ÇILGIN ATATÜRK
Turgut Özakman’ın 2005 de yazdığı ve dörtyüz baskı yapan, “Şu çılgın Türkler” kitabını hatırlıyorsunuz;
Yıllar önce okuduğum Genel Kurmayımızın bile vatandaşın okuması için binlerce adet dağıttığı bu muhteşem kitaptan aklımda kaldığı gibi bahsediyorum.
///
Atatürk, Maliye Bakanı Hasan Fehmi Ataç’a,
- Orduyu donat, İstiklal harbini başlatacağız, diye emir veriyor,
Hasan Fehmi Ataç,
- Paşam ne ile orduyu donatacağız bununla ilgili bütçede paramız yok ki...
- Bankada Hindistan müslümanlarının gönderdiği 700 bin lira var onu al gerisini de hallet diyor.
///
Adalet eski Bakanı ve Gümüşhane eski Milletvekili Sayın Oltan Sungurlu bu kitabı okumadan önce Hasan Fehmi Ataç da Gümüşhaneli olduğu ve yakından da tanıdığı için, “çok zeki ve becerikli bir insan” olduğundan ve Tekalifi Milliye Kanununu da onun aklettiğinden bir sohbetimizde bana bahsetmişti.
///
Bu kanun sayesinde orduyu giydirmek için her evden çarık, çorap ve çamaşır toplanıyor.
Bu kanun vatandaş gönlünde o kadar kabul görüyor ki nişanlı genç kızlar altınlarını dahi orduya bağışlıyor.
//
Sonunda bankadan para çekiliyor ve bu kanunu da çıkarınca harekat başlatılıyor.
///
Harekatın başında Yunan ordusu Türk Ordusuna şiddetli bir şekilde karşı koyuyor.
Bu ve bunun dışında Atatürk ilerleyen günlerde zaman zaman duruyor, bazen geri çekiyor, sırası geldiğinde de hücum ediyor.
///
Bu durmalarda ve geri çekilmelerde Meclisteki Atatürk muhalifleri yenileceğimizi ve ordumuzun kötü durumda olduğunu dile getirince Atatürk cepheden Meclis’e gelip savaşın başarı ile devam ettiğini bunların bir taktik gereği olduğunu ifade ediyor.
///
İşte bu Atatürk’ün Meclis’i ve daha dünya devletlerinin idari sistemlerinde bile tam oturmamış Demokrasiyi ne kadar önemsediği ve özümsediğine dair en güzel örnektir.
///
Diğer bir husus ise muhteşem bir inanmışlığı.
Atatürk o zamanın ünlü gazetecisi Refi Cevat Ulunay’a bunun başarılabileceğini anlatınca Refi Cevat Ulunay gazetesinde,
“Bu adam deli değil zır deli” diye yazmıştı.
///
Savaş başarı ile sonuçlanınca Refi Cevat Ulunaya “böyle söylediğinize pişmanmısın?” diye sorulduğunda,
- Hayır pişman değilim.
Çünkü o gün sadece ben değil herkes benim gibi düşüyordu sadece o başalı olacağını ifade etmişti, diyecektir.
///
Onun için yazının başlığını da kitabın ismine izafeten “Çılgın Atatürk” yazdım.
Mekanı cennet olsun.
Ernail Koç