Yazar
SENE GARDAŞ SENE BU KÖTÜ SENE, GİDE DE GELMEYE BU HAİN SENE ...
YAYINLAMA:
2012 Yılının son demlerini birlikte yaşıyoruz. Geriye dönüp baktığımızda acısıyla tatlısıyla önemli olayların yaşandığı ve "gide de gelmeye bu hain sene" diyebileceğimiz bir yılı geride bırakıyoruz.
Gerek ülkemizde ve gerekse dünyadaki önemli gelişmelerin meydana geldiğini kısa bir hafıza yenilemesiyle hatırlayacak olursak şunları sıralayabiliriz.
Genel Kurmay Başkanlığı gibi önemli bir görevi dörtyıl sürdüren İlker Başbuğ paşanın terör örgütü suçlamasıyla tutuklanması ilk aklımıza gelen başlıklardan. Ülkemizde ki tutukluluk sürelerinin uzun olması tartışmalarının hala yapıldığı bir ortamda Başbuğ paşanın ne ile suçlandığını bilmeyip "takdir yüce türk milletinindir" sözleri internet medyasında yer almaktadır.
Yine 2012 yılı içerisinde ömrünü Kıbrıs davasına adayan merhum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı bu yılda kaybettik.
Vatani görevimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 1992 yılında yaparken yakından tanıma fırsatım olmuştu bu kutsal davanın liderini. Kuzey Kıbrısın bugünlere gelmesinde inanılmaz emeği olmuştur.
O Denktaş ki Kıbrıs davası için bakın neler söylemiş." Milli davalar milli heyecanla kazanılır. Heyecansız kaldığı an cansız kalan bir vücut gibi yavaş yavaş çöker ve gider. “Korkma, sönmez” diyoruz.
Onu çözümün tarafı olmamakla, acımasızca suçlayan bazı çevrelerin eleştirilerine karşı vermiş olduğu şu cevabı birlikte hatırlayalım: "Bizim suçumuz ne? Ve şimdi sükutu hayale uğramışlar. Bizim suçumuz ne? Bizim suçumuz kanmamış olmak. Rumu bilmiş olmak. Rumu bilerek taşlarımızı oynamış olmak. Rumun oyununa gelmemek. Halkımızı yeniden bir Akritas planı karşısında mahkum ettirmemek için gereğini yapmak. Bayrağı yere düşürmemek. Dik durmak. Kıbrıs’ın Türkiye’den ayrılmaması için uğraşmak. Bunları yaptık diye suç oldu."
2012 'ye devam edelim.
Güzel bir türkü vardır kültürümüzde."Bir sandığım vardır" diye başlayan ve onun devamında " ...Gide de gelmeye ille bu sene..." cümlesini en çok kullanacağımız bir senedir 2012. Terör olaylarının zirve yaptığı bir yıl içerisinden yüzlerce vatan evladını şehit verdik. Feryatlar arşı alaya yükseldi. Ne ocaklar söndü,ne yavrular yetim kaldı sevgili okuyucular.
Bir kaçını hatırlarsak ; Afyondaki cephaneliğin patlaması sonucu 25 askerimiz şehit oldu. Gaziantepteki terör saldırısında 10, Şırnakta askeri aracın yaptığı kazada 10, Beytuşşebab ilçesindeki saldırılarda 10, Bingöldeki saldırılarda 10 şehit haberleri ile sarsıldık. İlk defa bu kadar sayıda askerimizi birlikte şehit verdik. Acılarımızı kalbimize gömerek "vatan sağolsun" dedik.
Yıllardır içimizi kanatan bu terör belasının nerde, ne zaman biteceğini maalesef kimse bilmiyor....
Ünlü halk ozanı namı değer "Bozkırın Tezenesi" olarak anılan Neşet Ertaş ustayı yine 2012 yılında kaybettik...."Ah yalan dünyada" sözlerinin yazarı büyük usta, yalan dünyaya veda edip ayrıldı aramızdan...
Komşumuz Suriye'de yaşananlar ortada. Bir ülkeyi karıştırmak isteyen iç ve dış güçlere karşı halk desteğini arkasına alarak varlık yokluk mücadelesi veren Esad yönetimi bu yılda dimdik ayakta kaldı. Yıkıldı yıkılacak,gitti gidecek nümayişleri altında 2012 yılında da görevinin başında kaldı.
İsrailin masum insanlara karşı yapmış olduğu Gazze saldırıları içimizi dağlarken ve arkasındaki gücün lideri, bazılarının müslüman (!) dedikleri ABD başkanı Obama yine bu yılda tekrar başkan seçildi.
Peki hiç olumlu bir gelişme yazmadınız? sorusunu duyar gibiyim.
Hatırlayabildiğim kadarıyla onları da sizlerle paylaşalım: Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde ülkemizin ilk yüz nakli gerçekleştirildi.2012 Yılı olimpiyatlarında beş altın madalya kazandık.
Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Göktürk-2 uydusunu uzaya fırlattık. Uydu uzaya gitti ama üniversitede meydana gelen olaylar hala tartışılmaya devam ediyor.
