RİCA MAKAMININ GÜCÜ
Konya’da iki dönem çok başarılı Belediye Başkanlığı yapan Halil Ürün, milletvekili olduğunda başkanlık ile vekillik arasındaki farkı kendisine sorarlar. Cevap nettir:
“Belediye başkanlığı icra makamıdır, milletvekilliği ise rica makamıdır.”
Yerelde icra makamı belediyelerken, ülkesel bazda hükümet ve bakanlıklardır.
Bir belediye başkanına gittiğinizde derdinizi anlatırsınız; eğer uygun görmüşse yetkisi vardır ve o işi çözer. Yol yapılacaksa yapılır, su gelecekse gelir, park açılacaksa açılır. Yani başkanlık, yetkisiyle faaliyet icra edilen, sonuç alınan bir makamdır.
Ama milletvekilliği öyle değildir. Milletvekili, halkın Ankara’daki sesidir. O, şehrinden taşıdığı derdi alır, gider bakanın kapısını çalar. Bir okul ister, bir yol talep eder, bir hastane rica eder. Son söz yine icra makamının, yani hükümetin, bakanlığın elindedir. Milletvekili ise ısrar eden, takip eden, halk adına rica eden kişidir. Halkın gönlünde iz bırakan siyasetçiler, icra makamında iş yapanlar kadar, rica makamında ısrarla takip eden, halkını unutmayan, halkın sesi olanlardır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise durum daha da netleşmiştir. Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca, yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı’na aittir. Bakanların atanması ve görevden alınması da tamamen Cumhurbaşkanının yetkisindedir. Bu yüzden bakanların en çekindiği nokta, etkin il başkanlarının ve milletvekillerinin Cumhurbaşkanı’na yapacağı haklı şikâyetlerdir. Siyasette güçlü ve etkili rica makamlarının olduğu illerin taleplerini, bakanların görmezden gelmesi pek mümkün değildir.
Rica makamlarının gücü, illere gelen yatırımlardan da anlaşılmaktadır. Örneğin, yatırım teşviklerinde Gümüşhane’nin 6. bölgeye alınması önemli bir kazanımdır. Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanı’nın geçen hafta Ardahan’da açıkladığı 5 milyar liralık yatırım teşviki ile Gümüşhane için dile getirilen 90 milyon liralık yatırım arasındaki fark, Ardahan’ın lobi başarısını ortaya koymaktadır.
Aynı tablo spor salonu konusunda da karşımıza çıkıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017’de talimatını verdiği, aynı tarihte ihalesi yapılan Bayburt ve Gümüşhane Kapalı Spor Salonları’ndan Bayburt’taki 4 bin kişilik modern tesis geçtiğimiz günlerde görkemli bir törenle açılırken, Gümüşhane’deki spor salonunun hâlâ temelden öteye geçememesi, rica makamlarının etkinliğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Trabzon’un Arsin ilçesinden başlayan 23 km’lik Atayurt–Santa–Taşköprü Grup Yolu, Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğuna alınırken, Gümüşhane–Santa–Taşköprü yolunun aynı ağa alınmaması da benzer bir durumdur.
Görüldüğü gibi aynı iktidar döneminde illerin aldığı farklı yatırımlar, tamamen illerin rica makamlarının gücüne ve etkin lobi faaliyetlerine bağlıdır. İki milletvekilinin de iktidarda olan Cumhur İttifakı’ndan seçildiği, hem Cumhurbaşkanımızın hem de Sayın Devlet Bahçeli’nin değer verdiği illerin başında gelen Gümüşhane’nin, hak ettiği yatırımları alabilmesi için güçlü bir lobiye ihtiyacı vardır.
Milletvekillerinden il başkanına, sanayicisinden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin birlikte hareket ederek “Gümüşhane Lobisi”ni oluşturması şarttır. Büyük ve etkin bir lobi olmadıkça, şehir daha da geri gitmeye mahkûm olacaktır.
Unutmayalım: Rica makamının gücü Gümüşhane’nin geleceğidir. Bu nedenle Gümüşhane’nin kaderi, kendi evlatlarının Ankara’daki ısrarına bağlıdır.
Gümüşhane halkı, hakettiği büyük yatırımları, rica makamlarının bakanlıklardan almasını bekliyor.
Gümüşhane Gümüşköy olmadan…
22.09.2025 Av. Ali Haydar Dereli