Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7078 %0.01
50,2018 %0.06
5.909,06 % 0,12

Dengeyi tutturamadık

YAYINLAMA:
Olmak ya da olmamak,
Mesele bu değil.
Yol ayrımında olmak mı?
Aynı dağın yeli olmak mı?
İşte bütün mesele bu.
Yol ayrımındaki Türkiye, hafta sonu Gümüşhane’de tartışıldı.
Ne Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu’nun Bayburt yönünü,
Ne de Denge Hukuk Derneği’nin denge kısmını göremedik.
Anlayacağınız; dengenin pek de dikkate alınmadığı bir etkinlik yaşadık.

Neydi peki bu denge problemi?

Şunu söylemek lazım.
Aynı dünya görüşüne sahip izleyiciler,
Ona göre seçilmiş katılımcılar.
Rasim Ozan Kütahyalı’nın Faruk Mercan’a takılmaları hariç;
“Al gülüm ver gülüm” muhabbeti.
Aynı tabandan biraz keskin söylemler,
“Nabza göre şerbet” konuşmalar.
Farklı bakış açıları için değil de,
Duymak istedikleri için Kültür Merkezine gelmiş insanlar.

Hal böyle olunca,
Tabii ki küsmüş muhalifler.
Katkı için ne yaptıklarını hiç hesaba katmadan,
Kıllarını bile kıpırdatmadan
Ne CHP, ne MHP, ne diğer partilerin tabanı
Ayrıca ne de tavanı
Habersiz olmayı yeğlemişler toplantıdan.

Yol Ayrımında ki Türkiye, panelin ana konularından biriydi.
İşin doğrusu;
Bana göre yol ayrımı söylemi bile doğru değildi.
Bu ülkenin, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmaksa niyeti,
Yolların farklı,
Amacın aynı olması gerekmez miydi?

Farklı inançlar, farklı değerler, farklı düşünceler
Aynı potada eritilebilmeliyken,
Bırakın anayasa üzerinde uzlaşmayı,
Aynı tartışma içerisinde olmaya bile tahammül edilemedi.
Farklı düşünce olarak Nagehan Alçı tarafından anlatılan Ermeni vatandaşımızın hikâyesi bile, salonda buz gibi bir havanın esmesine yetti.

Sonuç olarak:
Yeni Anayasaya ne kadar yakınız?
El Cevap:
Empati nedir öğrenmeye,
Saygıya ve sevgiye yer açmaya çalışmazsak.
Baharı bekleyen kumrular gibi,
Anayasa için bir başka baharı beklemek zorunda kalacağız,
KORKARIM.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *