Ara
Gümüşhane
Açık
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,0655 %0.05
47,1491 %0.34
4.284,10 % 0,41
TERÖRSÜZ TÜRKİYE: GÜMÜŞHANE'DEN HAYKIRIYORUM!

TERÖRSÜZ TÜRKİYE: GÜMÜŞHANE'DEN HAYKIRIYORUM!

YAYINLAMA:

Yüreğimdeki sızı ilk günkü gibi taze. 1989 yılıydı... Siirt İl Millî Eğitim Müdürü olarak görev yapıyordum. Görev aşkıyla dağ köylerine giden üç fedakâr öğretmenimiz – Çevik Ersin Temel(44), Mehmet Kapusuz (23)ve Durmuş Güçlü(23)– Eruh yolunda hainlerce kaçırılıp katledildiler.

Onların suçu neydi? Sadece “öğretmen” olmak mı? Yoksa dağ başındaki bir mezrada, Türkiye Cumhuriyeti'nin ışığını çocukların gözlerine taşımak mıydı suçları? Kırsalda görev yapmanın ne demek olduğunu, eli silah değil kalem tutan bu vatan evlatlarının nasıl hedef olduğunu bilmeyenler, o dönemi anlamakta zorlanır belki. Ama biz yaşadık! Hem de canımızla, yüreğimizle, vicdanımızla...

Bendeniz bu eğitim şehitlerimizin aziz naaşlarını ailelerine teslim ederken, bir eğitim yöneticisi değil, adeta evlatlarını toprağa veren bir baba gibi ağladım. O gün yaşadığım travmanın etkisi hâlâ yüreğimde kanayan bir yara olarak durur. Bu acıları “sıradan bir haber” gibi sulandırmaya kalkanları, ekranlarda kahkahalar eşliğinde yorum yapan medyatörleri, siyaset sofrasında vicdanını unutanları, kahvelerini yudumlarken bir şehidin öğretmenliğini sorgulayanları lanetliyorum! Lanetliyorum çünkü bu olaydan 26 yıl sonra  aynı acıyı Gümüşhane halkına yaşattı bu itin belden gerisi katiller....

Hatırlayalım o kara günü: Gümüşhane’nin Torul ilçesi Demirkapı Köyü’nden, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Çiftçibaşı Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni Necmettin Yılmaz… Daha 23’üne varmamış bir bahar çağında, öğrencilerini aydınlık bir geleceğe hazırlamak için çıktığı yolda, 16. Haziran .2017 günü Pülümür yakınlarında hain bir pusunun kucağına düştü. PKK terör örgütünün karanlık elleriyle kaçırıldı, toprağın sıcak bağrında soğuyan bir şehit oldu.    

O, yalnızca bir öğretmen ya da evlat değildi; bu toprağın geleceği için harcadığı nefes, yaktığı ışık ve hiç sönmesin diye büyüttüğü umutla, milletimizin vicdanında parlayan bir meşaleydi. Çünkü bu toprakların hainlerine göre bir öğretmen, yalnızca sınıfa giren değil, nesilleri aydınlatan bir güneşti. Onlar, yalnızca Necmettin öğretmeni değil, onun şahsında bu milletin özgürlük ve aydınlanma ateşini söndürmek istediler.

Ama bilmelidirler ki biz unutmayız.


Biz çok iyi biliriz ki, terör en çok sisli zamanları, en çok da o pusuları sever. İşte bu yüzden eğitimle güçlenen her evlat, bu ülkenin sağlam suru; her öğretmen, cehaletin ve karanlığın karşısında ışıkla yürüyen bir sancaktardır. Bu nedenledir ki, “Terörsüz Türkiye” haykırışımız asla sessizliğe gömülmemelidir.

1988 ile 1998 arasında tam 154 öğretmen şehit edildi. Ve biz, bu yıllarda Tunceli’de, Siirt’te, Bingöl’de, Ağrı’da – dağların gölgesinde korkuya, tehdide, pusulara rağmen görevimizi sürdürdük. Çünkü biz, Atatürk’ün izinde yürüyen, "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller yetiştirme sevdasında olan eğitim neferleriydik.

1956’da başladığım öğretmenlik serüvenim, 1998’de sona erdi ama o yılların direnci ve ağırlığı hâlâ omuzlarımdadır. Şimdi, “Terörsüz Türkiye” haykırışına Gümüşhane’den bir ses, bir çağrı, bir vicdan feryadı bırakıyorum:

Ey bu ülkenin yöneticileri, kanaat önderleri, gençleri!

Unutmayın, terörle dans edilmez. Terör, kimden gelirse gelsin, nasıl tanımlanırsa tanımlansın; bir ülkenin geleceğini, eğitimini, aydınlığını hedef alır.

Eğitimciler susarsa, cehalet konuşur. Biz konuştuk, biz yürüdük, biz bedel ödedik. Şimdi siz susmayın!

Terörsüz Türkiye mümkündür. Yeter ki tarih unutulmasın, şehit öğretmenlerimizin anısı dillerde değil, yüreklerde yaşasın. Yeter ki bu ülkenin her evladı, bu toprakların kaderini değiştirecek cesareti ve vicdanı kuşansın .Gümüşhane halkı olarak bu aziz şehidimizle gurur duyuyoruz!Ve buradan, haykırışımızın ne kadar haklı, ne kadar yerinde, ne kadar vakur bir çığlık olduğunu bir kez daha tarihe not düşüyoruz.

Çakallar bilsin ki Gümüşhane’de onlara yer yoktur!

Ve biz bu gerçeği, canımız pahasına da olsa, her daim haykırırız!

Gümüşhane:21.haziran.2025.

Yusuf SADIK.Eğitimci Yazar- Gazeteci Emekli Milli Eğitim Müdürü.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *