BU YOLUN UCUNDA ASFALT DEĞİL, GÜMÜŞHANE’NİN GELECEĞİ VAR!
3 Eylül 2025 tarihinde kaleme aldığım ve gazetemizin manşetine taşıdığımız “Bakan Uraloğlu’ndan Yol Müjdesi Bekleniyor” başlıklı haberin ardından, aynı gün Gümüşhane’ye gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun ziyareti şehirde büyük bir heyecan yarattı. Havalimanındaki incelemelerinden sonra Valilik, AK Parti İl Başkanlığı, MHP İl Başkanlığı ve Gümüşhane Belediyesi ziyaretleriyle gün boyu süren temaslarda bulundu.
Bu ziyaretlerde Bakan’a şehrimizle ilgili talepler bir kez daha iletildi, Gümüşhane’nin yıllardır beklediği projeler dile getirildi. Özellikle AK Parti İl Başkanlığındaki görüşmede, Bakan Uraloğlu’nun eline gazetemizin manşeti geçtiğinde yüzünde bir tebessüm belirdi. Orada gördü ki Gümüşhaneliler ondan Santa, Çakırgöl ve İkisu bağlantı yoluyla ilgili bir müjde bekliyor. Açık konuşmak gerekirse Bakan kesin bir tarih ya da net bir söz vermedi. Ancak “Bu yol Valilikle beraber yapılacak” ifadesi aslında bizim için çok şey anlatıyordu. Bu söz, belki siyaseten temkinliydi ama gerçeği şuydu: Bu yol yapılacak.
Bizim için bu söz, kuru bir vaat değil; Gümüşhane’nin kaderini değiştirecek bir iradenin işaretiydi.
YOL DEĞİL, TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ MESELESİ
Burada mesele yalnızca birkaç kilometrelik asfalt dökmek değil. Burada mesele, Gümüşhane’nin toprak bütünlüğü meselesidir. Çünkü bugün Dumanlı Köyü’ne Arsin tarafından yol yapılmış durumda. Yol modern, asfalt düzgün, vatandaş konforla seyahat ediyor. Bizim tarafta ise hâlâ yol sorunlu. Bunun sonucu ne oluyor? Trabzon’dan yükselen sesler hemen devreye giriyor:
“Bakın, Gümüşhane size sahip çıkmıyor. Hizmeti biz getiriyoruz. Biz sizin yanınızdayız.”
Bu cümleleri defalarca işittik. Bu filmi daha önce izledik. Kürtün’ün Üçtaş Köyü’nde aynı oyun sahnelendi. Gümüşhane sahip çıkamadı, sonuçta Üçtaş Giresun’a bağlandı. Şimdi aynı senaryonun Dumanlı ve çevresi için hazırlandığını görmemek için kör olmak lazım.
O yüzden tekrar söylüyorum: Bu yol, sadece yol değildir. Bu yol, Gümüşhane’nin aidiyetinin, kimliğinin, varlığının yoludur.
HER BÖLGE HAKLI, AMA ÖNCELİK ORTAK ÇIKAR
Haber yayımlandıktan sonra telefonlarımız susmadı.
•Köse’den arayan dostlarımız, “Neden Köse Dağı Tünelini gündeme getirmediniz?” diye sitem ettiler.
•Kelkit’ten gelen sesler “Pekün Tüneli bu şehrin can damarı, neden yazmadınız?” diye serzenişte bulundu.
•Şiran’dan arayanlar ise “En önemli mesele Tersun Dağı Tüneli’dir, asıl gündem bu olmalı.” dediler.
Evet, hepsi haklı! Çünkü herkes kendi bölgesinin çilesini, kendi yolunun derdini yaşıyor. Köse’nin insanı da haklı, Kelkitlinin isyanı da yerinde, Şiranlı’nın talebi de gerçek. Herkes kendi açısından doğru söylüyor.
Ama işte tam da burada, bir şehrin büyüklüğü ortak çıkarı görebilmesindedir. Benim bakışım, sadece bugünün yol talebi değil, yarının aidiyet mücadelesidir. Eğer mesele toprak bütünlüğü ise, eğer mesele Gümüşhane’nin varlığı ve kimliği ise, o zaman Santa – Çakırgöl yolu öncelikli olmalıdır.
Çünkü bu yol yapılmazsa sadece ulaşımda değil, aidiyette de kayıplar yaşayacağız.
GÜMÜŞHANE’NİN ÖTELENEN ÇİLESİ
Şunu da kabul etmek lazım: Bu şehir yıllardır öteleniyor. Hep “öncelik başka projelerde” denilerek bekletiliyor. Hep “imkanlar sınırlı” denilerek erteleniyor. Ama Trabzon’un köyüne yol yapılırken imkanlar birdenbire çıkıyor. Giresun’un yaylasına tünel açılırken bütçeler birdenbire bulunuyor. Bizim şehrimize gelince nedense iş hep yavaşlıyor.
Bu bir kader değil, bu bir tercihtir. Eğer Gümüşhane kendi sesini yükseltmezse, kendi hakkını aramazsa, kendi yoluna sahip çıkmazsa; hiç kimse bizim için bu mücadeleyi vermez.
TEPKİ VE DUYGU BİR ARADA
Evet, bu satırları yazarken tepkiliyim. Çünkü Gümüşhane, komşu illerin gölgesinde kalıyor. Çünkü hak ettiğimiz hizmeti almakta zorlanıyoruz.
Ama aynı zamanda duygusalım. Çünkü biliyorum ki bu yollar yapılmadıkça, bu şehrin değerleri tek tek elimizden kayıyor. Bugün görmezden geldiğimiz bir köy yarın başka bir vilayetin nüfusuna geçerse şaşırmayın.
İşte bu yüzden diyorum ki: Bu yolun ucunda sadece asfalt yok. Bu yolun ucunda Gümüşhane’nin geleceği var.
Ben yazdığımı yazdım. Üzerime düşeni yaptığımı düşünüyorum. Takdir edip etmemek, kıymet vermek ya da eleştirmek siz değerli okuyucularımızın hakkıdır. Ama şu gerçeği herkes bilsin:
Eğer Gümüşhane kendi yoluna sahip çıkmazsa, kimse bizim için çıkmaz.
Eğer Gümüşhane kendi bütünlüğünü korumazsa, kimse bizim için korumaz.
Bu yüzden sesleniyorum:
Gümüşhane sahip çıkarsa var olur, sahip çıkmazsa tarih olur.