Kitapların Kalbinde: Turan Tuğlu 2. Kitap Fuarı
Bir şehir, yalnızca taş binalarla, yollarla, tabelalarla büyümez.
Onu asıl büyüten; içindeki insanların fikirleri, kelimeleri ve kalemidir.
Gümüşhane, geçtiğimiz günlerde bu gerçeği bir kez daha hatırlatan anlamlı bir buluşmaya ev sahipliği yaptı: Turan Tuğlu 2. Kitap Fuarı.
Koru Yayın Grubu ve Gümüşhane Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği bu fuar, şehrin kültürel nabzını adeta yeniden attırdı.
Salonun her köşesinde kitap kokusu, sayfa hışırtısı ve gençlerin gözlerindeki merak ışığı vardı.
Kim bilir, belki o kalabalığın içinde, geleceğin bir yazarının ya da düşünürünün ilk ilham kıvılcımı orada çaktı.
Gümüşhane Valisi Aydın Baruş’un fuar ziyaretinde söylediği gibi, “Kitaplar bir milletin hafızasıdır.”
Bu hafızayı diri tutmak, yalnızca okumakla değil; aynı zamanda yazmaya, tartışmaya ve paylaşmaya cesaret etmekle mümkündür.
İşte Turan Tuğlu Kitap Fuarı, tam da bu cesareti hatırlatan bir kültür şöleni oldu.
Fuarda; Türkiye İş Bankası Yayınları, Tübitak Yayınları, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Koru Yayın Grubu A.Ş, Timaş Yayınları, Pamiray Yayınları, Genç Pamiray, Pamiray Çocuk Yayınları, Karma Kitaplar, Yapı Kredi Yayınları, Çizgi Roman Standı, Blue Book Yayınları, Kronik Kitap, Ötüken Yayınları ve Yediveren Yayınları gibi Türkiye’nin önde gelen yayınevleri yer aldı.
Her biri, Gümüşhane’ye yalnızca kitap değil; farklı düşünce yolları, yeni sesler ve taze fikirler getirdi.
Raflarda sadece kitaplar değil, şehirle kurulan bir bağ, bir hatıra, bir heyecan vardı.
Fuarda ayrıca birbirinden değerli yazar ve şairler de okurlarıyla buluştu.
Prof. Dr. Alpaslan Demir, Bilal Yapar, Dr. Bülent Bal, Figen Kaymak, İsmail Hayal, Mehmet Ali Çubukçu, Niyazi Karabulut, Osman Nebioğlu, Prof. Dr. Selami Şimşek, Sayit Karakaş, Serhat Doğan, Talat Ülker, Yusuf Sadık ve Ziya Yapar gibi isimler, söyleşiler ve imza günleriyle fuara anlam kattı.
Her biri, kelimenin insanın kalbinde kök saldığında ne kadar güçlü bir direniş gösterebildiğini bir kez daha hatırlattı.
Yazarlar, öğrenciler, öğretmenler, veliler, şehir dışından gelen konuklar…
Hepsi aynı salonda bir araya geldi.
Kimisi sevdiği yazarın imzası için sıradaydı, kimisi yeni bir romanın ilk sayfasını karıştırıyordu.
Kitaplar bazen bir köprü olur; o gün Gümüşhane’de bu köprü, kuşaklar arasında kurulmuştu.
Turan Tuğlu ismi, artık yalnızca bir fuarın adı değil; Gümüşhane’nin kültürel belleğinde yer eden bir semboldür.
Her yıl biraz daha büyüyen, şehre yeni bir soluk, yeni bir fikir, yeni bir umut taşıyan bir gelenek haline geldi.
Çünkü bir şehirde kitap fuarları düzenleniyorsa, orada fikirler filizleniyor, umutlar yeşeriyor demektir.
Kitap fuarları yalnızca satış alanları değildir; onlar bir şehrin vicdanını, kültürel direncini ve hayal gücünü temsil eder.
Gümüşhane, bu yılki fuarla bir kez daha gösterdi ki; bilgiye, sanata ve düşünceye olan inancını yitirmemiştir.
Ve belki de en güzel tarafı, o fuardan çıkan her çocuğun elinde bir kitap olmasıydı.
Çünkü o kitaplar, yalnızca okunmak için değil, büyümek için alınır.