Şimdi aklıma geldi onu da yazalım; Galatasaray 2012 yılı lig şampiyonu, Fenerbahçe ise Türkiye kupası şampiyonu oldu.
Hepinize ailenizle birlikte huzur ve mutluluk içerisinde geçireceğiniz bir yıl diliyorum.
Gerek ülkemizde ve gerekse dünyadaki önemli gelişmelerin meydana geldiğini kısa bir hafıza yenilemesiyle hatırlayacak olursak şunları sıralayabiliriz.
Genel Kurmay Başkanlığı gibi önemli bir görevi dörtyıl sürdüren İlker Başbuğ paşanın terör örgütü suçlamasıyla tutuklanması ilk aklımıza gelen başlıklardan. Ülkemizde ki tutukluluk sürelerinin uzun olması tartışmalarının hala yapıldığı bir ortamda Başbuğ paşanın ne ile suçlandığını bilmeyip "takdir yüce türk milletinindir" sözleri internet medyasında yer almaktadır.
Yine 2012 yılı içerisinde ömrünü Kıbrıs davasına adayan merhum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı bu yılda kaybettik.
Vatani görevimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 1992 yılında yaparken yakından tanıma fırsatım olmuştu bu kutsal davanın liderini. Kuzey Kıbrısın bugünlere gelmesinde inanılmaz emeği olmuştur.
O Denktaş ki Kıbrıs davası için bakın neler söylemiş." Milli davalar milli heyecanla kazanılır. Heyecansız kaldığı an cansız kalan bir vücut gibi yavaş yavaş çöker ve gider. “Korkma, sönmez” diyoruz.
Onu çözümün tarafı olmamakla, acımasızca suçlayan bazı çevrelerin eleştirilerine karşı vermiş olduğu şu cevabı birlikte hatırlayalım: "Bizim suçumuz ne? Ve şimdi sükutu hayale uğramışlar. Bizim suçumuz ne? Bizim suçumuz kanmamış olmak. Rumu bilmiş olmak. Rumu bilerek taşlarımızı oynamış olmak. Rumun oyununa gelmemek. Halkımızı yeniden bir Akritas planı karşısında mahkum ettirmemek için gereğini yapmak. Bayrağı yere düşürmemek. Dik durmak. Kıbrıs’ın Türkiye’den ayrılmaması için uğraşmak. Bunları yaptık diye suç oldu."
2012 'ye devam edelim.
Güzel bir türkü vardır kültürümüzde."Bir sandığım vardır" diye başlayan ve onun devamında " ...Gide de gelmeye ille bu sene..." cümlesini en çok kullanacağımız bir senedir 2012. Terör olaylarının zirve yaptığı bir yıl içerisinden yüzlerce vatan evladını şehit verdik. Feryatlar arşı alaya yükseldi. Ne ocaklar söndü,ne yavrular yetim kaldı sevgili okuyucular.
Bir kaçını hatırlarsak ; Afyondaki cephaneliğin patlaması sonucu 25 askerimiz şehit oldu. Gaziantepteki terör saldırısında 10, Şırnakta askeri aracın yaptığı kazada 10, Beytuşşebab ilçesindeki saldırılarda 10, Bingöldeki saldırılarda 10 şehit haberleri ile sarsıldık. İlk defa bu kadar sayıda askerimizi birlikte şehit verdik. Acılarımızı kalbimize gömerek "vatan sağolsun" dedik.
Yıllardır içimizi kanatan bu terör belasının nerde, ne zaman biteceğini maalesef kimse bilmiyor....
Ünlü halk ozanı namı değer "Bozkırın Tezenesi" olarak anılan Neşet Ertaş ustayı yine 2012 yılında kaybettik...."Ah yalan dünyada" sözlerinin yazarı büyük usta, yalan dünyaya veda edip ayrıldı aramızdan...
Komşumuz Suriye'de yaşananlar ortada. Bir ülkeyi karıştırmak isteyen iç ve dış güçlere karşı halk desteğini arkasına alarak varlık yokluk mücadelesi veren Esad yönetimi bu yılda dimdik ayakta kaldı. Yıkıldı yıkılacak,gitti gidecek nümayişleri altında 2012 yılında da görevinin başında kaldı.
İsrailin masum insanlara karşı yapmış olduğu Gazze saldırıları içimizi dağlarken ve arkasındaki gücün lideri, bazılarının müslüman (!) dedikleri ABD başkanı Obama yine bu yılda tekrar başkan seçildi.
Peki hiç olumlu bir gelişme yazmadınız? sorusunu duyar gibiyim.
Hatırlayabildiğim kadarıyla onları da sizlerle paylaşalım: Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde ülkemizin ilk yüz nakli gerçekleştirildi.2012 Yılı olimpiyatlarında beş altın madalya kazandık.
Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Göktürk-2 uydusunu uzaya fırlattık. Uydu uzaya gitti ama üniversitede meydana gelen olaylar hala tartışılmaya devam ediyor.
Şimdi aklıma geldi onu da yazalım; Galatasaray 2012 yılı lig şampiyonu, Fenerbahçe ise Türkiye kupası şampiyonu oldu.
Hepinize ailenizle birlikte huzur ve mutluluk içerisinde geçireceğiniz bir yıl diliyorum.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *