklarını gasp ettiği yetimlere karşı sorumlu değil midir?

Her şeye rağmen kişilik sahibi olan genç kardeşim. ‘Yatarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur’ gerçeğinden hareketle, bedavacılıktan ziyade hakkı üstün tutarak, ter dökerek, kendi gayreti ile kazanarak, kimseye minnet duymadan, şereflice, insanca bir yaşamı tercih etme mecburiyetin olmalıdır.

Ve unutma ki başkalarının gözyaşı üzerine tesis edilen hayattan ve kazanılan ekmekten ne sana, ne çevrene ve ne de o haram lokmadan yiyecek olan evlatlarına fayda getirmeyecektir. Vesselam.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *